Amasyada bambaşka bir Türkiye var

23 Mayıs 2004

Amasya, uçurumun kenarından dönmüş. Kurtulmuş. Bilinçlenen halk "çirkinlikleri törpüleyerek" şehrin eski yapısını ortaya çıkarmaya çalışıyor.Amasyaya doğru dürüst valiler gelmiş. Valiler bu tarihi kenti (şehzadeler kentini) yozlaşmadan kurtarmak için Çekül (Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı) Başkanı Prof. Dr. Metin Sözenin desteğini almış. Çekül, Amasyada Mimar Ali Kamil Yalçının kaptanlığında bir gönüllüler ordusu kurmuş. Çekül gönüllüleri şehrin planını, eski yapıların rölövelerini çıkartmış. Eski yapılar tarihe sadık kalınarak yenilenince Amasyanın görünümü değişmiş. Şimdi çok kişi eski evini yaşatmaya, eski evini rezil edenler ise evlerini eski şekline döndürmeye çalışıyor. Yeşilırmak havzasında fiziki yapı böylece güzelleşiyor ama fiziki yapının yanında bir de insan güzelliği var... Amasyanın insanları da mutlu. Güler yüzlü.Amasyada eski evler pansiyon olmuş. "İlk Pansiyon"da konakladık. Ayakkabılarımızı çıkararak girdiğimiz bu eski Amasya konağının ikinci katındaki kocaman yüksek tavanlı odamız pencere önündeki sedirleri, yer yatakları ve dolap içindeki (çağdaş) banyosu ile nefis bir konaklama yeri idi. Bizden başka tüm misafirler yabancı ülkelerden

Yazının Devamı

Amerikalılar "Hummer"ı tartışıyor

22 Mayıs 2004

Arnold Schwarzenegger isimli film yıldızı bunlardan bir tanesini satın alarak kullanmaya başlayınca, firma ordu için "Humvee" diyerek ürettiği aracı, sivillere "Hummer" adıyla satmaya başlamış. Sivil satışların temsilciliğini de G.M. firması yapıyor. Hummerlar en fazla benzin yakan suv olarak tanınıyor. Hummerın H1 diye adlandırılan ilk modeli ABDde 100 bin dolara satılırken, H2 modeli 50 bin dolara satılır olmuş. Şimdilerde 30 bin dolara satılacak H3 modeli piyasaya çıkmak üzere.ABDde Hummerlar fazla benzin yaktıkları için Humveeler (askeri araçlar) ise emniyetsiz olduğu için tartışma gündeminde.Vanity Fairin editörü Graydon Cartere göre, Iraktaki kayıpların büyük bölümü Irakta kullanılan Humveelerin "zırhlı araç" olmamasından kaynaklanıyor. ABD ordusu tanesi 150 bin dolar olan "zırhlı" tip yerine tanesi 100 bin dolar olan "zırhsız" Humveeleri Iraka gönderiyor. Sorunu ortaya koyanlara verilen cevap, "ödenek yetersizliği". Petrol fiyatları artınca, fazla benzin yakan araçlar ABDde gündemin başına geldi oturdu. ABDde şimdilerde arazi aracı (Amerikalılar bunlara kısaca "SUV", Sport Utility Vehicle - Spor Kullanım Aracı adını veriyor) modası var. Yollar SUV dolu. SUVların sembolü de

Yazının Devamı

Zengin ile fakirin "derdi" farklı

21 Mayıs 2004

Kadın çantalarının en gözde olanı Guccinin "It - bag" modeli. Sıraya yazılıp iki ay bekleyen 1.730 dolara bir adet çanta alma şansına kavuşuyor. Benim beğendiğim "Marc Jacobs"ın "Vanetia" modeli kadın çantası ise 895 dolardan kapış kapış satılıyor. "Chanel"in "Sphere" model çantası ise 995 dolar. Bu çantaların taklitlerini New York sokaklarında tezgah açan Afrikalılardan 25 - 50 dolara satın almak mümkün.Erkek saatleri ile kadın çantalarının fiyatlarının yüksekliği beni ne kadar şaşırtır ise, otomobil fiyatlarının (bizim fiyatlara göre) ucuzluğu da beni o kadar şaşırtır.Bizde yüz bin euronun üzerinde satılan arazi araçlarının fiyatları şöyle: Grand Cheroke Jeep 22.899 dolar. Honda CRVLX 19.153 dolar. BMW X5 24.985 dolar. VW Touareg V6 33.999 dolar. Mercedes ML500 36.995 dolar. Binek otomobilleri Toyota Corolla 11.279 dolar. Honda Civic 13.669 dolar. Şimdilerde binek otomobilinin irisi, dev gibi otomobiller moda. Bunlardan Lexus RX 300 fiyatı 37.200 dolar.New Yorkta parası olan kişiler, şirketler, fonlar, vakıflar sanat eserine ve son zamanlarda resme yatırım yapıyor. Dikkatinizi çekerim. Geçen hafta üç büyük müzayede kuruluşu üç büyük müzayedede resim sattı. Christies

