Gelir dağılımında 700 bin kişi ayrıcalıklı

31 Mayıs 2004

Rakamlara bakıyoruz... Devlet İstatistik Enstitüsünün rakamları halkın zenginleştiğini göstermiyor... Tersine halkın reel geliri (enflasyondan arındırılmış geliri - kişi başına milli gelir rakamı) ve tüketim harcaması 1998 yılının gerisinde.O halde, bu otomobilleri, bu buzdolaplarını kim alıyor? Bu lokantalarda her gece "eller havada" kim göbek atıyor?Cevap: Bu çılgınca harcamayı yapabilenler, 70 milyon nüfus içinden çarpık ekonominin kaymağını yiyen, nüfusun yüzde 1lik kesimini oluşturan 700 bin kişiden (dikkat buyurunuz, 1 milyon değil, 700 bin kişiden) ibaret.Milli gelir dağılımı giderek bozuluyor. Genel olarak kişi başı gelir ve kişi başı tüketim harcaması düşerken, çok az sayıda insanın cebine şu veya bu şekilde (genelde faiz nedeniyle) çok para giriyor...Bu anlatılan hikaye mi? Birileri "gomunistlik - populistlik" yapmak için mi "hikaye" anlatıyor? Acaba bunda bir gerçek var mı? Nereden çıkıyor bu 700 bin rakamı?Mustafa Sönmez, kamu kuruluşlarınca yayımlanan milli gelir, mevduat kredi rakamları ile borsada hisse senedi sahipliğini gösteren rakamları ayıklayarak, milli gelirden en büyük payı kaç kişinin aldığını, mevduatın büyük bölümünün kaç kişiye ait olduğunu, kredilerin

Yazının Devamı

Yılda 80 milyon çiftlik balığı

30 Mayıs 2004

Halkımız bir gün bu çiftliklerin kıyılardan uzak yerlere taşınacağını, turistik bölgelerde çiftlik kurarak işletmenin yasak edileceğini sanır... Ben de saf ve bakir bir Anadolu çocuğu olarak öyle sanırdım.Ama gerçeği öğrendim ki... Artık çok geç olmuş... İş işten geçmiş. Bodrum kıyılarındaki dev balık çiftlikleri o kadar büyümüş o kadar büyümüş ki, yerlerinden kıpırdatmanın "mümkünatı yok!"Türkiyede yılda yaklaşık 17 bin ton "kültür balığı" (çiftlik balığı) üretiliyor. Yaklaşık 500 kültür balığı üreticisi var. Ama bunların ilk 10u Bodrum kıyılarında üretim yapıyor ve Bodrum kıyılarındaki üretim toplam üretimin yüzde 90ına yakın.Bana anlatıldığına göre, Bodruma girerken yol üzerindeki Güvercinlik mevkiinde bulunan Salık adası kıyılarında Türkiyedeki toplam üretimin yüzde 40ı gerçekleştiriliyor. Türkiyenin en büyük üreticileri Kılıç Su Ürünleri Çiftliği ile Norveç ortaklı "Agean" firmasının çiftliği de bu bölgede.Büyüklük sıralamasında daha sonra gelen Hatko, Elize, Gümüşdağ gibi üreticiler de Bodrum kıyılarında üretim yapıyor.Bana verilen bilgiye göre balık çiftliklerine her yıl 100 milyon adet balık yavrusu atılıyor. Bunların 80 milyonu yaşıyor. 30 milyonu ihraç ediliyor. 50

Yazının Devamı

Fatih, Edirnedeki Ulucamiden "kılıç"la uğurlandı

29 Mayıs 2004

Ulucamiye gittim. İmamdan bunun doğru olduğunu öğrendim. Yüzyıllardır imamın minbere çıkarken kullandığı kılıcı gördüm.Edirnede "Yeni Saray"da yaşayan Fatih Sultan Mehmetin, fetihte kullanılan topları Edirnenin Tophane Bayırında döktürdüğü, askerleri Edirnede hazırladığı ve 23 Mart 1453 Cuma günü Edirneden İstanbula doğru yola çıktığı bilinir.Fatih yola çıkmadan Edirne halkı Ulucamide toplanmış. Padişahla birlikte namaz kılmış. Fetih için dua edilmiş. Ve de padişah "sancağı teslim almış".İstanbulun fethinden sonra ise, 1691 yılında II. Ahmetin (1643 / 1695) cülus töreni Edirnede Ulucamide yapılmış.Bu bakımdan Ulucami Osmanlılar için önemlidir. 1403 - 1414 Fetret Döneminde yapıldığı, mimarının Konyalı Hacı Alaattin olduğu söylenir. İç alanı 2116 m2dir. 4 direkli ve 9 kubbeli görkemli bir yapı.Bu camide imamların cuma ve bayram hutbelerine kılıçla çıkmalarıyla ilgili olarak Edirnede değişik hikayeler anlatılır.Bir anlatıma göre, Osmanlılarda kılıçla alınan şehirlerdeki merkez camide, imam cuma ve bayram hutbelerine kılıçla çıkarak Osmanlının gücünü cemaate hatırlatır.Bir başka anlatıma göre, Osmanlı Pay - i Tahtı Edirneden sefere çıkan Osmanlı padişahlarına sefer öncesi sancak

