TiCARET SAVAŞI VE YÜKSEK FAiZ

23 Temmuz 2018

G20 ülkeleri dünya ekonomisinin yüzde 90’ını temsil ediyor. Son G20 toplantısında ticaret savaşına varan gelişmeler ve faiz artışlarının yükselen piyasa ekonomilerine etkisi masaya yatırıldı.

1999’da kurulan, Türkiye’nin de kurucularından biri olduğu G20’ye, ABD, İngiltere, Rusya, Japonya, Kanada, Almanya, Fransa, İtalya, Avustralya, Brezilya, Arjantin, Hindistan, Çin, Endonezya, Meksika, Suudi Arabistan, Güney Afrika, Güney Kore ile Avrupa Birliği (AB) Komisyonu ve AB Konseyi başkanları üye.

Dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer alan 19 ülke ile Avrupa Birliği Komisyonu’ndan oluşan zirve, dünya ekonomisinin yüzde 90’ını temsil ediyor.

Her toplantı sırasında toplamda 70 teknik toplantı yapılıyor. Genelde devlet başkanı düzeyinde dönüşümlü katılım var. Kararlar Liderlerin mutabakatı ile alınıyor.

Büyümeye etkisi ne olur?

Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te 21 - 22 Temmuz’da düzenlenen toplantıya, “Albayrak ve Merkez Bankası Başkanı Çetinkaya” katıldılar.

Toplantı öncesi yayınlanan IMF raporunda, küresel ekonomik görünümü, hem yakın, hem orta vadede aşağı yönlü risklerin etkilediği, ticaret alanındaki son inatlaşmaların güçlenme ve uzun sürme olasılığının, küresel dengesizlikleri gi

Yazının Devamı

Marjinal Teoriler

22 Temmuz 2018

Cahit Kayra’nın “Marjinal Teoriler Ansiklopedisi” Tarihçi Kitabevi tarafından yayınlandı. Kayra, ‘marjinal’ deyimini ‘farklı ayrışık olan; yani bütünü oluşturan değerler içinde farklı olanlar’ olarak tarif ediyor. Kayra’nın tarifine göre, kişi olarak marjinalseniz içinde bulunduğunuz bütündeki değerlerden farklısınız. Küstah, terbiyesiz olabilirsiniz ya da marjinalsiniz ama sevimlisiniz.

‘Mülkiye’li Cahit Abimiz bugüne kadar 100’e yakın ekonomi, maliye, yönetim, seyahat, hatıra kitabı yayınladı. İki yıldır ise ‘Marjinal Teoriler’ geliştiriyor. Dört yıl önce değişik konularda yayınladığı ‘Marjinal Teoriler’ gene Tarihçi Kitabevi tarafından basılmıştı.

Marjinal Teoriler Ansiklopedisi’nde, sanattan, ekonomiye, terörizmle mücadeleden, savaş teorilerine, hukuktan, eğitime farklı konulardaki marjinal teorilerden söz ediyor.

Sayın okuyucularıma Cahit Kayra’nın Marjinal Teoriler Ansiklopedisi’nin ‘Savaş yapma, savaş yap’ başlıklı bölümünden aktarma yapmak istiyorum.

Atlı Süvariler Teorisi

Tanklar, zırhlı arabalar icat edilmeden önce bir ordunun en vurucu gücü atlı süvarilerdi. O zamanlar meydan savaşları yapılırdı. Bu savaşlarda binlerle asker, ellerinde kılıç, topuz, şeşper, kama mama ne

Yazının Devamı

ÇÖZÜM İÇİN PAKET LAZIM

20 Temmuz 2018

Milliyet Ekonomi’de seçimlerden önce 3 Haziran 2018’de “Çözüm için paket lazım” başlıklı yazım yayımlanmıştı.

Şuna inanalım ki;

1) Darboğazdan kendi imkânlarımızla, bir ölçüde de yabancı dostlarımızın desteğiyle çıkabiliriz.

2) Bizim darboğazlardan çıkma deneyimimiz var.

3) Yeter ki, daha önceki deneyimlerden de yararlanalım.