Yazının Devamı

Neslihan marka idi, şimdi yönetici

20 Mayıs 2004

"Neslihan" markalı giysiler, sanat çevrelerinden yüksek gelir grubundaki kadınlara hitap eden, farklı tasarımları ve farklı renkleriyle pazarda çok önemli bir boşluğu yakalamıştı. New Yorktan sonra Tokyoda da ünlü butiklerde satılmaya başlamıştı.On yıl önce "Neslihan" markalı giysilerle ilgili bir yazım yayımlanmıştı. (23.11.1994, Sabah) Bu markayı bir Türk kızı, Neslihan Danışman yaratmıştı.Neslihan, Mülkiyeli kardeşimiz (rahmetli) Tarhan Danışmanın kızıdır. ABDde giyim sektöründe iki yıl çalıştıktan sonra, New York State Universityye bağlı 4 yıllık Fashion Institute of Technologyde, dikiş, kalıpçılık, çizim, moda, yaratıcılık ve tasarım eğitimi gördü. Bir süre Ralph Lauren için tasarım yaptıktan sonra kendi markasını yaratmaya soyundu. Kısa sürede de markasını pazara yerleştirdi. Tasarım ve çizimleri New Yorkta yapıyor. Annesi Canan Danışman giysileri Türkiyede diktiriyor, giysiler New Yorktan mağazalara dağıtılıyordu.On yıl öncenin Türkiyesinde "Neslihan"a destek çıkan olmadı. Tek destekçisi babası genç yaşta öldü. Annesi yoruldu. O ünlü mağazaların butiklerinde "Neslihan" markası görülmez oldu.New Yorktaki ünlü mağazaların butiklerine bir Türk markası sokmanın önemini on yıl

Yazının Devamı

Sabancıda doğru çözüm

19 Mayıs 2004

Koç, Eczacıbaşı, Sabancı Türkiyenin ilk "üç büyükleri". Üç büyüğü büyütenlerin ölümü halinde bu aile şirketlerinde aile birliğinin ve işlerin devamı büyük önem taşıyordu.Koç ve Eczacıbaşı topluluklarında Vehbi Koç ve Nejat Eczacıbaşı, kendilerinden sonra ailenin ve işlerin başına geçecekleri hayatta iken belirlemişti. Bu nedenle öldüklerinde yeni yapılanmaya geçiş diye bir sorun söz konusu değildi.Sabancı topluluğunda ise Sakıp Sabancıdan sonra ailenin ve işlerin başına geçecek belli değildi.Altı Sabancı kardeşten dördü (İhsan, Özdemir, Hacı ve Sakıp) ölmüştü. Hayatta kalan iki kardeşin ve altı kardeşin çocuklarının Sakıp Sabancı sonrası dönemi nasıl şekillendirecekleri hem aile bakımından hem de Sabancı topluluğu şemsiyesindeki şirketler için önem taşıyordu.Pazartesi günü yapılan genel kurul toplantısında oluşturulan yönetim kurulu, aile içinde sağlıklı dengelerin kurulduğunu, birinci kuşak Sabancıların ikinci kuşağı öne çıkarma niyetlerini işaret etmektedir. Sakıp Sabancının Sabancı topluluğunun başında "karizmatik" bir işlevi vardı. Hem kamu yönetimiyle hem halkla hem de topluluk çalışanlarıyla iyi ve kolay ilişki kurabilme yeteneği vardı. Sabancı Holding Yönetim Kurulu

