Uzun uzun konuşuyorlar.Her önemli maç öncesi ve sonrası Cumhurbaşkanı'nın "iyi dilekleri" ve "tebrikleri" teknik direktör aracılığıyla Fransa millilerine iletiliyor.Chirac, daha Dünya Kupası öncesinde bu konuyu "öncelikli işler" arasına almıştı.Bir süredir "tembel pabuçlar" olarak anılan ve "artık yaşlandığı" gerekçesiyle milli takımda yer almaması bile istenen Zinedine Zidane'ın oynaması için telkinlerde bulunmuştu."Zidane'a inanıyorum" demişti...............................Zidane, öyle oyunlar çıkarmakta ki, Fransa futbolunun "guru"su haline gelmekte. Şu sıralar Fransa'nın en prestijli ismi.Bir süredir sokaktaki Fransız, "çöküyoruz" sendromunda.Küresel politikada, hatta kurucusu olduğu AB'de Fransa'nın eski ağırlığının kalmadığını hissediyor.Ekonomide, teknolojide Fransa gerilerde.Böyle bir ortamda Zinedine Zidane'ın kaptanlığını yaptığı Fransa Milli Takımı psikolojik doping etkisi yaparak moral grafiğini tırmandırmaya başladı.Fransa yurttaşı, Dünya Kupası'nda başarılarla "Daha ölmedik, Fransa büyüktür" diyebiliyor...............................Dahası...Bir Cezayir göçmeni Müslüman olan Zinedine Zidane, Fransızların "Zuzu" diye andıkları bu 35 yaşındaki muhteşem futbolcu, Fransa iç politikasında rüzgârlara yön değiştirtecek gibi görünüyor.Fransa'da yeni trend "yabancı ve özellikle Müslüman düşmanlığı..."Bu kartı oynayan politikacılar prim yapıyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminde en iddialı isim olarak bilinen Sarkozy, Zidane'ın topa her güzel vuruşunda yara alıyor.Paris banliyölerinde çoğunluğu Müslümanlardan oluşan göçmen gençlerin isyan hareketi, yakılan arabalar, kırılan vitrinler, Sarkozy'yi daha da sert önlemler almaya itmişti.Sarkozy'nin, Paris Polisi'ne, New York'tan devşirerek uygulattığı "sıfır tolerans" sertliği halk tarafından desteklenmişti.Ama...Zidane, bir Müslüman futbolcu.Fransa'nın, çıtası hayli düşen moralini yeniden yükseltti.Fransa'nın "simgesi" haline gelmekte.Fransa Milli Takımı'nın belkemiğini, Afrika kökenli siyah Fransızlar oluşturmakta.Fransa'nın Brezilya'yı eleyen golünde Zidane'ın harika asisti ve siyah Fransız Henry'nin topa gelişine vuruşu var.Irkçı lider Le Pen, Fransa'nın bu zaferini alkışlamakla ırk ayrımı çizgisi arasında sıkıştı.Sarkozy de o denli değilse bile, zorda.Müslüman karşıtlığı kartını, kumarbaz taktiğiyle kol manşetinin içinde saklıyor..............................Hele Fransa, finali oynar, bir de iki dönem önceki gibi Dünya Kupası'nı alırsa, Fransa'da Müslümanlara ve göçmenlere karşı politikalarla tırmanan Sarkozy daha da yaralı olacak.Sarkozy de aslında anne tarafından Musevi kökenleri olan bir eski göçmen ailenin çocuğu.Zaten psikolojinin temel bulgularından biri de, kendi kökeninin, bilinçaltını tutsak almasıdır..............................Bu durumda belki de sosyalist Segolene Royal Holland'ın başkanlık şansı artacaktır.Fransız Sosyalist Partisi Genel Sekreteri François Holland'ın eşi olan bu hanım ihtiraslı.Sosyalist Parti'nin bütün hizipleri tarafından henüz "tek aday" olarak benimsenmiş değil ama "eşitler arasında birinci" konumda.Biraz bizim Tansu Çiller'i andırıyor. Sosyalist Parti'nin ağır top eski kurtları, "Başarmak için tüm eksilere sahip" diye mizah yapıyorlar.Chirac da bir adaylık sürprizi için sotada................................Ve son bir saptama...Fransa'nın Dünya Kupası'nı kucaklaması eğer Sarkozy'nin başkanlık yolunu keserse, bunun Türkiye'nin AB üyeliği sürecinde önemli bir artı yaratacağını söyleyebiliriz.Ben Fransa'yı tutuyorum. İyi de oynuyorlar..............................Simon Kuper'in kitabının kapağında yazıldığı gibi "Futbol Sadece Futbol Değil."(İthaki Yayınları / Futbol Kültürü Kitapları) g.civaoglu@milliyet.com.tr Fransa Cumhurbaşkanı Chirac, her sabah telefonla Fransa Milli Takımı Teknik Direktörü Raymond Domenech'i arıyor.