Yazının Devamı

Bizde gayrimenkul piyasası "faize duyarsız"

28 Mayıs 2004

Düşük faizle 30 yıllık "sabit faizli ipotek sözleşmeleri" yaparak gayrimenkul yatırımı gerçekleştiriliyor. Bizde bankalar gayrimenkul alımı ve inşası için uzun vadeli ve sabit faizli kredi vermiyor. Faizler gayrimenkul piyasasını "dolaylı" etkiliyor. Yatırımlarının alternatif faiz getirisi düştüğünde insanlar gayrimenkule yöneliyor.Ancak kriz dönemlerinde insanların "likidite tercihi" artıyor. İnsanlar bu nedenle düşük faize rağmen "likit" kalmayı tercih ediyor. Bizde genelde gayrimenkulü nakde çevirmek hele hele gerçek değerinden nakde çevirmek kolay değil. Bu nedenle bizde gayrimenkul talebi "al - sat - sat - al" talebinin ötesinde, "çoluk çocuk için satın al - bir kenarda dursun" talebi şeklinde. Başka ülkelerde "faiz" oranları düşmeye başlayınca gayrimenkul piyasası canlanıyor. Ev satışları artıyor. Bizde faizler önemli ölçüde geriledi. Buna karşın gayrimenkul piyasasında hareket başlayamadı. Başka ülkelerde "faiz" oranlarının gayrimenkul piyasasıyla "doğrudan" ilişkisi var. İnsanlar alacakları gayrimenkulün değerinin yüzde 80i dolayında kredi kullanıyor veya kiranın yüzde 100ü değerinde kredi kullanarak işyeri yaptırıyor. ABDde faiz oranlarının düşmesiyle gayrimenkul

Yazının Devamı

Avrupada 7.6 ABDde 8.4 yıl

27 Mayıs 2004

Dünyanın en büyük şirketlerinin hemen tamamı "kurumsallaşmış şirket". Aileler tarafından değil, (yabancıların CEO "Chief Executive Officer" adını verdikleri) tepe yöneticiler tarafından yönetiliyor.Tepe yöneticiler kurumsallaşmış şirketlerin, genel kurullarınca atanıyor.Tepe yöneticinin başarısının üç göstergesi var: (1) Şirketin hisse senetlerinin borsadaki fiyatı artıyor mu, artmıyor mu? (2) Şirketin bilançosundaki net kar rakamı bir önceki yılın rakamının üzerinde mi, değil mi? (3) Şirketin Pazar payı ve iş hacmi büyüyor mu, büyümüyor mu?Bu göstergeler olumlu ise, tepe yönetici yerinde kalıyor. Göstergeler olumsuz ise tepe yönetici kendiliğinden işi bırakıyor.Son yıllarda Avrupa ve ABD piyasalarında büyük dalgalanmalar oldu. Bu nedenle şirketlerin tepe yöneticilerinin işbaşında kalma süreleri kısaldı. Patrick Mc Geehanın New York Times gazetesinde yayımlanan yazısında verilen rakamlara göre, tepe yöneticilerinin işlerini kaybetmelerinde şirket hisselerine iyi getiri sağlanamamasının etkisi yüzde 85 dolayında.Şirketlerde ortaklara iyi getiri sağlayan tepe yöneticilerinin yüzde 55inin ise yıl içinde ödüllendirildikleri veya terfi ettikleri belirtiliyor.Şirketlerin tepe yöneticisi

Yazının Devamı

Petrol için savaşan kahraman mı katil mi?

