Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

2013 yılında: * Klasik endekse göre, toplam sanayi üretim endeksi yüzde 3.0, imalat sanayi endeksi yüzde 3.9 büyüdü.
* TÜİK, sanayi üretim endekslerini takvim etkisinden arındırıyor. Takvim etkisinden arındırma demek, bir yıl içinde çalışılan gün sayısındaki değişime göre endeksleri (artışı-azalışı) ayarlamak demek. Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksine göre 2013 yılında toplam sanayi üretiminde yüzde 3.4 büyüme gerçekleşti. İmalat sanayindeki büyüme ise yüzde 4.3 oldu. (2012 yılında takvim endeksinden arındırılmış büyüme, tüm sanayide yüzde 2.5 oranında, imalat sanayinde yüzde 2.2 oranında idi.)
2013 yılının tamamında takvim etkisinden arındırılmış olarak imalat sanayi üretimi yüzde 4.3 artarken, alt sektörlerden gıda sanayinde üretim artışı yüzde 5.6 oranında, tekstil ürünlerinde yüzde 4.1 oranında oldu. Giyim sanayinde yüzde 2.2 oranında, ana metal sanayinde yüzde 5.3 oranında, elektrikli teçhizat imalatında yüzde 9.8 oranında, motorlu kara taşıtları sanayinde yüzde 7.1 oranında, mobilya imalatında yüzde 11.0 oranında artış gerçekleşti.
Genelde ekonomi büyürken enerji talebi de büyür. Enerji üretimindeki artış, sanayi büyümesinin önünde koşar. Ne var ki takvim etkisinden arındırılmış olarak 2012 yılında enerji üretimi büyümesi yüzde 2.9 oranında iken 2013 yılında eksi 1.5 oldu.

Sanayi ekonominin lokomotifi
Sermaye malı imalatında da yüksek bir artış var. Normal şartlar altında sermaye mallarındaki üretim artışı yatırımların arttığına işaret eder. Ne var ki 2013 yılı yatırım göstergelerinde böyle bir hızlanma görülmüyor.
Netice önemli. TÜİK verilerinden anlaşılıyor ki, 2013 yılında toplam sanayinin ve de imalat sanayinin büyümesi, 2012 yılından çok daha iyi olmuş.
Sanayin büyüme oranı, milli gelirin (GSYH) büyüme oranını belirler. Çünkü sanayi kesimi ekonominin lokomotifidir.
Sanayin 2013 yılının tümündeki büyüme oranı, 2013 yılı milli gelirindeki büyümenin yüzde 4’e yaklaşacağını ve hatta yüzde 4’ün biraz üzerine çıkabileceğini gösteriyor.

Talep gerilerken üretim artıyor
Ne var ki, iç talep göstergeleri ile ihracat rakamları bu gelişmeyi teyit etmiyor. Tersine iç talepteki yavaşlama ve 2013 ihracatının 2012 ihracatının gerisinde kalması önemli bir çelişkiyi işaret ediyor.
Yılın 12 ayındaki gelişme, 2013 yılının tamamındaki büyümeyi belirliyor. Yılın son ayındaki gelişme ise sanayinin 2014 yılına nasıl girdiğini gösteriyor.
Sanayi üretimi aralık ayında mevsim ve takvim etkisinden arındırıldığında aylık olarak sıfır bir değişim işareti veriyor. Önceki aylara göre üretimin ivme kaybettiği görülüyor. Değişik sanayi üretim sektörlerindeki büyüme göstergeleri, üretimdeki zayıflamanın 2013 yılı sonunda tüm sektörlere yayıldığını işaret ediyor.
2014 yılının Ocak ayına ilişkin öncü göstergeleri de sanayi üretiminde ivme kaybının süreceğini haber veriyor.
(Bilgi için: Ocak ayında öncü göstergelerden Satın Alma Endeksi (PMI) 53,5’ten 52,7’ye, Kapasite Kullanım Oranı yüzde 75,9’dan yüzde 74,5’e ve Reel Kesim Güven Endeksi 110,6’dan 104,2’ye geriledi.)