Ramazan bayramları öncesi “Bakliyat-Fasulye, Pirinç-Zammı”, Kurban Bayramları öncesi de “Et Zammı” tartışılır. Serbest piyasa ekonomisinin geçerli olduğu söylenen ülkemizde hükümet, et fiyatlarının sınırlandırılmasını görev bilir.
Bu Kurban Bayramı öncesi de olağan tartışmalar başladı. “Et fiyatlarının yükselmesi halinde devletin ithalata başlayacağı, halka ucuz et yedirileceği söylenir oldu”. Acaba Türkiye’de yeterli büyükbaş ve küçükbaş besi hayvanı yok da ondan mı fiyatlar yükseliyor?
- 2011 Yılında 12.4 milyon büyükbaş hayvanımız vardı, 2012 yılında 14.0 milyona yükseldi.
- 2011 Yılında 32.3 milyon küçükbaş hayvanımız vardı. 2012 Yılında 35.7 milyona yükseldi.
- 2011 Yılında toplam 776 bin ton kırmızı et kesimi vardı. 2012 Yılında 915 bin ton kırmızı et kesimi yapıldı.
Et bol, maliyet yüksek
Milliyet Ekonomi’de geçen pazartesi günü Fehim Genç ile Mithat Yurdakul’un alkollü içki kullanımını sınırlamak için hükümetin almakta olduğu tedbirler ve olası vergi artışları konularında yazıları yayımlandı.
Bu yazıda Türkiye’de ve dünyada alkol tüketimi, Türkiye’de son on yılda alkollü içkilerin satış rakamları ve de alkollü içkilerden alınan vergi konularında özet bilgi vereceğim.
- Gençlerin alkol alışkanlığı kötü bir şeydir.
- Alkol sağlığa zararlıdır.
- Alkolün zararları halka anlatılmalıdır.
- Alkollü araç kullanımına izin verilmemelidir.
- Fakat, bütün bunlardan sonra da alkollü içkinin yasaklanması düşünülmemelidir. İsteyen içer, isteyen içmez.
İstatistik yorumlar, “rakamlara yalan söyletme sanatı”dır. Rakamlara takla attırarak iyiyi kötü, kötüyü iyi göstermek mümkündür.
Aynı rakamlara bakarak kötümserler felaket tablosu çizerlerken, iyimserler ortalığı güllük gülistanlık gösterebilir.
TÜİK’in (Türkiye İstatistik Kurumu) yayımladığı “aylık sanayi üretim endeksi” bilgileri, 2010 yılı üretim rakamları 100 esasıyla her ay sanayide üretimin nasıl artıp eksildiğini gösterir.
Eskiden tek bir endeks var iken, şimdilerde endeks çeşitlendirildi.
- Klasik aylık üretim endeksi var.
- Takvim etkisinden arındırılmış endeks var.
- Takvim ve mevsim etkisinden arındırılmış endeks var.
ABD’de milli gelir hesapları geriye dönük olarak düzeltildi. Bundan böyle Araştırma-Geliştirme (Ar-Ge), sanat ve edebiyatın, entelektüel üretimin değerinin milli gelire eklenmesine karar verildi. Geriye dönük düzeltmeler ile 2012 için hesaplanan bu tür faaliyetlerin katkısı 559 milyar dolar olarak belirlendi. Ve ABD’nin 2012 milli geliri 15 trilyon 470 milyon dolar olarak açıklandı.
Milli gelir bir dönemde üretilen mal ve hizmetlerin parasal (katma) değeridir. Önce üretim değeri ile belirlenir. Sonra harcamalar toplamı bulunarak doğrulanır.
Ana harcama kalemleri tüketim ve yatırım harcamalarıdır. Milli gelir hesaplanırken satın alınan bir bilim kitabına, sanat eserine yapılan harcama tüketim rakamını, gerçekleştirilen bir yatırımın makinelerine yapılan harcama yatırım rakamını büyütür. Ne var ki bugüne kadar kitabı yazanların, sanat eserini yaratanların, makine ve teçhizatın gerisindeki araştırma ve geliştirmeyi yapanların entelektüel birikimleri hesaplara girmiyordu.
GSYH’ya yüzde 3 ekleniyor
Geçtiğimiz günlerde, ABD’de milli gelir hesaplarında düzeltme yapılırken;
- Önce bugüne kadar milli gelir hesaplarına dahil edilmeyen entelektüel gelir ve harcamalar hesaba
Her bayram olduğu gibi bu bayram da uçağa, otobüse binenler, otellerde kalanlar, lokantalarda yemek yiyenler normal fiyatın üzerinde ödeme yaptılar.
“Normal fiyat nedir, normal fiyatın üzerinde ödeme nedir?” tartışmasını sona bırakalım da, olan bitenler “fırsatçılık” olarak mı değerlendirilir, yoksa “olağan”mı görülür, onu tartışalım. Bu, bize özgü değil. Başka ülkelere seyahat edenlerin de başına gelir. Özellikle, batının büyük şehirlerine gidenler, belli dönemlerde otellere, uçak biletlerine yüksek ödeme yaparlar.
