Ali Babacan nihayet konuştu

18 Temmuz 2013

Babacan nihayet konuştu. Babacan’ı ekonominin kaptanı olarak belledik. Sevimli, düzgün konuşan, ona buna çatmadan, çamur atmadan söyleyeceğini söyleyen bir devlet adamı.
Fırtınadan önce de ortalıkta pek görünmüyordu derken, fırtına çıktı. Büsbütün kayboldu. Denizler çalkalanıyor, gemi sallanıyor... Kaptan ortada yok.
Ne ise, fırtına biraz yavaşlamış gibi iken veya bizler fırtınaya alışmaya başlarken kaptan önce bir iftar yemeğinde, dün ise NTV-CNBC-e ekranında “Ben buralardayım” diyerek ortaya çıktı.
Ekonomi insan için vardır. Ekonominin içinde insan var. İnsan denen varlık sadece rakama bakarak karar vermez. Ekonomi konusunda karar verirken insan için moral ve güven önem taşır. Özellikle ekonominin dalgalandığı günlerde, insanlar birilerinin önlerini görmelerine yardımcı olmasını beklerler. Babacan, bugüne kadar ekonominin kaptanı olarak kamuoyunda öne çıktı. Dalgalanma başladığında belli aralıklarla kamuoyuna bilgi verse idi iyi olurdu. Ne ise... Bundan sonrasına bakalım.

Babacan ne diyor?
Dünkü TV söyleşisinde Babacan önce, bugüne kadar olan biten ile ilgili olarak şunları söyledi.

Yazının Devamı

Ekonomi büyüyor gibi!

17 Temmuz 2013

Kime sorsanız ne diyor? “Ekonomi bir türlü canlanamadı. Piyasalar zaten durgun idi. Gezi Parkı olayları durgunluğa tüy dikti. Haziran çok kötü geçti” diyor.
Geliniz görünüz ki, ekonomide olan biteni haber veren rakamlar farklı bir görünüm veriyor. Rakamlara göre, bu yılın ilk yarısında talepte canlanma var. Hele hele haziranda talep coşmuş.

Talep çok çok canlı...
Bu bilgileri nereden çıkarıyoruz? Maliye Bakanı ocak-haziran ayları bütçe rakamlarını açıkladı.
Bütçede en önemli kalemler, halkın alışverişine, ithalata dayalı olarak yapılan vergilerin durumudur.
Ayşe Hanım Teyzem alışveriş ettikçe KDV öder. ÖTV öder. Tüccar Ali Bey ithalat yaptıkça, ithal ettiği malın değeri üzerinden KDV öder.

Yazının Devamı

Kümesteki yerli ve yabancı faiz artışına karşı...

16 Temmuz 2013

Faizin artmasını bekleyenler, daha önce Türkiye’ye döviz göndererek borsaya giren, bono satın alan yabancılar ile hisse senetleri borsada işlem gören, portföylerinde bono taşıyan bankalar değildir. Onlar kümese girmiş durumda. Faiz yükselince, borsa düşüyor. Ellerindeki bonoların fiyatı düşüyor.
Faizin yükselmesini bekleyenler (isteyenler), döviz fiyatları ve faiz oranları birlikte tırmanışa geçince, Türk piyasasını riskli görerek döviz göndermeyi kesenlerdir.
Bizim şu andaki sorunumuz, kümese girmiş durumdakilerin dövize hücum ederek, döviz satın alarak çekip gitmesi değil. Biz döviz musluğu açılsın, ülkeye para girsin telaşındayız.
Bizim her ay 6-8 milyar dolar cari açığımız (döviz açığımız) var. Bu açık mayıs ayına kadar her ay sermaye hareketi ile ülkeye giren açıktan daha yüksek miktarlardaki döviz ile karşılandı.
Mayıs ayında açık 7.5 milyar iken, döviz musluğundan içeriye sadece 563 milyon dolarcık döviz aktı. Giren döviz, açığı kapatamadı.
Haziran ve temmuzda durumu bilemiyoruz. Ama tahmin o ki, cari açık her ay 7 milyar dolarında... Ve de sorun, dövizin çıkmasından çok, döviz girmemesi. Döviz getireceklerin, olan bitenden, kümestekilerin başına gelenleri

