Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yasayı çıkarmaz...............................O halde "en son sözü" daha ilk aşamada söylemek, "en son konulacak tavrı" daha ilk günden koymak akılcı olmayabilir. Sürecin tırmanışına göre bir tavır ajandası belirlenmeli.Bu girişimi muhalefetteki sosyalistler başlattığına göre, iktidardaki çoğunluk birliğiyle köprüleri atmamak dozajını aşan tavır koymamak gerek.Ottawa Büyükelçisi'nin yanı sıra Paris Büyükelçisi Osman Korutürk'ün de Türkiye'ye "konuyu konuşmak" amacıyla çağrılmış olması doğru politikadır.Her devlet, duyarlı bir konuda büyükelçisini çağırarak istişarede bulunabilir.Buna karşılık...Daha önce yapıldığı gibi büyükelçiyi belirsiz bir süre için geri çağırmak ve Paris'teki diplomatik ilişkileri daha düşük derecedeki maslahatgüzara bırakmak büyük hata olurdu.Hele daha şimdiden "ekonomik veto" söylemleri ve eylemleriyle Paris yönetimini kendi kamuoyunda zor duruma düşürmek tahrikten öte anlam taşımaz.Yapılacak şey muhalefetteki sosyalistlerle iktidar partisinin arasını açmak, iktidar partisi içinde muhalefet yapan Sarkozy ve yandaşlarına da koz vermemektir.Kısacası keskin sirke olmamak ama Türkiye'nin yararlarını savunacak olumlu ve ciddi bir merdiven stratejisi uygulamak...Yol haritası budur...............................Ne yazık ki Fransa'da Ermeni lobisi çok güçlü.500 bin dolaylarında seçmeni var.Etkili işadamları, şirketleri, ressamları, müzisyenleri, yazar çizerleriyle Fransa'ya ağırlık koyabiliyorlar.Buna karşılık Türk kökenli seçmenlerin sayısı 50 bini bile bulmuyor.Onların arasında da tam birlik yok.Ayrıca...Türk kökenli seçmenler iş koşullarında kendilerini sosyalistlere daha yakın hissediyorlar. Göçmen siyaseti sosyalistlerde daha ılımlı.Merkeze ve sağa doğru yelpaze açıldığında çalışanlar ve özellikle göçmen kökenli işçiler muhafazakâr politikalardan kaygı duyuyorlar. Yani... Ermeni lobisinin oynadığı alan boş..............................İşte bu bağlamda Türkiye'den "aydınların" çıkarılmak istenen yasaya karşı bildirisi önemli...Onların arasında Hrant Dink, Etyen Mahçupyan gibi Ermeni kökenli yurttaşların, Elif Şafak ve Murat Belge gibi satırları zaman zaman Ermeni tezlerine yakınmış gibi algılanan isimlerin bulunması yararlıdır."Resmi politika" izledikleri ve Ankara'nın güdümünde oldukları gibi izlenimler yansıtmazlar.Fransa'daki hukukçulardan sonra bu aydınlar bildirisi de kamuoyuna mesaj verecektir.Ama... Yeterli değil.18 Mayıs'a kadar "tehdit" ve "tahrik" kokan tavırlardan çok, kanaat önderlerine mesaj veren bu tür etkinliklerle "yanlış ve tehlikeli" gidiş, belki de önlenebilir.En azından aynı girişimin senatoda devam etmesini ve yasalaşmayı engelleyecek psikolojik ortam yaratılabilir.İnce ayarlı bir politika gerek. g.civaoglu@milliyet.com.tr Fransa yasama meclisinde 18 Mayıs kritiktir. Ancak "yanlışlığın" sonu değil. Bunun sonrası da var. Senato... Orada "Ermenilere soykırımı inkârı suç haline getiren" yasa girişiminin önü kesilebilir. Devletten devlete ilişkiler büyük darbe almazsa Fransa hükümeti, bu metnin senatoya gelmesini ve oylanmasını buzdolabına koyabilir.