Dünya Bankası ve IMF katılımcılarının konuşmalarından alınacak dersler var

5 Ekim 2009

Dünya Bankası ve IMF Genel Kurulları öncesi İstanbul’da gelen katılımcılar için değişik toplantılar düzenleniyor. Bu toplantılarda küresel sorunlar tartışılırken Türkiye de gündeme geliyor. Yabancılar Türkiye’nin durumu hakkında yorum yapıyor, görüş bildiriyor.
Sayın R. T. Erdoğan, AKP 3. Olağan Kongresi’nde de Dünya Bankası ve IMF Genel Kurul Toplantıları’na değindi. Daha sonra da “Türkiye’de işsizlik aldı başını gidiyor” şeklinde iddiada bulunanları cevapladı. ”İnsaf ya... Ayıptır. Amerika’da şu anda işsizlik yüzde 10’a dayandı. İspanya’da yüzde 19’a dayandı. Biz yüzde 10.7’de aldık. Şu anda yüzde 13’tür. Bütün krize rağmen. Vicdan sahibi olan bunu görür “ dedi.

Başbakan iyimser
Başbakan Sayın R. T. Erdoğan’ın “Krizden Türk ekonomisinin büyük ölçüde etkilenmediği”ne ilişkin inanış ve görüşünü devam ettirdiği, moralinin de iyi olduğu anlaşılıyor.
Başbakan Yardımcısı ve Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı olarak Sayın A. Babacan’ın dünkü açıklamaları Başbakan’ın özgüveninin uygulamaya nasıl yansıdığının işaretini veriyor.
Sayın Babacan, “Orta Vadeli Program’ın IMF‘e ulaştırıldığını, IMF’in bu programı uygun görerek kredi desteği vermesinin beklendiğini” söyledi.

Yazının Devamı

Kartallar Boğaz’dan geçerek göçüyor

4 Ekim 2009

Küçük orman kartalları, yılan kartalları, şahinler, arı şahinleri ve leylekler, Boğaz’dan geçerek göçüyor. Göç eden kuşları yakından görmek isteyenlerin Çamlıca tepesine çıkmaları gerekiyor.
İstanbul kuşların göç yolu üzerinde. Göçmen kuşlar ilkbaharda Güney Afrika’dan yola çıkıyor. Orta Avrupa’ya, İngiltere’ye kadar uçuyor. Yol boyu sulaklarda duraklayarak 15 bin kilometre yol alıyor. Sonbahar’da aynı yoldan geri dönüyor.
Doğa Derneği (www.dogadernegi.org) üyelerinden Özgür Koç’tan öğrendiğime göre, nisan-mayıs aylarında geliş yolunda, eylül-ekim aylarında dönüş yolunda kuşlar İstanbul üzerinden uçuyor. Gelirlerken Sarıyer sırtlarından, dönerlerken Çanlıca tepelerinden kuşları izlemek mümkün. Doğa Derneği göç mucizesiyle ilgilenenler için rehberli izleme programları düzenliyor.
İstanbul’da iseniz veya bugünlerde yolunuz İstanbul’a düşer ise göğe bakmayı ihmal etmeyiniz. Kış göçü hakkında ve göç yolları hakkında daha fazla bilgi Doğa Derneği’nin internet sitesinde var.

Gazeteci Mustafa Özkan’a mektuplar
Gazeteci Mustafa Özkan’ın ilginç bir hayat hikâyesi var. Gazeteciliğe Mersin’de Hakimiyet gazetesinde başladı. Ankara’da yayımlanan ve Altan Öymen’in yazı işleri müdürlüğünü