Yazının Devamı

Yıkmaya para çok yapmak için yok

18 Mayıs 2004

Bunlar, Iraka askeri müdahaleye gerekçe teşkil eden ABD hükümet belgelerinde yer alan ifadeler (Time, 17.5.2004) ABDnin Iraktaki operasyonları sırasında ölen Amerikan askerlerinin isimleri her gün New York Timesın iç sayfalarında yayımlanıyor. Dün ölen asker sayısı 770e ulaşmıştı.Ölen ABD askerlerinin sayısı biliniyor da Irakta kaç sivilin öldüğünü bilen yok. Veya bilen var da açıklayan yok. Öyle ya... Saddamın iki yılda 1082 sivil öldürdüğünün kaydını tutanlar kaç sivil öldürdüklerini nasıl bilemez. New York Times gazetesinde yer alan bir araştırmada nisan ayında, sadece nisan ayında Irakta 2 bin sivilin de gömüldüğü belirtiliyordu. Aynı şekilde Filistinde yaralanan ve hayatını kaybeden İsrail askerlerinin sayıları bilinirken, ölen Filistinli sivillerin sayısı hiç açıklanmıyor. "Saddam gibi zalim diktatörlerin iktidarda ve hayatta kalması Irak ve komşuları için büyük bir tehlikedir. Saddam 1991 - 1993 yılları arasında Körfez Savaşı döneminde 1082 Kuveytli sivilin ölmesine, masum insanların savaş suçlusu olarak hapishanelerde işkence görmesine yol açtı." Geçen hafta Bush yönetimi, ABD Kongresinden Irak ve Afganistandaki savaş harcamaları için 25 milyar dolar ek ödenek talep etti.

Yazının Devamı

Sabancı Holdingin kaderi belirleniyor (Sakıp Sabancı başarısını aile birliğine bağlardı)

17 Mayıs 2004

Sakıp Sabancı, 1985 yılında yayımlanan "İşte Hayatım" isimli kitabının "Kardeşlerimle bölüştüğüm iş hayatım" başlığını taşıyan bölümünde, babasının ölümünde Akbank yönetiminin başında bulunan Ahmet Dallının kendilerine verdiği öğüdü bu sözlerle anlatıyor.Bu öğüt üzerine yaptıklarını da hikâye ediyor: "Kardeşlerimi bir masa etrafında topladım. Dağılmadan, tek yumruk halinde işleri yürütmeye karar verdik. Bu kararımızı Hacı Ömer öldü. Acaba çocukları ne yapacak? diyerek bizleri izleyenlere duyurduk. Onların tereddüdünü giderdik."Hacı Ömerin ölümünden sonra Sabancı topluluğunun yaşamasını, güçlenmesini, devleşmesini sağlayan altı kardeşten İhsan, Özdemir ve Hacı Sabancı öldü. Hacı Ömerin ölümünden sonra ailenin ve Sabancı Holdingin başına geçen, aile birliğini sürdüren Sakıp Sabancı öldü. Babanız öldü. Size varlık bıraktı. Paranız var. Fabrikalarınız var. Ama bir şeyi unutmayın. Bundan sonra sizler birbirinize bağlı kalırsanız bu varlıklar devam eder. Artar. Birbirinizle en küçük bir anlaşmazlık, sürtüşme başlarsa Hacı Ömerin bıraktıkları kartopu gibi erir. Bir de bakarsınız ki, size hiçbir şey bırakmadan ölmüş... Sakıp Sabancının ölümünden bir ay bir hafta sonra, hayatta kalan iki

Yazının Devamı

Bizde de, New Yorkta da iş yok

16 Mayıs 2004

Havaalanı şehir merkezine 24 km uzaklıkta. Yol boyu şoförle sohbet ettik. Geçen hafta taksi ücretlerine zam gelmiş. Şehir için taksimetre ücreti yüzde 20 artırılmış. Akşam üzeri trafiğin yoğun olduğu saatlerde taksimetre ne yazarsa yazsın, 1 dolar ek "yoğun trafik" zammı diye bir ücret alınıyormuş.Taksi şoförü "Her şeyin fiyatı artıyor. Petrol fiyatı artıyor. Süt, et, ayakkabı, elbise fiyatı, kira artıyor. Sonra devletin fiyat artış oranları açıklanıyor. Bakıyorsunuz yıllık fiyat artışı yüzde 4 bile değil... Ben açıklanan fiyat artış oranına mı bakarım, yoksa cebimden çıkan paraya mı?" diyor. Baktım, Amerikadaki şoför de, bizim tüketicimiz gibi, devletin açıkladığı endekslere yansıyan fiyat artış oranına inanmıyor. "İşler nasıl?" diye sordum. Verdiği rakamlara inanamadım. New Yorkta da taksi plakası sınırlaması var. New Yorkun taksi izni, taksinin ön kaputuna perçinlenen bir "madalyon". Bu madalyonun resmi fiyatı 500 dolar. Ama piyasa fiyatı, taksi zammından sonra 320 bin dolara çıkmış.New Yorktaki taksiler belediyedeki bir komisyonun denetiminde. Her taksi komisyona yılda 500 dolar madalyon parası, belediyeye de bin dolar bandrol ödüyor. Taksi sahibi ile şoförü her yıl gelir

Yazının Devamı