26 Mayıs 2004

Lakoff, Iraktaki askeri operasyonları değerlendirerek katil ile kahraman arasındaki ince çizgiye dikkat çekiyor.Hayvan öldürmenin bile kabul edilemediği sivil yaşamda, insanları öldürenler katil olarak kabul ediliyor. Cezalandırılıyor. Fakat ülkeyi yönetenlerin karar verdikleri ve başlattıkları savaşta "düşman" olarak ilan edilen insanları öldürenler "kahraman" olarak ödüllendiriliyor.İyi de öldürülen "düşman" kim?.. Kimin düşmanı? Öldürenle kişisel bir sorunu mu var? Öyle ise öldüren katil? Kişisel sorunu yok ise neden bir kişi başkasını veya başkalarını öldürüyor? Öldürdüğü kişinin "düşman" olduğuna, öldürülmesi gerektiğine kim veya kimler karar veriyor?Yunanlılar ve Romalılar kendileri dışındakileri "barbarlar" olarak adlandırırdı. Barbarlar düşmandı. Öldürülmeleri gerekirdi. Birinci Dünya Savaşında İngilizler için Almanlar "Jerries", İkinci Dünya Savaşında Amerikalılar için Japonlar "Japs", Almanlar "Krauts" idi. Öldürülmeleri gerekirdi.Amerikalılar Korelileri "Gooks"lar diyerek, Vietnamlıları "Slopes"lar diyerek öldürürdü. Şimdi Amerikan askerleri Saddamın zulmünden kurtarmak niyetiyle yola çıktıkları Iraklıları "Hadjis" (Hacılar) olarak öldürüyor.Lakoff, New York Timestaki

Yazının Devamı

Müzayede piyasası hem canlı, hem heyecanlı

25 Mayıs 2004

Ama akıllanmamış olmalı ki, gene müzayede müzayede geziyor. Geçen hafta Sothebysin müzayedesine karısı Elaine ile katıldı ve 8.8 milyon dolar ödeyerek 1885te Amerikalı ressam John Singer Sergentin yaptığı bir tabloyu satın aldı. Sothebysde, önceki müzayedede de, Picassonun "Pipo İçen Genç Adam" portresi 104.2 milyon dolara satılmış, bu satıştan Sothebys müzayede evi 11 milyon dolar komisyon almıştı. Müzayede evleri son zamanlarda iyi iş yapıyor, yüksek komisyon alıyor ama, başları da dertten kurtulamıyor.Christopher Masonun yazdığı, dünyanın en büyük müzayede evlerii Sothebys ve Christiesdeki skandalları anlatan kitap (The Art of The Steal: Inside the Sothebys - Christies auction howe scandals - Putnam, 26.95 $) büyük ilgi görüyor. Christies müzayede evinin sattığı iki antika vazoyla ilgili olarak Londrada bir mahkemenin verdiği karar, müzayede evlerini korkuttu. Antika meraklılarının kafalarını karıştırdı.Bu olayı sayın okuyucularıma hikaye edeceğim. İngilterede çok sayıda eski şato var. Bunların sahipleri asil. Ama artık bu şatoları ayakta tutacak gelir kaynakları yok. Bu nedenle şatolardaki antika eşyaları satışa çıkarıyorlar. Ve de bunların geliriyle şatoları onarıyorlar. 10

Yazının Devamı

Gençler olacak "...ama yaşlılar da olacak..."

24 Mayıs 2004

Ama bu olumlu değişim, "büyük birikimi olan, başarıları bilinen" yaşlıların, bütünü ile dışlanmasını gerektirmiyor.Özellikle ekonomi yönetiminde gençlerin bilgi ve dinamizmi yanında yaşlıların "birikimi, deneyimi" büyük önem taşıyor.Geçen haftalar içinde, 78 yaşındaki ABD Merkez Bankası Başkanı Alan Greenspanın görev süresinin 2006 yılına kadar uzatılması ve Hindistanda başbakanlığa parlamento dışından 71 yaşındaki iktisatçı Manmohan Singhin getirilmesi, "bilgi, birikim ve deneyim" söz konusu olduğunda bazı görevler için yaş faktörünün dikkate alınamayacağını gösterdi.Koskoca ABDde Merkez Bankası Başkanlığı yapabilecek genç mi yok? Tabii ki var. Ama Greenspan 16 yıl 9 aydır bu görevi "çok iyi" yapan biri. Başkan Bush görev süresini 80 yaşına kadar uzatırken, "Başkan olarak çok iyi iş yaptı" (...has done a superb jab...) diyor. Önemli olan Greenspanın yaşı değil, yaptığı iş.Greenspanın görev süresinin uzatılması nedeniyle ABDde 80 yaşında ve daha üst yaşta oldukları halde önemli kuruluşların başında olan yöneticiler gündeme geldi. Medya devi Viacomun başındaki Summer Redstone 80 yaşında. Dünyanın en önemli sigorta şirketlerinden (Türkiyede de temsilciliği olan) AIG - American

Yazının Devamı