Bilgisayarı olan 25 milyon kişi (bireysel müşteri) bankalardan şifre almış durumda ve bilgisayarıyla bankacılık işlemi yapıyor.
Son bir yıl içinde bunlardan 15 milyon 707 kişi bilgisayarını kullanarak bankalarda en az bir işlem yapmış.
Bu tür işlemler “İnternet Bankacılığı” işlemleri diye adlandırılıyor.
Cep telefonuyla bankacılık işlemi yapmak için bankalardan şifre alan ve bugüne kadar en az bir defa telefonla bankacılık işlemi yapanların sayısı 3 milyon 595 bin.
Bunların da 2 milyon 686 bini son bir yıl içinde en az bir işlem yapmış.
Cep telefonuyla yapılan bu işlemlere de “Mobil Bankacılık” deniliyor.
İnternet bankacılığıyla yatırım fonları, döviz, tahvil ve bono, altın alınıp satılıyor. Vadeli işlemler, repo işlemleri yapılabiliyor.
Zekât, Müslümanların inanışına göre, her Müslümanın sahip olduğu varlığında yıl içinde meydana gelen artıştan, yoksullara dağıtmakla görevli olduğu “kırkta bir hisse”dir.
(Basit anlatımı ile Müslümanlar için getirilmiş bir tür yıllık “Değer Artış Vergisi”dir. Net değer artışının yüzde 2.5’i ölçüsünde yoksullara ödeme yapma yükümlülüğü vardır.)
Nakit parası, altını, gümüşü veya ticaret malı bulunan kimselerin varlıklarında bir yıl boyunca artış gerçekleşmiş ise bu kimseler hem bayram öncesi fitrelerini verecekler hem de, nisaplarının en az kırkta biri - yüzde 2.5’u oranında zekat ödeyeceklerdir. (“Nisap”, kişi varlığının zekat mükellefiyeti doğuran kısmıdır. Bazı yorumcular, zekat hesabında kişinin her yıl artan varlığının değil de tüm varlığının dikkate alınacağını söylerler. Bu yanlıştır. Uygulanması imkansızdır. Bu artmayan varlığın zamanla tamamının dağıtılması anlamına gelir.)
İslam inancına göre zekat, malda hem bereket ve artmaya yol açar, hem de paklığa, temizliğe, helalliğe sebep olur.
Yoksullara destek olur
Kur’an’da birçok defa, namazdan sonra zekatın da verilmesi emrolunmuştur. Bakara suresinde 5 defa; “Namazı dosdoğru kılınız, zekatı veriniz”
Fitre, ramazan ayı içinde, ihtiyaç sahiplerine, fakirlere verilen ve de en az miktarı din adamlarınca belirlenen sadakaya verilen isimdir.
Ramazan ayında Müslümanlar ihtiyaç sahiplerini fitre dağıtarak sevindirirler.
Fitrenin bayram namazından önce dağıtılması esastır. Fitresini değişik nedenlerle dağıtamayanlar bayram günlerinde de, bayramdan sonra da fitrelerini dağıtabilirler.
Fıtır sadakası (fitre), kitabımız olan Kuran’da yer almaz.
Farz olmasının delilleri bazı hadislerdir. Hadislere göre fitre:
- Orucun noksanını tamamlar.
- Fakirleri bayram gününde dilenmekten kurtarır.
Ünlü işadamına “Ramazan nasıl gidiyor?” diye soracak oldum, “Ramazan iyi gidiyor ama, iftar konusunda dertliyim” dedi ve de anlattı... ”Bizim aile Anadolu kökenli. Bizim örf ve âdetlerimize göre iftar önemlidir. Aile iftar sofrasında bir araya gelerek oruç açar. İhtiyaç sahiplerine iftariyelik gönderilir. İftar saati iş saatine rastlıyor ise, işyerinde çalışanlar için iftar masası hazırlanır.
Şimdilerde İstanbul’da bir iftar daveti modası çıktı ki... İnanılmaz. Şirketler, işadamları, politikacılar otellerde, lokantalarda iftar daveti düzenliyorlar. Herhalde belli bir işadamları ve önde gelen kişiler listesi var ki, bu listede isimleri yazılı tanıdık, tanımadık, niyetli, niyetsiz genelde hep aynı kişiler iftarlara davetli. Benim de işim dolayısıyla, ismimin öne çıkması nedeniyle listede ismim olmalı ki, hemen her gece bir veya birden fazla iftara davetliyim. Evde, çoluğum çocuğum ile iftar sofrası başına oturamaz oldum. Gitme diyeceksiniz. Gitme demek kolay... Az çok ilişkimiz var. Gönül koyuyorlar.”
Faturayı kim ödüyor
“Bir başka sorunum daha var. Davette oruç açarken günaha girdiğimi düşünüyorum. Çünkü paranın davet sahibinin helal kazancı ile mi ödendiğini, yoksa
Haziranda ihracat yüzde 6 azaldı. 2012 haziranında bir yıl önceye göre ihracat yüzde 16.9 artmıştı.