Yazının Devamı

Mutfakta sorun var

15 Temmuz 2013

Ayşe Hanım Teyzem diyor ki, “Sabah akşam Suriye ile yatıp kalkıyorduk... Şimdi de Mısır... Mısır... Mısır... Tabii ki komşularımızın evlerinde huzur olmasını, iyi olmalarını isteriz ama... Bizim Anadolu’da bir söz vardır: ‘Önce can... Sonra Canan’ derler. Büyük Türk Büyükleri komşulardaki karı - koca kavgaları ile uğraşmaktan bizim mutfaktaki sorunlarımızla ilgilenmeye vakit bulamaz oldu...”
Sordum, “Ayşe Hanım Teyzeciğim, mutfak sorunu dediğiniz nedir ki?”
Cevapladı, “Benim derdim, mutfakta tencerenin ateşinin sönmemesi, tencerenin içine koyacak yağı, bulguru, pirinci, eti satın alacak paramın olması. Bankadaki üç - beş kuruş ölüm kalım paramın güme gitmemesi, kolumdaki altın bileziklerin değerinin erimemesidir. Dolar pahalanıyormuş. Dolar ile işim yok ama dolar pahalandığı için fiyatlar yükselecekmiş. Üretim düşünce, işsizlik artacakmış. Durup dururken ne oldu? Bütün bunların sebebi bizim üç beş çocuğumuzun Gezi Parkı’nda toplanması, çadır kurması mı?”

Enflasyon hortlamasın
Ayşe Hanım Teyzem’e anlatmaya çalıştım. “Biz mutfak masrafını, zenginlerden borç alarak, zenginlere onu bunu satarak denkleştiriyorduk. Zenginlerin işleri bozulunca, onu bunu satmak zorlaştı.

Yazının Devamı

Bodrum pazarları

14 Temmuz 2013

Bu pazar okuyucularıma Bodrum pazarlarını anlatacağım.
Her köyün ve şehrin pazarının kendine göre özelliği vardır. Değişik nedenlerle Anadolu’da devamlı geziniyorum. Doğudan Batı’ya her gittiğim şehrin pazarına uğrar, ilgimi çeken ürünü alır, İstanbul’a taşırım. Kars, Van, Siirt, Hatay, Rize pazarını da bilirim, Edirne pazarını da. Benim kendimi kaybettiğim iki pazar Düzce ve Bartın pazarlarıdır. (Daha önceleri değişik tarihlerde, yurtdışındaki, Paris, New York, Münih ve Nice şehirlerindeki pazarları yazmıştım.)
Bodrum pazarlarının, diğer pazarlardan farkı var. Yapısı farklı. Bu yapı sadece ekonomik değil, sosyo-ekonomik bir yapı.
Bodrum’da insanlar sadece taze ve ucuz ürün almak için pazara gitmiyorlar. Pazarcılarla sohbet etmek, tanıdıklarını görmek, merhabalaşmak, hal hatır sormak için gidiyorlar. Pazarlar, Bodrum’da uzun veya kısa süre konaklayanlar için haftada bir buluşma fırsatı yaratıyor.
Özellikle köy pazarlarına genellikle o köy ve çevresinde konaklayan yazlıkçılar, uzun veya kısa süre için Bodrum’a başka şehirlerden gelenler ilgi gösteriyor.
Pazarcılar onları tanıyor. Hal hatır soruyor “Bu yıl geç kaldınız... Çocuklar da geldi mi? Oğlan ne yapıyor?” diyerek

