ABDde pişer bize de düşer

9 Kasım 2002

(1) Yapılan ara seçimler sonucu Başkan Bushun "muhafazakar" Cumhuriyetçi partisi Senato ve Kongrede tam anlamıyla çoğunluğu ele geçirdi. Clintonın Demokratları silindi gitti. Başkan Bushu ABD dışında engelleyecek güç zaten yoktu. Bundan sonra Başkan Bushu ABD içinde de engelleyecek güç kalmadı.(2) ABD Merkez Bankası (Federal Reserve), ekonomiyi hareketlendirmek için faiz indirimine gitti. İki yıl önce yüzde 7 olan faiz, ine ine yüzde 2.25e inmişti. Tüketicinin hala harekete geçmemesi karşısında, tüketiciyi harcamaya teşvik etmek için Merkez Bankasının 0.25 puan faiz indirimi yapacağı söyleniyordu. Fakat Merkez Bankası faizleri 0.50 puan indirdi. Şimdi faiz oranı 1.75 oldu.Merkez Bankası faiz oranının aşağıya inmesi öncelikle gayrimenkul kredileri ile otomobil kredilerinin ucuzlamasına yol açıyor. Kredi faizi ucuzlayınca da halkın bu iki alanda harcamayı artırarak ekonomiyi harekete geçirmesi bekleniyor. Bu ABDlilerin kendi iç beklentileri... Türkiye gibi ülkeler için de faiz indirimi önemli. Bu ülkelerce kullanılan kredilerin faizleri ucuzluyor. ABD içinde doların getirisi düşünce, gözler Türkiye gibi getirisi yüksek ülkelerin pazarlarına çevriliyor. Risk faktörü geri planda

Yazının Devamı

ABD’de pişer bize de düşer

9 Kasım 2002


<#comment>Biz evin içinde olan bitenle uğraşırken, evin dışında olanlarla ilgimizi kesiyoruz. ABD’de son günlerde çok önemli gelişmeler oldu. Bunların rüzgarı bütün dünyayı özellikle bizi de etkileyecek.
(1) Yapılan ara seçimler sonucu Başkan Bush’un "muhafazakar" Cumhuriyetçi partisi Senato ve Kongre’de tam anlamıyla çoğunluğu ele geçirdi. Clinton’ın Demokratları silindi gitti. Başkan Bush’u ABD dışında engelleyecek güç zaten yoktu. Bundan sonra Başkan Bush’u ABD içinde de engelleyecek güç kalmadı.
(2) ABD Merkez Bankası (Federal Reserve), ekonomiyi hareketlendirmek için faiz indirimine gitti. İki yıl önce yüzde 7 olan faiz, ine ine yüzde 2.25’e inmişti. Tüketicinin hala harekete geçmemesi karşısında, tüketiciyi harcamaya teşvik etmek için Merkez Bankası’nın 0.25 puan faiz indirimi yapacağı söyleniyordu. Fakat Merkez Bankası faizleri 0.50 puan indirdi. Şimdi faiz oranı 1.75 oldu.
Merkez Bankası faiz oranının aşağıya inmesi öncelikle gayrimenkul kredileri ile otomobil kredilerinin ucuzlamasına yol açıyor. Kredi faizi ucuzlayınca da halkın bu iki alanda harcamayı artırarak ekonomiyi harekete geçirmesi bekleniyor. Bu ABD’lilerin kendi iç beklentileri... Türkiye gibi

