Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ABD subayları PYD’nin kadın savaşçılarını eğitiyorlar.
3 aylık eğitim süreci sonunda düzenlenen törende PYD’li yöneticilerle birlikte görüntüleri dünya medyasında...
Cumhur- başkanı Recep Tayyip Erdoğan “Amerika’da Başkan Sayın Trump’a bu fotoğrafları göstereceğim. Çok üzüntü duyuyoruz” diyor.
Kullandığı dil ılımlı.
Kuşku yok ki içinde tuttuğu duygular çok daha alevli.
Hepimiz için de öyle.
....................
Ama...
Bu “müttefikliğe, stratejik savunma ortaklığına ters” görüntüler Trump’a sorulurken, o fotoğrafların, videoların çekime gelinceye kadar süreci “nedenleriyle” düşünmekte fayda var.
Özellikle “Trump’ın Kudüs’ü İsrail başkenti olarak tanıyacağı” yolundaki söylemine karşı Ankara’nın tepkileri tırmanıştayken bu “öz sorgulama” daha da gerekli.
.....................
Önce...
Şu “İsrail’in başkenti” sorunuyla başlayalım.
Küresel politikayla ilgilenen herkes bilir ki... “ABD’nin 2 başkenti vardır.” Biri resmi başkent, Washington D.C., diğeri “derin Washington” için değişmeyen “gayri resmi başkent” Tel Aviv.
Washington’da Ortadoğu politikalarında pusula “İsrail’in yararıdır. “
Açayım...
İsrail’in Ortadoğu’daki varlığını koruması, sürdürmesi, güvenliği, ABD’nin bölgedeki diğer bütün ülkelerle ilişkilerinde ilk plandadır.
Çünkü...
“Musevi Diasporası” Avrupa’da güçlüdür. Ama ABD’de “hiper güçlüdür.”
Ekonomi, sinemadan müziğe, sanat, medya ABD’li Musevilerin egemenliğindedir.
Musevi lobisi, diğer iki güçlü olan Rum ve Ermeni lobilerinin de hayli üstündedir.
Amerikan politikacıları üzerinde tartışmasız etkilidir.
Beyaz Saray’a gelen her başkan altındaki bu “süprem ağın” güvencesini hisseder ama ağın altından çekilmesi ihtimalini de hiçbir zaman göz ardı edemez.
.....................
Bu genellemeden sonra Beyaz Saray’ın yeni patronu Trump özelinde yaklaşalım.
Trump’ın damadı büyük bir Musevi işadamının oğludur.
Aile Musevi kuruluşlarına ve İsrail’e muazzam hibeleriyle biliniyor.
Damat, Trump’ın Beyaz Saray’daki “sağ kolu...”
Yani Trump ABD’si daha önceki başkanlardan daha da hatta çok daha fazla “pro İsrail (İsrail yandaşı)” olacaktır.
Trump’ın “Kudüs’ü İsrail başkenti olarak tanıyacağız” söylemi işi nerelere kadar vardıracağının işaretidir.
Çünkü...
Kudüs, “Tek tanrılı 3 din olan Müslümanlığın, Hıristiyanlığın, Museviliğin kutsal şehridir.”
Bu kenti “İsrail başkenti” olarak tanımak Ortadoğu’da “Pandora’nın kutusunu” açmaktır.
Kutudan hangi kötülüklerin ortalığa döküleceğini tahmin etmek güç değil.
Bunu bile göze alabiliyorsa başka neleri de gözden çıkarabileceğini düşünmekte fayda var.
.....................
Gelelim yazının başına.
Acaba ABD neden PYD’nin arkasında?
Yoksa İsrail PYD kantonlarıyla -İsrail’i şeytanlaştıran- İran’la arasına bir “güvenli tampon devlet” oluşturmak mı istiyor?
Bu devletin kuvvetlenmesi, kendi ayakları üzerinde durması için bulunduğu konumun komşu -Kürt yoğunluklu- coğrafyalarla bütünleşmesi bir plan mı?
Hele şu aşamadan başlayarak daha uzun bir süre bu tampon kuşağın ABD Silahlı Kuvvetleri’yle korunması “sigorta” mı ?
Dahası...
Ortadoğu’nun küçük devletlerle “Balkanlaştırılması” ve bunların bir kısmının İsrail’le stratejik ilişkilere geçirilmesi “halüsinasyon” mu?
....................
Bir ülkenin dış politikası öncelikle kendi yararına odaklı olmalıdır.
Tel Aviv’in bazı yanlışlarına rağmen...
Ortadoğu coğrafyası yeniden çizilirken öncelikle kendi ulusal toprak bütünlüğüne odaklı olması gereken Türkiye’nin “real politikası” bağlamında okunmalı bu satırlarım.