Sayın Ecevit ilk defa Davos'a gidiyor. Orada yatırımcıları görüp kredi alacağını sanıyor (Yanılıyor: Bu toplantı o tip toplantı değil. Beyin fırtınası için düzenlenen toplantı). Sayın Ecevit yabancılara vermek için 53 projelik bir liste hazırlatmış (Çok çok çok yanlış yapmış. Çünkü toplam 24.7 milyar dolarlık harcama hedefinin yarısından fazlası, yüzde 52'lik bölümü silah alımı ile ilgili).
Sayın okuyucularım "internet" denilen şey çıktı... Dünyada "bilinmeyen kalmadı"... Açınız bilgisayarınızda internet sayfasını. Yazınız (
www.weforum.org) adresini... Ekrana Davos toplantısının amacı, tartışılan konular hakkında sayfa sayfa bilgi geliyor.
Davos'taki toplantının amacı dünyada herkesi ilgilendiren konularda "beyin fırtınası - fikir fırtınası" denilen tarz "entelektüel tartışmalara" fırsat yaratmak. Katılanlar kamudaki veya özel sektördeki "unvanları" ile (görev ve sorumlulukları nedeniyle) katılmıyor. Entelektüel kapasiteleri ile katılıyor. "Mal ve para" alışverişi değil, "fikir alışverişi" yapılıyor. Toplantılarda konuşmacı olarak davet edilenler dışında her katılan "kişisel olarak" katılıyor. Parasını ödeyerek katılıyor. Resmi heyet, resmi heyet üyesi gibi şeyler yok.
Böyle bir toplantıya ilk defa katılacak Sayın Ecevit'in kolunun altına "bir alışveriş listesi" sıkıştırıp, "yabancı yatırımcılar ile konuşmaya gidiyor, Türkiye için kredi bulacak" havasını yaymak yanlıştır.
Durumun ciddiyetini "hafifletmek için" bir hikaye anlatayım.
"Dükkandan içeri bir müşteri girmiş. '- Üç kilo fındık istiyorum' demiş. Satıcı gülmüş '- Hemşerim sen Karadenizli misin?' diye sormuş. Müşteri, '- Neden soruyorsun?' diye gürlemiş. Satıcı '- Hiç...' demiş... '- Fındık istedin de...' Müşteri sinirlenmiş. '- Bu dükkandan fındık isteyen mutlaka Karadenizli mi olmalı?.. Pastırma isteyene sen Kayserili misin, biber isteyene sen Urfalı mısın diye soruyor musun ki fındık isteyince beni Karadenizli misin diye sorguya çekiyorsun?..' Satıcı '- Kusura bakma' demiş. '- Burası hırdavatçı dükkanı... Ben burada çivi, boya satarım... Şimdiye kadar hırdavatçı dükkanına hiç kimse girip "fındık" istemedi de, onun için Karadenizli misin diye sordum..."
Sayın okuyucularım işte o biçim... Sayın Ecevit'in Davos'a proje paketi ile gidip, kredi aramaya kalkması, Karadenizlinin hırdavatçı dükkanında fındık aramasına benzer.
Davos'ta dağıtılacak proje listesinin içeriği ise, orta ve uzun dönemde Türkiye'nin kredi itibarını zedeler. Neden mi? Sayın Ecevit'in yabancı sermaye ve kredi bulmak için alt alta sıraladığı 53 harcama kalemi, kredi verenleri özendirecek değil, caydıracak yapıdadır. Bakınız 53 harcama kaleminin dağılımı nasıl?
Kredi veren kişi veya kuruluş, ana parasını ve faizini geri alıp alamayacağına bakar. Kredi isteyen, alacağı kredi ile üretim yapacağı ve üretimden para kazanıp borcunu ödeyeceği konusunda karşısındakine güven vermek zorundadır.
"Sen bana 100 dolar ver... 52 doları ile silah alacağım... Kalan 48 dolar ile de bir şeyler yapacağım..." diyene kredi vermezler. Veremezler.
Davos toplantısına katılan bir siyaset adamı, "100 dolarım olsa 52'sini silaha harcarım. Sağlık için 4 dolar yeter" der ise kimse onu alkışlamaz.
Sayın Ecevit'in Davos toplantılarına katılması çok çok çok doğru bir iştir. Ama kolunun altına sıkıştırılan "alışveriş" paketi hatalıdır.
İnşallah Sayın Ecevit paketi Davos'ta ortaya çıkarmaz. Entelektüel kapasitesi ile Davos'ta alkış toplar ve döner...
Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr