Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nu dolduran binlerce izleyiciyi büyülemiş durumda.O, 40 yıllık müzik kariyerinde 12 kez altın, 5 kez platin albüm ödülleri kazanan... 7 kez de Grammy Ödülü'ne layık görülen bir müzik gurusu... Ve politikacı.O bir isyankâr...O, bir bilge...............................4 yıl önce seçim kazanan sosyalistlerin lideri eski fabrika işçisi Lula, Brezilya başkanlık koltuğuna oturduğunda, Gil'i de Kültür Bakanlığı'na atamış."Omzunda gitarı, kravatsız, ceketsiz serazat yaşamıyla düzene başkaldıran ruhunu müziğine de yansıtmış. Hapishanede yatmış. bossa nova'dan sonra gelen en önemli müzik hareketi tropicaliayı başlatmış. O zaman 60 yaşında. Nasıl bakanlık yapacak?"Başkan Lula'nın cevabı; "Sahnede ne yapıyorsan, Kültür Bakanlığı'nı da öyle yapacaksın" oluyor.Yol haritasını da çiziyor:"Senden, sanatı halka ulaştırmanı, demokratikleştirmeni bekliyorum.".............................Açıkhava Tiyatrosu'nun sahnesinde de bu misyon sürüyordu. Binlerce izleyenle gözden göze, yürekten yüreğe bütünleşmişti.Brezilya müziğinin notaları, onun gırtlağından ulusal içkileri caiperinha lezzetinde taşarken, bu tadı alan binlerin sesinden yankılar kazanıyordu.Gil, şarkılar arasında politika serpmeleri yaptığı felsefe söylemlerini de dile getiriyordu.Ne müthiş bir enerjiydi................................Onun ve eşinin 3 gün boyunca rehberliğini yapan Aslı Pelit'e izlenimlerini sordum."Hiç otelden çıkmadı. Sürekli istirahat etti. Herhalde enerji depoladı. O sakin insanın, sahneye çıktığı zaman yansıttığı bu olağanüstü enerji gerçekten sürpriz" dedi.Biraz deştim. The Observer'dan Sue Steward'ın gözlem satırlarında açıklama var.Gilberto Gil, her sabah uzun süre yoga yapıyor. Yaşamında yoga ilkelerini ve disiplinini uyguluyor. Yiyeceklerini de böyle seçiyor. İçinde et olmayan, vegeterian yemekleri yeğliyor.Örneğin... Kanı temizlediğine inandığı karnabahar suyu gözdesi...Turnedeyse, sahneye çıkmadığı zamanlar yoganın yanı sıra sürekli e-mail alıyor ve yazıyor. Bakanlığıyla iletişim halinde.Ve tabii müzik dinliyor, gitar çalıyor, eşiyle (üçüncüsü), oğluyla ve orkestra arkadaşlarıyla söyleşiyor.Gece yaşamında gecelik maceralar, fast-food aşklamaları yok..............................Askeri rejime karşı müzikle direniş sürdürürken, o ve aynı müzik grubundan iki arkadaşı tutuklanıyor.Hapiste yogaya, Brezilya'da yaşayan ve Portekizce yazan bir Japon yoga hocasının kitabıyla başlıyor. Ve geliştirerek sürdürüyor."Yerde otururken, bacaklarını hiç zorlanmadan ensesinde kavuşturarak uzun süre transta kalabiliyor" dersem, bu disiplini iyi uyguladığını anlatmış olabilirim.............................Apartmanı sade... Yaşamı duru... Müziği, ruhunun yansıması...Yeşilci politika, Doğu ve Ortadoğu dinleri, sosyoloji, iş idaresi (üniversite diploması) konularında derinleşmiş. Koruma kullanmıyor. Makam aracının şoförü kendisi. Makam odasında huzurlu, samimi ve arkadaşça fakat son derece etkin bir çalışma ortamı oluşmuş.Amerika edebiyatı kampanyasından, evsizlere kültürel etkinliklere... Brezilya yerlilerinin tarihi sanatlar sergisi için vakıf kurmaktan, "favelas" diye anılan teneke mahallelerinde sanat kursları açmak ve sanat yeteneği olan çocukları, gençleri bulup yetiştirmeye uzanan, kısacası, kültürün demokratizasyonu için yüzlerce projeyi kapsayan müthiş bir çalışma... O, sadece Brezilya kültürünün demokratlaşması misyonu için seçilmiş müzik gurusu ve bilge değil.Aynı zamanda Brezilya'nın küresel sanat elçisi...............................Böyle örnek isimler sunan İstanbul Kültür Sanat Vakfı'na teşekkürler. g.civaoglu@milliyet.com.tr Sahnede omzunda gitarı, samba bossa nova ve tropicalia ritminde şarkılar söyleyen siyah adam, Brezilya Kültür Bakanı Gilberto Gil... Ayağında keten, lastik pabuçlar, açık renk buruşuk bir pantolon ve gömlek...