Yazının Devamı

TÜSİAD: IMF ve AB ile ilişkiler önemli

2 Ekim 2009

Dün yapılan TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısının açılışında YİK Başkanı Mustafa Koç ile Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ’ın konuşmalarının “şifrelerini” iyi okumakta yarar vardır.
Konuşmalarda verilmek istenen mesajlar şunlardır:
- IMF (Uluslararası Para Fonu) ile anlaşmakta yarar vardır. Hem finansal destek, hem de IMF’nin “Mali Denetimde Özerklik” konusunda istediği reformların gerçekleştirilmesi önemlidir.
- Avrupa Birliği’ne (AB) uyum çalışmalarını tekrar başlatmak gerekir. Uyum programlarında yer alan reformları bir an önce gerçekleştirmekte yarar vardır.
Mustafa Koç konuşmasında iş dünyasının, son dönemlerde vergi kurumunun siyasallaşmasından ciddi bir şekilde endişe duyduğuna işaret etti.. TÜSİAD’ın uzun bir süredir, sağlıklı bir demokrasinin işlerlik kazanabilmesi için siyasi iradeden tam bağımsız çalışabilen bir gelir idaresinin gerekli olduğunu her fırsatta dile getirdiğini hatırlattı.
IMF konusunda ise, ”Böyle bir ortamda kendi yağımızla kavrulma düşüncesi ne kadar doğruydu? Acaba IMF anlaşması krizin ilk günlerinde tamamlanabilseydi, sağlanacak ucuz kaynağın ve bunun diğer dış kaynak girişlerine yapacağı etkinin ekonomideki daralmayı

Yazının Devamı

Dünya Bankası ve İMF çözüm arayacak

1 Ekim 2009

Her yıl eylül ayının sonunda Dünya Bankası ve IMF genel kurulları toplanır.
Bu toplantılar birbirinin içine geçen toplantılardır. Toplantılar 3 yıl üst üste Washington’da yapılır. Dördüncü toplantı ise daha önceden belirlenen program çerçevesinde değişik bir ülkede gerçekleştirilir.
İstanbul 1955 yılında Dünya Bankası ve IMF toplantılarına evsahipliği yapmıştı. Bu yıl, gene bizim davetimizle, iki önemli kuruluşun genel kurulları İstanbul’da toplanıyor.
Dünya Bankası ve IMF genel kurul toplantıları önemli toplantılardır.
Bu kuruluşlara üye 186 ülkenin maliye bakanları, merkez bankası başkanları, önemli finans kuruluşlarının yöneticileri yılda bir defa bir araya gelir.
Bu toplantılar dünyanın para babalarının, para tacirlerinin yıllık panayırıdır. Bir tür dünya para fuarıdır.

Yazının Devamı

İlk köprüye ‘Hayır’ dedim, köprülerden utanarak geçiyorum (…Çünkü derdimizi anlatamadık. Her köprü yeni bir köprü doğuruyor.)

30 Eylül 2009

Ben Devlet Planlama Teşkilatı’nda, “Köprüye hayır” diyenlerden biriydim. Sayın R. T. Erdoğan önceki gün “Köprüye hayır” diyenler, birinci ve ikinci köprüden utanmadan geçtiler” deyince üzüldüm. Demek ki, o zaman da, bu zaman da, “plancıların köprüye neden hayır dedikleri” anlaşılamamış.
Bir defa daha, Büyük Türk Büyüklerimize durumu arz edeyim. Çünkü Devlet Planlama Teşkilatı’ndaki uzmanların köprüye hayır demelerinin gerekçesi değişmedi. O uzmanların köprüye neden hayır dedikleri anlaşılamadığı için, bundan sonra köprü yapımını sınırlamak imkânsızdır. Her yeni köprü, bir yeni köprüyü doğuracaktır. Köprü sayıları artacaktır.
Köprüye hayır diyenler, köprü sayılarının artmasından ötürü değil, dertlerini anlatamadıklarından, söylediklerini dinletemediklerinden ötürü köprülerden “utanarak geçecek.”
Devlet Planlama Teşkilatı’nda çalışanlar, “yabancı şehircilik uzmanları”ndan öğrendiler ki, büyüyen şehirlerde yapılaşma eğer bir İmar Planı’na göre kontrol altına alınamazsa, şehirler çarpık olarak büyür. Yabancı uzmanlar uyardılar ki, İstanbul’un 1 /100 bin ölçekli Nazım Planı tamamlanmadan ve uygulamaya konulmadan yapılacak bir köprü İstanbul’da yapılaşmayı kontrolden çıkarır.

