Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

BUGÜN Dünya Kadınlar Günü. Bitişik mahallenin sokaklarından bir gezinti yansıtayım.
Simge olarak “AYSHA” adlı dergiden sayfalar, satırlar, fotoğraflar...
“AYSHA” kalın kuşe kağıda pırıl pırıl renkli baskılı kitap gibi kalın şık bir dergi.
VOGUE, ELLE, MARİE CLAİRE kalitesinde bir ürün.
Kapağında başörtülü, genç bir kadın.
İri yeşil gözlü ve güzel.
Örtüsünü oluşturan renkler seçici gusto sahiplerine bile “burun kıvırma” rolünü vermeyecek kadar hoş.
İç sayfalarda genç kadının adını öğreniyoruz; Burçin Abdullah.
29 Mart’ta sinemalarda gösterime girecek “SELAM” filminin Zehra Öğretmeni.
3 kıtada ve 4 ülkede çekilmiş bu film.
Yabancı ülkelerdeki Türk okullarının öğretmenlerini konu alıyor.
Cemaat okullarının diaspora “çalıkuşları” mı?
Yönetmeni Levent Demirkale.
Neden adı “SELAM?”
Yönetmen Demirkale anlatıyor:
Senin atalarının izini bu topraklardan neden silemiyorlar biliyor musun?
Çünkü onlar “selamla” geldiler ve “selamla” gelene ancak “aleykümselam” denir.
Selam kelimesi bütün dillerde ve kültürlerde farklı ifade edilse de; “bana güvenin, benden size bir zarar gelmez. Elim, dilim ve kalbim size dosttur” manasına gelir.
Bu film için en yalın ifadeyle “iyi insanların filmi” diyebiliriz.
“Selam” kelimesi Arap alfabesine benzer stil esintileriyle tasarlanmış.
Filmdeki Zehra Öğretmen’i oynayan Burçin Abdullah’ın aslında başının açık olduğunu da -gerçekleri tam yansıtmak adına- belirtmiş olayım.
Zor koşullarda çekilen bir film.
Afganistan’da çekim yapılırken Ramazan’mış.
Ortalıkta kimseler yokmuş.
Güvenlik sıkıntısı yaşanmış.
Sürekli, otobüslerden indirilip aranmışlar.
Ekipten 30 kişi dizanteri olmuş.
Kabil yakınlarındaki Türk Birliği hastanesine sığınmışlar.
Bosna ve Senegal çekimleri daha keyifli geçmiş.

Haberin Devamı

İLK ÖRTÜLÜ MİLLETVEKİLİ
AYSHA’nın sayfalarından bir başka “kadın portresi...”
Adı Mahinur Özdemir.
“Avrupa’nın ilk başıörtülü kadın milletvekili...”
3 nesildir Belçika’da yaşayan bir ailenin kızı.
Elbette Belçika Parlamentosu’na başı örtülü girebilmesi ve o noktaya giden siyaset yolculuğu hayli zorlu.
Ama...
Hatırlamak istemiyor.

Haberin Devamı
Elmanın ‘has’ yarısı

Geride kalan o süreci düşünmenin “zaman kaybı ve gereksiz enerji sarfiyatı” olduğu görüşünde.
Avrupa’da yıllardır süren “ayrımcılığın” yanı sıra bir de “İslamofobi...”
“Bu önyargıları yıkmak hepimizin görevi” diyor.
10 yaşındayken -hiç eğitim almadan- saz çalmayı öğrenmiş.
15 yaşında amatör fotoğrafçılığa başlamış.
20 yaşında Türk Öğrenciler Derneği kurucuları arasında. “Kadın nedir” sorusuna “güçlü ve narin varlık” cevabını veriyor.
“Ya erkek?”
Cevap 3 kelime:
“Elmanın diğer yarısı.”
Parfüm kullanıyor.
Markası “Burberry, The Beat...”
Twitter da kullanıyor.
Nedenini “doğrudan demokrasi” diye açıklıyor.
Türkiye için “artık belediyelerde başıörtülü kadınlar çalışmaktalar, önümüzdeki yıllarda TBMM’ye de milletvekili olarak gireceklerdir” diyor.
..........................
Başı açıkla, örtülü kadın arasındaki mesafe ya da açı daralmakta.
Yeter ki kültür çıtası her ikisinde de yükselişte olsun.
Kadını, erkek merceğinden tanımlamak -göreceli olarak düşüşe geçse de- hala günümüzün gerçeği.
O nedenle kültür çıtası erkekler için de öncelikli sorun.

BEŞİĞİ DE, DÜNYAYI DA SALLAR
DERGİNİN sayfalarında Dr. Figen Es’ten satırlar...
Es yazısına Napoleon Bonoparte’tan şu söylemle başlamış:
“Analar bir eliğiyle beşiği diğer eliyle dünyayı sallar.”
Sonra kadın tanımlarına satırbaşları açmış:
İnsan yolculuğunun dünya bölümünde Adem (a.s)in yol arkadaşı.
Öyle bir arkadaş ki yeryüzünde insan neslinin döl yatağı, kucağı, kundağı, anası.
İlk kadın Hz. Havva ile başlayan, sabır ve istikamet timsali Hz. Asiye,
İlim, ibadet, imtihan ve müjde sahibi Hz. Meryem,
Allah (c.c)’a güvenmeyi, tevekkülü öğreten Hz. Hacer,
Vefayı, fedakarlığı öğreten Hz. Hatice,
Resul’ün vefatıyla ayrılmış gibi görünse de ilk günkü aşkla sevmeyi ve ilim ehli kadın olmayı öğreten Hz. Aişe...
Kadına neslin devamında verilen rol, ona Hak katında verilen değerin bir göstergesidir.
.............................
Hıristiyanlığın peygamberi İsa’yı dünyaya getiren Meryem için bağnazlıkları reddeden satırıyla noktayı koyayım:
“Cenabı Hakk’ın bize ‘sure i Meryem’ olarak sunduğu ve Kuran-ı Kerim’de adına sure tahsis edilen tek kadın.”
.............................
Kumaşın altındaki başa, yüreğe empati yapabilsek ve aynı empatiyi beklesek bu topraklarda daha da güzel yaşayacağız.