CHP laf yerine, fikir üretmek zorunda

28 Kasım 2002

İyi de, CHP ne yaptı? Deniz Baykal devamlı konuşuyor. Genelde AKP ile ilişkileri bozmamak için "aşağıdan alıyor". Arada sırada kendine gelerek "fena yaparım ha" tehditlerini savuruyor. O kadar.Diğer 177 CHP milletvekilinden ne bir ses, ne bir nefes çıkıyor. Belki çıkacak da, Baykal bunu önlüyor. Ülkede büyük birikimleri olan iyi yetişmiş ve ülke sorunlarını iyi bilen çok sayıda kişi CHP listelerinden Meclise girdi. Ekonomi, dış politika, anayasa, hukuk, eğitim, sağlık, sosyal siyaset konularında uzmanlaşmış çok sayıda CHP milletvekili var. Pekiyi de bunlar ne yapıyor?CHP seyirci koltuğuna oturarak, AKPnin senaryosunu yazdığı, sahneye koyduğu oyunları eleştirmekle, kimine alkış tutup, kimini protesto etmekle mi vakit geçirecek? 178 milletvekili CHPnin silkinerek, kendine gelmesi, laf yerine, iş üretmeye başlaması gerekir. AKPnin "Acil Eylem Planı"nın karşıtı CHPnin "Eylem Planı" nedir? AKPnin hazırladığı "hükümet programı"na karşı, CPnin bir "hükümet programı"nda yer almasını istediği tedbirler nelerdir? Yakında TBMMde 2003 yılı bütçesi gündeme gelecek. CHP 2003 yılında nasıl bir bütçeden yanadır? Deniz Baykal ikide bir Anayasadaki değişiklik konusunda "mangalda kül bırakmayacak"

Yazının Devamı

CHP laf yerine, fikir üretmek zorunda

28 Kasım 2002


<#comment>CHP 178 milletvekiliyle TBMM’de ikinci parti. AKP’nin karşısındaki tek parti. Seçimden bu yana geçen kısa sürede AKP "Acil Eylem Planı" adı altında bu Meclis döneminde yapmak istediklerini sıralayan bir belge yayımladı. Ardından kurulan hükümet alelacele bir "hükümet programı" hazırladı. Bu iki belge şöyle veya böyle AKP’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında yapmak istediklerinin ipuçlarını veriyor.
İyi de, CHP ne yaptı? Deniz Baykal devamlı konuşuyor. Genelde AKP ile ilişkileri bozmamak için "aşağıdan alıyor". Arada sırada kendine gelerek "fena yaparım ha" tehditlerini savuruyor. O kadar.
Diğer 177 CHP milletvekilinden ne bir ses, ne bir nefes çıkıyor. Belki çıkacak da, Baykal bunu önlüyor. Ülkede büyük birikimleri olan iyi yetişmiş ve ülke sorunlarını iyi bilen çok sayıda kişi CHP listelerinden Meclis’e girdi. Ekonomi, dış politika, anayasa, hukuk, eğitim, sağlık, sosyal siyaset konularında uzmanlaşmış çok sayıda CHP milletvekili var. Pekiyi de bunlar ne yapıyor?
CHP seyirci koltuğuna oturarak, AKP’nin senaryosunu yazdığı, sahneye koyduğu oyunları eleştirmekle, kimine alkış tutup, kimini protesto etmekle mi vakit geçirecek? 178 milletvekili

Yazının Devamı

Mali milat ve nereden buldun kalkıyor

27 Kasım 2002

Gelir Vergisi Kanununda, gerçek kişinin vergiye konu olacak, kazanç ve iratları madde madde belirtilmişti. Vergi hesabında, sadece kanunda yazılı kazanç ve iratların safi miktarı dikkate alınıyordu. Gelir Vergisi hesaplama şeklinde değişiklik yapıldı. Gelir yanında, harcamaların da vergi hesabında dikkate alınması esası getirildi. "Gelir bir gerçek kişinin, bir takvim yılı içinde elde ettiği, tasarruf veya harcamasına kaynak teşkil eden her türlü kazanç ve iratların safi tutarıdır" şeklinde bir gelir tanımı getirildi.Aynı değişiklikle, vergisi ödenmeyen kazançlar ve harcamalar için Gelir Vergisi mükelleflerine, "nereden buldun?" diyerek hesap sorulma sistemi getirildi. Gelir Vergisi Kanununda 1998 yılında değişiklik yapıldı. (1) Vergi hesabına esas olan gelirin, tanımı değiştirildi. (2) Vergicilere, nereden buldun diyerek, mükellefi sorguya çekme yetkisi verildi. İlk milat 30 Eylül 1998di Yeni uygulama, 1 Ocak 1999 tarihinde başlayacaktı. O tarihten sonra Maliyeciler Gelir Vergisi mükelleflerine nereden buldun diyerek sual edebilecekti.Ancak "mali milat" uygulamasının insanlarda çekingenlik yarattığı, çok kimsenin varlığını belgelemekten korktuğu, çok kimsenin de paralarına el

Yazının Devamı

Mali milat ve nereden buldun kalkıyor

27 Kasım 2002


<#comment>Gelir Vergisi Kanunu’nda 1998 yılında değişiklik yapıldı. (1) Vergi hesabına esas olan gelirin, tanımı değiştirildi. (2) Vergicilere, nereden buldun diyerek, mükellefi sorguya çekme yetkisi verildi.
Gelir Vergisi Kanunu’nda, gerçek kişinin vergiye konu olacak, kazanç ve iratları madde madde belirtilmişti. Vergi hesabında, sadece kanunda yazılı kazanç ve iratların safi miktarı dikkate alınıyordu. Gelir Vergisi hesaplama şeklinde değişiklik yapıldı. Gelir yanında, harcamaların da vergi hesabında dikkate alınması esası getirildi. "Gelir bir gerçek kişinin, bir takvim yılı içinde elde ettiği, tasarruf veya harcamasına kaynak teşkil eden her türlü kazanç ve iratların safi tutarıdır" şeklinde bir gelir tanımı getirildi.
Aynı değişiklikle, vergisi ödenmeyen kazançlar ve harcamalar için Gelir Vergisi mükelleflerine, "nereden buldun?" diyerek hesap sorulma sistemi getirildi.

İlk milat 30 Eylül 1998’di
Ancak, mükelleflere nereden buldun, diye sorgu sual edilebilmesi için, Gelir Vergisi’ne tabi olan veya olacak olan gerçek kişilerin kanunun yürürlüğe girmesinden önce sahip oldukları varlıkların bir şekilde belgelenmesi, bir şekilde kayda girmesi

Yazının Devamı

Halk AKPye yolsuzluklarla savaşsın diye oy verdi

26 Kasım 2002

Hükümet programı açıklandı. Görüyoruz ki, AKP için yolsuzlukla mücadele birinci önceliği taşımıyor. Dokunulmazlık zırhını kaldırmayı düşünmüyor. Hortumculardan bırakınız hortumladıklarını geri almayı, onların eski imkânlara kavuşturulması söz konusu. Bu davranış, AKPnin kendi sebeb-i iktidarını inkar etmesidir. Eğer yolsuzluklar, hortumlama de devam edecekse, dokunulmazlık zırhına bürünenler AKP döneminde de adaletten kaçacaksa, AKPnin diğer partilerden ne farkı olacak?Tabii ki para, kredi, faiz, döviz, IMF, ihracat önemli şeyler. Ama eğer ülkede hukuk sistemi işlemiyorsa, yolsuzluk yapanlar, soyguncuların, hortumcuların yaptıkları yanına kalıyorsa, o ülkede faizler aşağıya inmiş, döviz ucuzlamış, ihracat artmış neye yarar? Böyle bir ülkede, halkın mutluluğundan söz edilebilir mi?* * * Yolsuzluk, hortumlama ve milletvekillerinin dokunulmazlığı, halkı en fazla rahatsız eden konular. Son seçimlerde halk, politikacıların yolsuzluk ve hortumlama ile yeterince mücadele etmediğini gördüğü için, milletvekillerinin dokunulmazlık zırhı ile hukuktan kaçtıklarına inandığı için eski partileri cezalandırdı. AKPye yolsuzlukla mücadele edecek, hortumculardan yürüttükleri paraları geri alacak