B

Yazının Devamı

Devlet yılda 300 milyon adet reçetenin parasını ödüyor

29 Eylül 2009

1 Ekim’den itibaren birinci, ikinci, üçüncü basamak sağlık kurumlarında ve özel sağlık kurumlarında reçete yazdıranlardan reçeteye katkı payı alınacak.
Birinci basamak ve aile hekimliği muayenelerinde reçete yazılırsa 2 TL, ikinci ve üçüncü basamak kamuya ait sağlık kuruluşlarında reçete yazılırsa 8 TL, özel sağlık kurumlarında reçete yazılırsa 15 TL ilaç giderine katkı payı ödemesi var.
Çünkü sosyal güvenlik sistemi açık veriyor. Açığı önlemek için sağlık harcamalarındaki artışı sınırlama arayışları başladı. Halbuki daha dün, zar zor bir sosyal güvenlik reformu yapmıştık. Hem de çok zor yapmıştık.
Reformda emekli olma süresini uzatarak, gelir-gider dengesini tutturma arayışı öne çıkmıştı. Şimdi de sağlık harcamaları sorun teşkil etmeye başladı.

Devlet israfı önlemek istiyor
2008 yılında Sosyal Güvenlik Kurumları’nın (SGK) toplam sağlık harcaması 25.3 milyar TL idi. Bu yıl 7 ayda toplam harcama 16.6 milyar TL oldu.

Yazının Devamı

Son 4.5 yılda kesilen ceza 64.5 milyar lira, tahsilat 14.5 milyar lira

28 Eylül 2009

İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) vergi cezaları ve diğer para cezaları konusunda bir araştırma yaptırmış. Araştırmadaki ilgi çekici bilgileri özetleyerek aktarmak istiyorum.
Vergi cezaları ve diğer para cezaları bütçenin önemli bir kalemi olarak kabul ediliyor. Ve de her yıl bütçeler hazırlanırken o yıl tahakkuk edecek para cezaları için ‘hedef’ belirleniyor. Cezalar bütçe açığını kapatan bir kaynak olarak görülüyor.
2009 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’nda gelirler 248 milyar lira, giderler 262 milyar lira olarak hedeflenirken, toplam gelirlerin 202 milyar liralık bölümünün vergilerden, 3.7 milyar liranın ‘cezalardan’ sağlanması öngörülmüştü...
2009’daki 3.7 milyar liralık ceza gelirinin, 2.2 milyar liralık bölümünün vergi cezasından, 1.1 milyar lirasının idari para cezasından, 214 milyon lirasının yargı cezasından, 126 milyon lirasının diğer cezalardan oluşması bekleniyordu.
2009’da 12 ay için belirlenen 3.7 milyar lira ceza hedefi, ilk 6 ayda rekor biçimde aşıldı. Resmi kayıtlara göre ilk 6 ayda tahakkuk eden cezalar 15 milyar liraya ulaştı.
Doğan grubuna kesilen 3.7 milyar lira ceza hariç olmak üzere, bunun 12.4 milyar lirasını vergi cezaları,

Yazının Devamı

Yılda 5 milyar plastik poşeti çevreye atıyoruz

27 Eylül 2009

Karada 800, denizde 400 yılda yok olan plastik poşetlerden tüm ülkede yılda 5 milyar adet kullanılıyor

Alışverişlerde ve de içine çöp koymak için kullanılan plastik torbaların atıkları karada en az 800 yıl, denizde en az 400 yıl yaşıyor. Ve de bu artıklar zamanla kimyasal değişime uğrayarak doğayı kirletiyor. Dolaylı olarak canlıları zehirliyor.
İşte bunun için şimdilerde bir çok ülkede plastik torba kullanımı yasaklanıyor. Özellikle alışverişlerde kâğıt veya bez torba kullanımı yaygınlaşıyor.
Eski kuşaklar plastik torbayı bilmezdi. Plastik torba son 50 yılda hayatımıza girdi.
Plastikler petrol rafinerilerinde kullanılan ham petrolün işlenmesi sonucu arta kalan malzemelerden elde edilir. Yeryüzüne çıkarılan petrolün yüzde 4’lük bir kısmı plastik üretimi için kullanılır.
Dünyada her yıl değişik boyutta 1 trilyonu aşan plastik torba kullanıldığı, bu torbalar için yaklaşık 250 milyon ton plastik kullanıldığı tahmin ediliyor. Sadece ABD’de yıllık plastik torba tüketimi 400 milyar adet. Plastik torbalarda geri dönüşüm oranının yüzde 1 olduğu söyleniyor.
Plastik torba kullanımının zararını anlatan bir raporu Cahit Kayra büyüğüm gönderdi. Okuyucularımı uyarmamı istedi. Raporda yer

Yazının Devamı