Moda fuarları, kitap fuarları ve önemli kongrelerin yapıldığı günlerde otel fiyatları iki misline kadar yükseltilir. Yılbaşı, paskalya tatili dönemlerinde, okulların açıldığı veya kapandığı günlerde bu tür hizmetlerin ücretleri artırılır.
Ticari yönden bakılırsa, olan bitenler, iş sahiplerinin fırsatı değerlendirmesidir. Ama müşteri yönünden ise bu bir soygundur.
Bayramda zamlı tarife
Her bayram olduğu gibi bu bayram da kıyı şehirlerinde, yaz dönemleri müşteri ağırlayan otel ve lokantalarda fiyatlar normal rakamların üzerine yükseltildi.
İzmir’in Aliağa’sında kocaman bir “Gemi Mezbahası” var... Aşk gemisi, savaş gemisi... Fark etmez... Biz eski gemileri satın alıyoruz. Aliağa’da onları kesiyoruz, doğruyoruz... Ciğerlerini ayrı, derilerini ayrı değerlendiriyoruz.
Bir süre önce bizim gemi kasaplarımız, İngiliz Donanması’nın anlı şanlı uçak gemisi Ark Royal’ı açık artırmadan 10 milyon TL’ye satın aldılar. 1980 yılında deniz indirilen 219 m uzunluğundaki, 30 m genişliğindeki gemiyi kesip biçmeye başladılar.
Aliağa “Gemi Mezhabası”na gelen en son gemi “Aşk Gemisi”. 171 m boyundaki, 24 m genişliğindeki gemiyi bizim gemi kasaplarımız açık artırmada 2.5 milyon euroya satın almışlar.
“Gemi Mezbahası”nı, “Gemi Kasaplığı”nı küçümsemeyiniz. Demir çelik sektörünün en önemli müesseseleridir bunlar. Demir çelikte “geri dönüşüm” sağlıyorlar. Entegre tesislerde cevherden 1 ton demir çelik elde etmek için 15 ton toprak kazılıyor, 2.5 ton demir cevheri kullanılıyor. Elektrik, kömür tüketiliyor. Havaya gaz salınıyor. İşte bu nedenle hurda kullanımı çok önemli.
Hurdaya 10 milyar dolar
Bugün bayram... Bayram “sevinç günü” demektir. Bayram sabahları toplu olarak kılınan bayram namazları, Müslümanlar arasındaki birlik ve beraberliğin, barışın, huzurun göstergesidir.
Bayramlar Müslümanları birbirine yaklaştırır. Dargınlıkları ortadan kaldırır. Kardeşlik duygularını güçlendirir.
Dini anlatımla, “Bayramlar Allah’ın mümin kullarına birer ziyafet günüdür.”
Kuran-ı Kerim’de Ramazan ve Kurban bayramlarına ait bir işaret yoktur. Kuran-ı Kerim’de “bayram” ifadesi sadece bir surenin bir ayetinde, bir kelime olarak yer almıştır.
“Maide” suresinin 114 numaralı ayetinde yer alan ifade şöyledir:
Meryem oğlu İsa, “Allahım, rabbimiz. Bize ve bizden sonra geleceklere bayram ve senden bir delil olarak bir sofra indir. Bizi rızıklandır, sen rızık verenlerin en hayırlısısın” dedi.
Bu anlatımın, İsa’nın son akşam yemeği sofrasıyla ilgili bir anlatım olduğu üzerinde fikir birliği vardır. Ramazan ve Kurban bayramları ile ilgili düzenlemeler “hadis”lerde yer alır.
The Washington Post normal günlerde 470 bin, hafta sonları 840 bin satan bir Amerikan gazetesi.
Toplam 740 kişinin çalıştığı bu gazete “amazon.com” satış sitesi sahibi Jeff Bezos’a 250 milyon dolara satıldı. 1838 yılında yayına başlayan Washington Post’u 1933 yılında iflas masasından 825 bin dolara Eugene Meyer isimli Musevi asıllı bir banker satın almıştı.
Bankerlikten para kazandıktan sonra Washington’da politikacılarla dostluğu ilerleten Eugene Meyer, 1930-1932 yılları arasında ABD Merkez Bankası Başkanlığı’nda (Federal Reserve Board) bulunmuştu. Dünya Bankası kurulduğunda da bankanın ilk başkanı oldu.
Damat patron oldu
Eugene Meyer zarar eden gazeteyi “prestij“ için almıştı. 1947 yılında tüm hisselerini damadPhil Graham ile kızı Katherine’ye devretti. Devri yaparken “Hiçbir erkek karısının patronluğundan hoşlanmaz” diyerek hisselerin çoğunu da damadına verdi.
Askerlik dönüşü kayınpederinin ısrarıyla gazetede çalışmaya başladıktan beş ay sonra gazetenin başına geçen Phil Graham, gazeteyi kâra geçirdi. Saygın bir gazete haline getirdi. Fakat sonra ruh sağlığını kaybetti. Alkol bağımlısı oldu, 1969 yılında evinde tabancayla intihar etti. Kocasının ölümü ile