Ocak-haziran döneminde, 6 ayda ihracat artışı sadece yüzde 1.3 oranında. 2012’nin aynı dönemi artış yüzde 13.3 idi.
İhracat azalırken, ithalatta da yavaşlama var ama, ihracat kadar değil. Haziran ayında, 2012 haziranına göre ithalat artışı yüzde 2.8 oranında. İlk 6 ayda artış yüzde 7.2. Haziran 2012’de ithalat yüzde 5.6 azalmıştı. Altı aylık azalma yüzde 2.1 idi.
Sonuç: 2012 yılının ilk 6 ayında 42.7 milyar dolar olan dış ticaret açığı (İthalat gideri ile ihracat geliri arasındaki açık) 42.7 milyar dolar iken, 2013 yılında yüzde 17.4 artış ile 50.6 milyar dolara yükseldi.
Altın ithalatı patladı
Dış ticaret açığı, cari açığı büyütür. Cari açığın finansmanı için ülke yabancı kaynak (döviz) bulma telaşına düşer. Dolar fiyatı yükselir. Piyasada istikrar bozulur. Ülkenin dış piyasalardaki itibarı sarsılır.
Merkez Bankası Başkanı açıkladı: Enflasyon temmuzda yüzde 9’a yükselecek. Ağustostan itibaren inişe geçecek. Aralıkta yüzde 5.2 olacak. 2013 yılı enflasyonu orta noktası yüzde 6.2 olmak üzere yüzde 5.2 ile yüzde 7.2 aralığında gerçekleşecek.
Merkez Bankası yıllardır enflasyon hedeflemesi yapıyor. Gerçekleşme devamlı olarak hedefin üzerinde çıkıyor.
O zaman da Merkez Bankası Başkanı başlıyor anlatmaya “Yağmur yağdı, rüzgâr esti. Böyle oldu. Yağmur sahayı kaygan hale getirdi... Top tam kaleye girerken direğe çarptı... Gol atamadık.”
Efendim, bizler yağmurun yağmadığı, rüzgarın esmediği günleri de biliyoruz... Bahane bulmak kolay... Netice kötü... Enflasyonu bir türlü yüzde 5’in altına indiremiyoruz... Olan Ayşe Teyzem ile Ali Rıza Bey Amca’ma oluyor.
Başkan anlatıyor
Merkez Bankası Başkanı, yağan yağmurun, esen rüzgarın enflasyonu nasıl artırdığını güzel güzel hikaye ediyor. Diyor ki;
İSO 500 olur da ”Bilişim 500” olmaz mı? 1992 yılından bu yana bilgi ve iletişim teknolojileri sektörüne hizmet sunma konusunda faaliyet gösteren “İnterpromedya” grubu “Türkiye’de 2012 yılında faaliyet gösteren ilk 500 bilişim şirketinin rakamlarını topladı, değerlendirdi. Bilişim pazarının gelişimini, eğilimlerini ve beklentilerini içeren bir rapor yayınladı. İnterpromedya grubu 14 yıldır bu rapor benzeri yayınlar ve pazar araştırmaları yapıyor.
Bilişim 500’de, önce Türkiye’de bilişim sektörünün en büyük 500 şirketinin 2011 ve 2012 yıllarındaki iş büyüklüklerine göre sıralaması veriliyor. Sonra bilişim sektörü hakkında bilgi var.
Pazar 31 milyar dolar
* Türkiye’de 2012 yılında bilişim pazarının büyüklüğü 56 milyar TL. (Yaklaşık 31 milyar dolar.)
* Bilişim sektörünün özelliklerine göre pazar 3 ayrı alt gruba ayrılıyor:
(1) Telekom şirketlerinin pazar payı yüzde 57, (2) BT (bilgi teknolojileri) donanımı ve Telekom donanımı pazarlarının payı yüzde 27, (3) Yazılım ve BT hizmetlerinin payı yüzde 16 oranlarında.
Saf ve bakir bir T.C. vatandaşı olarak Büyük Türk Büyükleri’nden isteklerim var.
1) Haliç tersanelerinde yıkım başlamadan, 558 yıllık tarihi, gelecek kuşaklara anlatmaya yardımcı olacak bir belgesel hazırlatılsın. Havuzların, makinelerin, binaların görsel ve fiziki envanteri çıkartılsın.
2) İhaleyi kazananların, arazinin bir köşesini ufak bir müze alanı olarak ayırmaları sağlansın.
3) Yıkım başlamadan isteyenlerin tersaneyi gezmelerine imkân tanınsın.
Fatih Sultan Mehmet döneminde temeli atılan zamanla 250 dönüm araziye yayılan tarihi Haliç Tersanesi yıkılıyor. Tersane arazisine 2 yat limanı, 400’er odalı 2 adet 5 yıldızlı otel, bin kişilik cami, AVM ve otopark inşa edilecek.
4 tersane yok oluyor