Yazının Devamı

Halk AKP’ye yolsuzluklarla savaşsın diye oy verdi

26 Kasım 2002


<#comment>Yolsuzluk, hortumlama ve milletvekillerinin dokunulmazlığı, halkı en fazla rahatsız eden konular. Son seçimlerde halk, politikacıların yolsuzluk ve hortumlama ile yeterince mücadele etmediğini gördüğü için, milletvekillerinin dokunulmazlık zırhı ile hukuktan kaçtıklarına inandığı için eski partileri cezalandırdı. AKP’ye yolsuzlukla mücadele edecek, hortumculardan yürüttükleri paraları geri alacak diye oy verdi.
Hükümet programı açıklandı. Görüyoruz ki, AKP için yolsuzlukla mücadele birinci önceliği taşımıyor. Dokunulmazlık zırhını kaldırmayı düşünmüyor. Hortumculardan bırakınız hortumladıklarını geri almayı, onların eski imkânlara kavuşturulması söz konusu. Bu davranış, AKP’nin kendi ‘sebeb-i iktidarını’ inkar etmesidir. Eğer yolsuzluklar, hortumlama de devam edecekse, dokunulmazlık zırhına bürünenler AKP döneminde de adaletten kaçacaksa, AKP’nin diğer partilerden ne farkı olacak?
Tabii ki para, kredi, faiz, döviz, IMF, ihracat önemli şeyler. Ama eğer ülkede hukuk sistemi işlemiyorsa, yolsuzluk yapanlar, soyguncuların, hortumcuların yaptıkları yanına kalıyorsa, o ülkede faizler aşağıya inmiş, döviz ucuzlamış, ihracat artmış neye yarar? Böyle bir ülkede, halkın

Yazının Devamı

Yeniden borçlanmadan iş yapmak imkânsız...

25 Kasım 2002

Bu şu demektir. Eğer Hazine 23.8 katrilyon lirayı bir yerden bulamasaydı, ne maaş ödeyebilirdi, ne faiz ödeyebilirdi. İyi de, acaba Hazine bu 23.8 katrilyon lirayı nereden buldu? Nakit açığını nasıl kapadı?Sayın okuyucularım, bu sayfada bir tablo bulacaksınız. O tabloda açığın nasıl kapatıldığını, daha doğrusu ne zor kapatıldığını göreceksiniz. Hazine 10 ayda içeriden net olarak 13.2 katrilyon lira borçlandı. Dışarıdan net olarak 15.2 katrilyon lira borçlandı. Bu toplam 28.5 katrilyon lira borç sayesinde nakit açığını kapadı, ödemelerini doğru düzgün yapabildi.Dikkat buyurunuz, net borçlanma diyorum. Net borçlanma demek, ödediğiyle yeniden aldığı arasındaki fark demektir. Yılın ilk 10 ayında Hazine dışarıdan 22.4 katrilyon lira karşılığı döviz kredisi buldu da 7.1 katrilyon lira karşılığı döviz ödemesi yaptı. Bu sayede net 15.2 katrilyon liralık imkana kavuştu.Dahası var. Hazinenin ilk 10 ayda 65.5 katrilyon lira iç borç anapara ve faiz ödeme yükümlülüğü vardı. Hem bunu yapmak hem de biraz daha fazla para bulmak amacıyla 78.8 katrilyon lira borçlandı. Böylece 13.2 katrilyon liralık net imkan sağlayabildi.Sayın okuyucularım, 2003 yılında çarkın dönmesi için AKP iktidarı aynı

Yazının Devamı

Yeniden borçlanmadan iş yapmak imkânsız...

25 Kasım 2002


<#comment>
İçeriden ve dışarıdan borçlanmadan günü geçirmek imkansız hale geldi. Bunun ne demek olduğunu rakamlarla anlatayım: Ocak - ekim döneminde Hazine’nin kasasından 80.2 katrilyon lira para çıktı. Buna mukabil Hazine’nin kasasına 56.5 katrilyon lira para girdi. Açık anlatımıyla, 10 ayda Hazine’nin nakit hesabı 23.8 katrilyon lira açık verdi.
Bu şu demektir. Eğer Hazine 23.8 katrilyon lirayı bir yerden bulamasaydı, ne maaş ödeyebilirdi, ne faiz ödeyebilirdi. İyi de, acaba Hazine bu 23.8 katrilyon lirayı nereden buldu? Nakit açığını nasıl kapadı?
Sayın okuyucularım, bu sayfada bir tablo bulacaksınız. O tabloda açığın nasıl kapatıldığını, daha doğrusu ne zor kapatıldığını göreceksiniz. Hazine 10 ayda içeriden net olarak 13.2 katrilyon lira borçlandı. Dışarıdan net olarak 15.2 katrilyon lira borçlandı. Bu toplam 28.5 katrilyon lira borç sayesinde nakit açığını kapadı, ödemelerini doğru düzgün yapabildi.
Dikkat buyurunuz, net borçlanma diyorum. Net borçlanma demek, ödediğiyle yeniden aldığı arasındaki fark demektir. Yılın ilk 10 ayında Hazine dışarıdan 22.4 katrilyon lira karşılığı döviz kredisi buldu da 7.1 katrilyon lira karşılığı döviz ödemesi yaptı. Bu

Yazının Devamı