Önceliğimiz;

1) Çözüm paketinin hazırlanması,

2) Kısa sürede dış finans çevrelerinde bu paketin ciddiyetinin anlatılması.

Yazının Devamı

Suriyeli çocukların yarısını eğitiyoruz

19 Temmuz 2018

Eğitim-Bir-Sen, “Türkiye’de Suriyeli Çocukların Eğitimi: Güçlükler ve Öneriler” başlıklı rapor yayınladı.
Suriye’de 2011 yılından beri devam eden iç savaş yüzünden, göçen 3.2 milyon Suriyeli Türkiye’nin 81 ilinde yaşıyor ve bunların nüfusu azalmıyor, artıyor.
Nüfusun yaklaşık 1 milyonu okul çağındaki çocuklar. Daha önemlisi, geçen altı yıllık süreçte yüz binlerce Suriyeli Türkiye’de çocukluktan yetişkinliğe geçmiş durumda.
Yeterli beceri ve vasfa sahip olmadan iş hayatına atılan gençler düşük gelirli işlerde çalışmak zorunda kalıyor. Bu ise, eğitimden yoksun kişilerin yoksulluğun pençesine düşmesine neden oluyor.
Türkiye, 2014 yılından itibaren Suriyeli çocukları okullaştırmak için yoğun programlar uyguluyor.
Suriyeli çocuklar, devlet okulu ve Geçici Eğitim Merkezlerinde (GEM) eğitim - öğretim görebiliyor.

- Türkiye genelinde 370 GEM’de 280 bin,

Yazının Devamı

Ekonomi yeni dönemde nasıl?

18 Temmuz 2018

Türk ekonomisi-nin temel taşı sanayi tesislerinin ‘güncel’ durumları çok önemlidir. Başlıca sektörlerde ülke genelinde üretimdeki ve pazardaki değişimi Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı gazeteci arkadaşımız İbrahim Ekinci araştırdı.

İbrahim Ekinci diyor ki:

- Enflasyon, kur ve faizler yukarı yönlü hareket ediyor. Bu durumun şirket bilançolarını, yatırımları ve tüketimi etkilememesi düşünülemez.

- Sektörlere bakıldığında durum, sektörden sektöre farklılık gösteriyor. Turizm iyi gidiyor. Gelirde rekor yok ama gelen yabancı turist sayısında rekor var.

- Demir çelikte işler kötü değil. Üretimde artışlar var. Perakende sektöründe gerek TÜİK, gerekse özel sektör açıklamaları yüzde 10 civarında artışlar gösteriyor.

- Beyaz eşyada nisanda bütün göstergelerde kötüleşme vardı.

- Tekstil ve hazır giyim de iyi gidiyor. Kapasite kullanım oranları (KKO) üretim artışları olduğunu gösteriyor.

- Konut satışları, KDV, tapu harcı indirimi ve faiz desteğiyle küçük artışlar yakaladı. Ancak inşaat tarafı, hazır beton, malzeme endeksleri iniş gösteriyor.

Yazının Devamı

TARIMDA FİYAT ARTMADI

17 Temmuz 2018

Tarım ürünleri üretici fiyat endeksi (Tarım ÜFE), haziranda bir önceki aya göre yüzde 0.08, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8.97 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 10.37 arttı.

Toplam tarımsal üretim değeri içinde önemli paya sahip olan ürünler Tarım ÜFE kapsamından izleniyor.

Endeksin fiyat kapsamı, çiftçinin ilgili ayın 1 ile 31 arası pazarlama kanallarına sattığı ürünlerin fiyatlarını kapsıyor.

Üretici fiyatı, yurt içinde üretimi yapılan ürünlerin, KDV ve benzeri vergiler hariç, satış fiyatı. Üretici fiyatları endeksinde üreticilerin yetiştirdiği ve piyasaya arz ettiği ürünlerin ilk el satış fiyatı yer alıyor.

Hayvansal ürün nasıl?

