O bakan kimdi?.. Ve neden böyle bir senaryo uygulandı?Türkiye'nin siyaset tarihinde kilometre taşı olan ve "siyaset-kışla" ilişkilerine ışık tutan bu olayı anlatayım.................................12 Mart 1971'de Komutanlar Muhtırası'yla Süleyman Demirel'in Başbakan olduğu AP hükümeti düşürülmüştür.Nihat Erim, Ferit Melen hükümetlerinden sonra Naim Talu hükümeti görevdedir.Türkiye'nin gündeminde o zaman da cumhurbaşkanı seçimi "bunalım" maddesidir.Org. Faruk Gürler, Genelkurmay Başkanlığı'ndan istifa etmiş, aynı gün Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay tarafından kontenjan senatörü yapılmıştır.Beklenti, Gürler'in 1 gün sonra görev süresi dolan Sunay'ın yerine cumhurbaşkanı seçilmesidir. Daha önceden aralarında pek çok AP milletvekilinin de bulunduğu her partiden milletvekili tarafından imzalanmış "oy verme taahhütleri" Genelkurmay Başkanlığı'ndaki kasadadır.Ayrıca...Dinleyici ve protokol localarını dolduran generaller, Gürler'in "destekçisi" bir görüntü vermektedir. Havada jetler uçmaktadır.Ama...Bütün bunlara karşın TBMM'de Gürler'i seçecek sayıda oy, sandıktan çıkmamıştır.Org. Gürler'in, Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Batur'a verdiği sözü tutmaması nedeniyle komutanlar arasında çatlak oluştuğu iddiaları bunun nedeni olabilir.Yaygın kanı şöyledir; Gürler, muhtırayı beraber imzaladıkları Batur'a, "Sen Genelkurmay Başkanı olacaksın" güvencesini vermiş fakat karacı Org. Semih Sancar bu göreve gelmiştir. Siyasetçilere "Batur'un Gürler'e desteğini çektiği" haberi iletilmiştir.Meclis üzerinde uçurulan jetler aslında "Baskı değil, baskıyı önlemeye dönüktür" diye algılanmış. Liderler ve milletvekilleri, Gürler için dayatmalara oylarıyla karşı çıkmışlardır..................................Fakat...Ortam daha da gerilmiştir.Askerin büyük bölümü kaynamaktadır.Genelkurmay Başkanı Org. Sancar ve komutanlar bir "ara formül" bulurlar:Cumhurbaşkanı Sunay'ın görev süresi 2 yıl uzatılırsa, askerdeki kaynama durulabilir.Çünkü... Sunay da cumhurbaşkanlığına Genelkurmay Başkanlığı'ndan gelmiş bir eski orgeneraldir.Yani... Gürler'in seçilmemesi nedeniyle asker kamuoyunda yaşanan kırgınlık bu formülle giderilebilir.CHP'nin bu konuda "olur"u alınmıştır. Buna karşılık AP, "olumsuz" tavır koyacağını bildirmiştir.Gerçekten Süleyman Demirel, 12 Mart'ta komutanların muhtıra verdiği sabah, telefonla cumhurbaşkanına ulaşmaya çalışmış. Sunay'ın yaverinden hep olumsuz yanıtla karşılanmıştır. Ancak sonuncusunda konuşabildiğinde, Sunay, "Bir şey yapabilecek durumda değilim" demiştir.Demirel, bu tavrı çok acı bir anı olarak taşımaktadır. "Sunay'ın 2 yıl daha cumhurbaşkanlığı yapması için oy vermeyi" içine sindirmesi mümkün değildir...............................Org. Sancar, kendini "sıkışmış" hisseder."Demirel'le gizlice görüşüp onu ikna etmeyi" deneyecektir ama bu buluşma çok risklidir.Askerin muhtırasıyla devrilmiş bulunan Demirel'e, askeri temsil eden Semih Sancar'ın "ricada" bulunması -bu buluşma, eğer duyulursa- tozu dumana katabilirdi.Sancar, Demirel'in yakını olan, kendisinin de güvendiği gazeteci Mustafa Özkan'a durumu açar."Bu buluşmayı temin etmesini" ister."Kesin gizli kalmalıdır" diye güvence ister.43 yıllık kadim dostum/can arkadaşım Özkan'dan dinlediğim bu buluşmanın hazırlanışı şöyledir: "Özkan, önce Demirel'in bu gizli görüşmeyi yapmayı kabul etmesini sağlar."Peki nerede görüşeceklerdir?..............................Devamı yarın... g.civaoglu@milliyet.com.tr Bir eski bakanına Süleyman Demirel'in şapkası giydirilir. Etrafı, partinin önde gelenleri ve eski bakanlar tarafından çevrilerek "perdeleme" yapılır. Amaç, parlamento merdivenlerinden inerek siyah Mercedes'e binecek olan kişinin Demirel olduğu izlenimini vermektir. Böylece gazeteciler atlatılır.