YÜZLERCE Şeffaf Oda programı çektik. Bu izleyeceğiniz en keyifli olanlarından biri.
Bade de, Murat da güzel ışıklı sanatçılar.
Murat Boz’un annesi popçu, babası topçu olmasını istiyormuş.
O ise lisede klasik batı müziği eğitiminin ardından Bilgi Üniversitesi’nde caz vokal bölümünden mezun olmuş. Sonra İstanbul Teknik Üniversitesi’nde Türk Sanat müziği eğitimi almış.
Babası hâlâ “Beşiktaş’ta solbek yok. Sen orada olacaktın” diye iç geçiriyormuş.
Murat Boz’un son albümü “Aşklarım Büyük Benden”in en renkli şarkılarından biri olan“Kalamam Arkadaş”ın sözleri Ayşe Özyılmazel’e ait.
Şeffaf Oda’da Murat Boz söyledi, Bade İşçil beden diliyle ona eşlik etti.
Görüntü klip gibiydi.
Keyifli dakikalardı.
Ezel dizisinin Şebnem’i Bade İşçil, “Tuncel Kurtiz’le sahne yazılmasın” diye her gün dua ediyormuş.
Anlatıyor:
“Bir yandan oynamak istiyorum ama bir yandan da nasıl yapacağım ya tutulursam diye endişeliydim.Tuncel Abi sete geliyor ben böyle -neredeyse- bir hazır ol vaziyetindeyim. Heyecan yapıyordum.”
.............................
Murat Boz Hürriyet Gazetesi’yle birlikte “Kadına karşı şiddet”e dikkat çekmek için konserler verecek.
Konuşmalar ve konferanslar düzenleyecek.
Sivil toplum örgütleriyle görüşmeler yapıyor.
Bade, her zaman neşeli ve hayat dolu.
Oysa başından talihsiz olaylar geçmiş.
Depremde evlerini ve akrabalarını kaybetmiş.
Şanstır ki her yıl gittikleri Yalova’daki yazlıklarına 99 depreminin olduğu dönem gitmemişler.
Depremden sonra ciddi bir trafik kazası geçirmiş. Araç 4 takla atmış.
Telefonunda onu nazara karşı koruyan dualar yazılı.
“Gözlerinin nazar boncuğu etkisiyle onu koruyacağını” söylüyorum.
İlginç bir olay anlatıyor:
“Gözlerime de nazar değiyor. Yeditepe Üniversitesi’ne kayıt olacağım zaman gözümün akı çizilmiş ve kanıyordu. Görevli, ‘gözünüz kanıyor’ dedi. Bayağı kanıyordu, kan gözyaşı damlası gibiydi.”
Güzelliği yüzünden başına gelmeyen kalmamış.
Ortaokul yıllarında müdür yardımcısı, velisini çağırarak “kızınızın sevgilisi yok, erkek arkadaşlarımız Bade’yle ilgileniyor diye bütün kızlar gelip şikâyet ediyor” demiş.
Çünkü oğlanların aklı hep Bade’deymiş.
JÜRİ MASASINDAN ÖZEL NOTLAR
TÜRKİYE güzeli seçimlerinde çok kez jüri üyesi oldum.
Her defasında, önümdeki kağıda yazdığım sıralamyı defalarca karalayıp yeniledim.
Geride kalan Perşembe gecesi de öyle oldu.
Özcan ve Can Sandıkçıoğlu’nun deniyim birikimleriyle saygınlık imzası attığı FOX TV’nin “LOREAL PARİS MISS TURKEY” güzelleri seçimi TİM’de yapıldı.
TİM’in kırmızı kadife kaplı koltukları, görkemli salonu, işlemeli kubbesiyle bu mekan her etkinliğe ek değer kazandırıyor.
Yıllar boyu güzellik yarışmalarına katılanların profili çok değişti.
Daha uzun boylu, daha bakımlı, hepsi yüksek öğrenim yapmış veya yapmakta olan, birkaç yabancı dil konuşan donanımlı genç kızlar.
Aileler de kızlarını endişe duymadan bu yarışmalara gönderiyor.
Koreograflar onları iyi hazırlıyor.
Örneğin bu son yarışmada da Uğurkan Erez’in “stili” fark yapmıştı.
Böyle olunca seçim yapmak daha da zorlaşıyor.
Ben buna “eşitler arasında birinciyi seçmek” diyorum.
Mayoyla geçişte kâğıda bir sıralama yaptım.
Giysilerle geçişte değiştirdim.
Uzaktan sıralandıklarında bir kafa karışıklığı başladı.
Verilen aralarda kulisteydik.
Yarışmacıları çok yakından görüp onlarla konuşunca da “sil baştan” yaptım.
Jüri önünde tek tek sorularımıza cevap verdiler.
Kâğıttaki sıralamaya rötuş yaptım.
Bu arada cep telefonuma salondaki dostlardan kendi seçimlerini bildiren mesajlar düşüyordu. Sonunda...
Son sıralamayı yapıp imzayı attım, kâğıdı verdim.
Oysa bu kez işimiz biraz daha kolaydı.
Özcan ve Can Sandıkçıoğlu değişik bir yöntem uyguladılar.
Daha önceden her hafta jüri adaylar arasından seçimler ve elemeler yaparak, bunları FOX TV’de yayınlayarak finalist sayısını 6’ya indirmişti.
6 aday arasından sıralama yapmak gene de zorluğu azaltmıştı.
Son seçimi nerede yaptım dersiniz?
Yarışmadan sonra Emre Ergani’nin BLACK’ında after party vardı. Güzeller de oradaydı. Ama orada yaptığım seçim artık sonuca etkili olamazdı.
Seçilen seçilmeyen hepsinin bahtı açık olsun.
DENİZE KARŞI ŞARAP SAFARİSİ
MAYIS başında “Masters of Wine Weekend İstanbul” etkinliği düzenlenmişti. Dünyanın en iyi şarap uzmanları 188 Türk şarabını tatmışlar ve “klasik kıymette mükemmel şarap” kategorisine giren ilk 30’u seçmişlerdi. Veritas Şarap Eğitim ve Organizasyonları’nın imza attığı bu süreç özel tadım geceleriyle sürdü.
Geçen hafta bu “lezzet safarisi” tadımı ve sonrasında yemekle birlikte sunumu yapıldı. Swiss Otel’in terasından harika manzaraya karşı yemeklerin ve onlara eşlik eden şarapların özellikleriyle anlatıldığı keyifli bir akşam yaşandı.
Gerek büyük üreticilerin nitelikli ürün gamlarının, gerek butik üretici şaraplarının küresel tanıtımına, uluslararası fuarlara katılma olanaklarının artmasına, Türk şarapçısının özgüvenlerinin yükselmesine bu etkinliğin ciddi katkısı var.