Haziranda ana gruplarda bir önceki aya göre değişim; tek yıllık bitkisel ürünlerde yüzde 2.93, canlı hayvanlar ve hayvansal ürünlerde yüzde 1.05 artış, çok yıllık bitkisel ürünlerde ise yüzde 8.56 azalış gerçekleşti.

Gıda maddeleri toplam tüketim harcamalarından en büyük payı alıyor. Bunun için de enflasyon gündeme geldiğinde öncelikle tarım ürünleri ve gıda maddeleri aylık fiyat artışlarına bakılıyor.

1) Haziranda “Tarım ÜFE” “tarım ve avcılık” endeksi 0.08 arttı.

Yazının Devamı

ORTA VADELİ PROGRAM NEDİR?

16 Temmuz 2018

Başkanlık (Cumhur-başkanlığı) Hükümeti Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, hükümetin, 2019 - 2021 Orta Vadeli Program’ın (OVP) hazırlığına öncelik verdiğini açıkladı.

Bakan Albayrak, “Hem ulusal ekonomide, hem de küresel düzlemde belirsizlik ve volatilitenin yükseldiği bir dönemde OVP, her zamankinden daha gerekli hale gelmiştir. Dolayısıyla programın zamanlaması uygundur” diyor.

OVP, kalkınma planları, stratejik planlar ve genel ekonomik koşulların gerekleri doğrultusunda, mayıs ayı sonuna kadar hazırlanması beklenen ve makro politikaları, ilkeleri, hedef ve gösterge niteliğindeki temel ekonomik büyüklükleri kapsayan bir belgedir. Bütçe hazırlıklarının ilk aşması sayılır.

Eski Hükümet zamanında Kalkınma Bakanlığı tarafından hazırlanıyordu. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Kalkınma Bakanlığı’nın Başkanlık Hükümeti’nde Sanayi Teknoloji Bakanlığı bünyesine katıldığı biliniyor.

Büyük olasılıkla, 2019 - 2021 OVP’yi, Başkanlığa (Cumhurbaşkanlığına) bağlı, Bütçe ve Strateji Başkanlığı hazırlayacak veya hazırlanıyor.

Geleceği planlamak

2019 - 2021 yılı OVP’si hazırlanırken, 2017 yılı gerçekleşme sonuçlarına, 2018 gerçekleşme tahminlerine dayalı olarak 2019 - 2021 yılların ait temel

Yazının Devamı

Büyük kaza bela atlattık

15 Temmuz 2018

Anadolu anlatımı ile 15 Temmuz’da “Büyük kaza bela atlattık.” Yıllar boyu ülkenin her köşesinde, her müessesesinde yuvalanmış şer kuvvetlerinin hedeflerine ulaşmasını millet canı pahasına önledi. 15 Temmuz’un ekonomiyi nasıl etkilendiğini, 15 Temmuz’u izleyen günlerde İktisatçı Dr Alaattin Aktaş şöyle anlatmıştı;

“15 Temmuz darbe girişimi Türkiye ekonomisini birçok kanaldan olumsuz yönde etkiledi. Üretimimiz düştü, ihracatımız geriledi, konut satışları başta olmak üzere alışveriş sekteye uğradı, insanlar geleceklerini daha bir puslu görmeye başladı, bu yüzden de “Ne olur ne olmaz” düşüncesi ağır bastı ve harcamalar kısıldı. Daha az turist geldi, daha az döviz kazandık, işsizlik her zamankinden daha yüksek düzeylere tırmandı. Tam bir zincirleme olumsuz reaksiyon oluştu adeta. Hemen her kesimde moraller bozuldu, “İşler acaba ne zaman yoluna girer, normalleşme ne zaman sağlanabilir” sorusu sorulmaya başlandı.

Olumsuzluğu iki türlü yaşadık. Yurtiçinde yaşadıklarımız, ekonomideki bozulma bize yeter de artardı. Ama bir de Türkiye’ye bakışın, olumsuza dönmesi yönüyle yaşadığımız sorunlar oldu.

Yabancılar en azından bir süre Türkiye’ye borç vermede daha nazlı davrandılar, borç verenler de

Yazının Devamı