Yazının Devamı

Merkez ‘Döviz fırlasın ama cebimde kalsın’ dememeli

13 Temmuz 2013

Milliyet Ekonomi’de üç gündür, “Merkez Bankası’nın döviz satacak yerde, bankaların zorunlu karşılık hesaplarındaki dövizleri neden iade etmediği” konusu tartışılıyor.
Merkez Bankası eski başkan yardımcılarından iktisatçı Ercan Kumcu, bu konuyu gündeme getiren kişidir.
Ercan Kumcu diyor ki; “Ekonomide fırtına esmeye başladığında, döviz satmak isteyenler ‘kurlar daha da artar’ diye beklemeye geçer. Döviz almak isteyenler ‘kurlar daha da artmasın’ diye acele eder. Sığ bir piyasada çok ufak döviz alımları dahi kurları çok fazla yukarı çekebilir.”
Ercan Kumcu, “Böyle dönemlerde Merkez Bankası ne yaparsa yapsın, ekonomiden döviz çıkacaktır” dedikten sonra anlatıyor: “Ne kadar çıkacağını kimse bilemez. Girdiği kadar çıkabilir. Bir şekilde, çıkmak isteyen dövizin ekonomi tarafından sağlanması gerekiyor. Ekonomi, çıkmak isteyen dövizi sağlamakta zorlandığı sürece kurlar artacaktır. Böyle dönemlerde ekonominin döviz borçlanması kısıtlı olurken döviz ihtiyacı artar. Bankacılık kesimi arz-talep dengesini sağlamakta aciz kalır. Bu dengeyi merkezi otoriteden başka, Merkez Bankası’ndan başka hiçbir kuruluş sağlayamaz.”

Rezervi büyütüyor
Ercan Kumcu, Merkez Bankası’nın toplam

Yazının Devamı

Mayısta döviz girişi durdu

12 Temmuz 2013

Her ay, o ayın cari açığından (döviz açığından) daha çok dövizin ülkeye girmesine alışmıştık. Bu sayede de döviz ucuz ucuz satılıyordu.
Mayıs ayında işler bozuldu. Cari açık (döviz açığı) 7.5 milyar dolar iken, ülkeye sermaye hareketi ile sadece 563 milyon dolar döviz girdi.
2013 yılının Ocak ayında sermaye hareketi ile ülkeye giren döviz 9.5 milyar dolar, şubatta 8.5 milyar dolar, martta 9.8 milyar dolar, nisanda (rekor rakam) 16.8 milyar dolardı. “Türkiye’nin kredi notu artıyor, Türkiye yatırım yapılabilir ülke listesine giriyor, döviz girişi gün geçtikçe artıyor” diyerek seviniyor, ülkeye giren dövizleri ne yapacağımızı bilemiyorduk.
Geliniz görünüz ki, her ay portföy yatırımı kredi olarak ülkeye oluk oluk akan döviz mayısta “şıp” diye kesilmiş durumda.

Açığı küçültemiyoruz
Merkez Bankası tarafından dün açıklanan mayıs ayı ödemeler bilançosuna göre, hükümetin talebi daraltmayı hedef alan politikalarına ve de küresel piyasalardaki fırtınaya rağmen, (1) Cari açığımızı (döviz açığımızı) küçültemiyoruz. (2) Buna karşılık döviz açığını kapatmamızı mümkün kılan döviz girişi durmuş.

Yazının Devamı

Merkez döviz satacak yerde banka dövizlerini iade edebilir

11 Temmuz 2013

Merkez Bankası piyasanın döviz talebimi karşılamak için döviz satıyor. Dün bir günde 6 ihale ile 1.3 milyar dolar döviz daha sattı.
Piyasanın içinde olanlar, piyasayı bilenler, Merkez Bankası’nın sattığı dövizlerin bankalar tarafından satın alındığına işaret ederek, Merkez Bankası’nın döviz satacak yerde bankaların zorunlu karşılık olarak Merkez Bankası’na yatırdıkları dövizleri, bankalara iade etmesinin piyasayı rahatlatmaya yardımcı olacağını belirtiyorlar.
Bu görüşü savunanlar, bu uygulama ile bankaların Türk Lirası likiditeleri azaltılırken döviz imkanlarının zenginleştirileceğine işaret ediyorlar.
Bilindiği gibi dövizin bol olduğu günlerde Merkez Bankası bankaların topladıkları Türk Lirası mevduat miktarı ile ölçüşü olarak Merkez Bankası’na yatırdıkları zorunlu karşılıkların Türk Lirası yerine döviz olarak tesisinin yolunu açtı.

30 milyar dolar var
Bu yoldan bankalar Merkez Bankası’na zorunlu karşılık olarak 30 milyar dolar dolayında döviz yatırdılar. Merkez Bankası zorunlu karşılıklara faiz ödemiyor. Bankaların Türk Lirası kaynak maliyeti şimdilik dövizlerin maliyetinden yüksek olduğu için, bankalar zorunlu karşılıkları döviz olarak tutmaya devam ediyor.

Yazının Devamı