Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bazı "şahin" sivil toplum örgütleri, dış politika enstitüleri, Bush'un şu sıralar Başbakan Erdoğan'la görüşmesine karşılar.Onlar özellikle Hamas liderinin Ankara'da konuk edilmesini hâlâ hazmedebilmiş değiller.AKP hükümetine bir bedel ödetmek istiyorlar.Buna karşılık...Devlet kurumları, "Erdoğan'ın Türkiye Başbakanı olduğu, bu sıfatı taşıması nedeniyle Bush'la görüşmesinin uygun olduğu" görüşündeler."Önemli olan, Türkiye-ABD ilişkilerinde diyaloğun sürmesidir" diye düşünüyorlar.ABD Dışişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Beyaz Saray danışmanları bu çizgideler.............................İki farklı görüşü, arabanın önüne ve arkasına koşulmuş atlar olarak algılayabiliriz.Araba, bu zıt güçlerin çekimi nedeniyle hareketsiz kalıyor.Randevu -belki de bu çekişme nedeniyle- henüz verilemedi.Ama...Siyasette kural, kurumların ağır basmasıdır.Çünkü...Eli taşın altında olanlar, devletin sorumlularıdır.Dışarıdan sesler etkili olabilir ama bir süre sonra devletin kurumları sonucu belirler.Erdoğan-Bush görüşmesinin bir soruna dönüşmesi olasılığı çok azdır.Hatta bu gecikme nedeniyle oluşabilecek olumsuz havayı dağıtmak için Bush'tan daha sıcak bazı söylemler sürpriz olmamalı.............................Elbette, özellikle Ankara'da Hamas "hüsn-ü kabul"ünden sonra, Erdoğan'a ve AKP hükümetine, Bush yönetiminden eski kredinin sürdüğü sanılmamalı.Fakat... "Defterden silindi, defteri dürüldü, bileti kesildi" gibi söylemler ve satırlar yanlıştır.Çünkü...Birincisi... Türkiye "muz cumhuriyeti" değildir.İkincisi... Türkiye'nin hür seçimleriyle demokratik süreçte görev almış bir hükümeti bulunmaktadır.Kim olursa olsun hiçbir Türk yurttaşı kendi ulusal iradesinin üstünde bir müstemleke komiseri edasını kabul edemez..............................Öte yandan...Başka gerçeklerin de iyi bilinmesinde yarar var.Seçimlerle Meclis'te çoğunluk alınabilir, hükümet olunabilir... Ancak "iktidar" olabilmek için başka "etkenlerin" de desteği gereklidir.Onlarla sağlıklı bir diyalog, yönetimlerin ve demokrasinin sağlığı için önkoşuldur.Örneğin...Medya, üniversite, asker, yüksek yargı, TÜSİAD, işçi sendikaları gibi sivil toplum örgütleri...Onlarla ilişkilerin sık sık kopması, kavga görüntüleri, hükümette kan kaybı oluşturur."İktidarın iktidarsızlığı" sendromu budur. Sınırların ötesinde de ABD faktörü önemlidir.O faktörü karşıya almak, "vahim" değilse bile "ciddi" sonuçlar doğurabilir.O nedenle Washington'dan "siyaset meteosu" iyi izlenmeli... İçerideki etkenlerle ilişkiler, bir kez daha sağduyuyla değerlendirmeye alınmalıdır.Şu son ekonomi fırtınası aslında bir mesajdır...............................Kimse kendinde mucizeler olduğu vehmine kapılmamalı.Hiçbirimiz de aynı gemide olduğumuzu unutmamalıyız. g.civaoglu@milliyet.com.tr Başbakan Erdoğan'a, Beyaz Saray'dan istenen "randevu" henüz bildirilmedi. İzlenimlerime göre, Washington rüzgârları şöyle...