Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

ÇÖZÜM sürecinde “çekilme” -silahlı- ya da -silahsız- bir “soluklanma” parantezine alınmış gibi görünüyor.
Sinema, maç arası gibi bir “ara süreç...”
Ve...
Bunda da “ara” sonrası senaryo bilinmiyor.
Bekleyip, göreceğiz.
Karayılan’ın “silahsız çekilme olmaz, çekilme fikrine bile zor ikna ettik” ifadesi eğer bir işaretse Başbakan Erdoğan’ın “çekilme ancak silahsız olabilir, silahlarını ister mağaraya koysunlar, ister gömsünler, kendi bilecekleri şey” söylemi havada mı kalacak?
İki taraf da dayatırsa ikinci yarıda film kopar mı?
Böylesine bir umut yeşerttikten, beklentileri yükselttikten sonra, kana ve karanlığa “U” dönüşle gençlerin sapır sapır ölmesinin vebali büyük olur.
İngiltere -eski- Başbakanı Tony Blair’ın “Bir Yolculuk” adlı anılarında, daha önce IRA terör örgütüyle silahları susturmayı amaçlayan çok sayıda anlaşma girişimlerine işaret eder.
Şöyle ilginç ve sinik bir satırı var.
“Tutarsız odaklanmayla birçok barış girişimi olmuş ama bunlar tutarlı ve tekrarlanan bir kararlılıkla başarısızlığa uğramıştır.”
Yani...
Çözüm için harekete geçerken sadece “çözümsüzlük için kararlı” olmak...
Bunun adı “eksi istikrar” olsa gerek.
Türkiye’nin büyük çoğunluğundan destek alan “çözüm süreci” bir “eksi istikrar” belgeseli olarak geçmemeli tarihe.
Başarısız girişimlerin hep birlikte oluşturdukları “eksi istikrar” toplum psikolojisinde “negatif önyargılara” neden olur.
Siyaset çarkları “yalama” hale gelir.
Dişliler artık tutmaz.
O halde, öncelikle “çekilme” beklentisi şu ya da bu şekilde karşılanmalıdır.
Bunun şekli kamuoyuyla paylaşılmadan önce görüşmeleri yapan taraflar arasında gerçekçi bir formüle bağlanmalıdır.
40 bin dolaylarında ölüme, yaralanmalara, sakatlıklara, yıkımlara, göçlere neden olan bir örgütün 30 yıldır dağları mekân tutmuş silahlı adamları sınır dışına çıkacak.
Hem de -belki- bir daha dönmemek ve silaha veda etmek üzere.
Böylesine bir süreç “dağların kök ve azı dişlerini çekmektir.”
Çetin iş...
“Sesli düşünerek”, kamuoyu önünde tartışarak olmaz.
TV açık oturumu, tartışma programları, düşünce üretim forumları ne devletin ne PKK’nın yeridir.

Haberin Devamı

ASIL BÜYÜKLER SIRADA
KALDI ki “asıl büyükler” sırasını bekliyor.
1 Anadilde eğitim... Özellikle Kürtlerin yoğun yaşadığı yerlerdeki eğitim dilinin Kürtçe olması.
2 Anayasa’dan Türk adlandırmasının çıkarılması...
Yani...
Bütün kimlikleri içinde barındıran “ortak kimlikten” vazgeçilmesi.
3 Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi...
Bunun belki de adı konmamış “özerk yönetim” olma hedefi sır değil.
............................
Bütün bunların “çekilmeden” başlayarak belirlenmiş bir yol haritasının olmadığı da bilinmekte.
Her şey “interaktif” süreçte belirlenecekmiş.
Buna Türkçede biz “kervanı yolda dizmek” diyoruz.