Yazının Devamı

Anadolu şimdiden unutulmuş gibi

8 Kasım 2002

Yönetim merkezi Diyarbakırda olan "Güneydoğu Anadolu Sanayici ve İşadamları Derneği" (GÜNSİAD) yeni hükümetten beklentilerini açıkladı. GÜNSİAD şemsiyesi altında toplanan ve de Doğu ve Güneydoğu Anadoluda parmağını taşın altına sokarak risk alma cesaretini gösteren, üretim yapan, yanlarında işçi çalıştıran müteşebbisler diyor ki: "Yeni hükümetin önceliği (1) Üretimi ve istihdamı artırmak olmalıdır. Üretimi ve istihdamı artıracak olan sanayicidir, esnaftır, çiftçidir. Sanayicinin, esnafın, çiftçinin önündeki engeller kaldırılır, yol açılır ise üretim ve istihdam artar. (2) Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile ülkenin Batı yöresi arasındaki gelişmişlik farkını, maliyet farkını dengeleyecek nitelik ve nicelikte teşvik sisteminin getirilip iyileştirilmesi, Doğu ve Güneydoğudaki yöresel müteşebbislerin yöresel kaynaklara dayalı olarak yatırıma ve üretime yönelmesini sağlayacaktır." Birileri halkın önüne düşsün Mardinden Adnan Yumuşak, yeni hükümetin önceliğinin "bölge insanını devletin yanına çekecek" uygulamalar olması gerektiğini söylüyor. Adnan Yumuşaka göre, aslı ne olur ise olsun bölge insanı artık "Ben TC kimliği" taşıyorum, diyebilmeli. Ayrıcalık sona ermeli.Adnan Yumuşaka göre,

Yazının Devamı

Anadolu şimdiden unutulmuş gibi

8 Kasım 2002


<#comment>Yönetim merkezi Diyarbakır’da olan "Güneydoğu Anadolu Sanayici ve İşadamları Derneği" (GÜNSİAD) yeni hükümetten beklentilerini açıkladı. GÜNSİAD şemsiyesi altında toplanan ve de Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da parmağını taşın altına sokarak risk alma cesaretini gösteren, üretim yapan, yanlarında işçi çalıştıran müteşebbisler diyor ki: "Yeni hükümetin önceliği (1) Üretimi ve istihdamı artırmak olmalıdır. Üretimi ve istihdamı artıracak olan sanayicidir, esnaftır, çiftçidir. Sanayicinin, esnafın, çiftçinin önündeki engeller kaldırılır, yol açılır ise üretim ve istihdam artar. (2) Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile ülkenin Batı yöresi arasındaki gelişmişlik farkını, maliyet farkını dengeleyecek nitelik ve nicelikte teşvik sisteminin getirilip iyileştirilmesi, Doğu ve Güneydoğu’daki yöresel müteşebbislerin yöresel kaynaklara dayalı olarak yatırıma ve üretime yönelmesini sağlayacaktır."

Adıyaman’dan Kemal Sucu diyor ki, "Sizin oralarda iyimserlik rüzgarı esiyor ama buralardaki halk hala karamsar... Beklemekten nefesimiz kesildi... Başkalarından bir şey beklemeyelim, kendimiz yapalım diyoruz ama biz bu işi bilmiyoruz. Önümüze düşecek, elimizden tutacak birilerini

Yazının Devamı

İhracat dövizi deliği kapamıyor

7 Kasım 2002

Bu gidiş iyi bir gidiş değil. Kusura bakmayınız... İyi haberler veremiyorum ama, döviz açığının büyümesi, döviz kıtlığına yol açar... Döviz kıtlığında dövizin fiyatı yükselir.İyimserlik fırtınalarının estiği, döviz fiyatının bir yıl önceki rakamlarda gezindiği günlerde bunları yazmak, sıcak aşa soğuk su katmaya benzer. Neşeyi kaçırır ama... Benden yazması... Döviz gelir - gider hesabında olumsuz gelişme var. Döviz geliri ile gideri arasındaki açık büyümeye başladı. İhracatçılarımızın büyük fedakarlıklar ve büyük çaba ile artırdıkları döviz geliri deliği kapayamaz oldu. İhracat artışı eridi gitti Geçen yılın aynı dönemine göre bu yıl ihracatçılarımız 2 milyar dolar daha fazla ihracat dövizi getirmiş... Ama buna rağmen geçen yılın ilk sekiz ayında 2 milyar dolar döviz fazlası veren döviz trafiği, bu yılın aynı döneminde 246 milyon dolar açık vermiş.Çünkü (1) İhracat geliri artıyor ama, diğer döviz gelirleri artmıyor. Tersine eksiliyor. Turizmde beklenen gelir artışı olmadı. Bizim dışarıdan sağladığımız faiz geliri azaldı. İşçilerimiz daha az döviz gönderiyor. Müteahhitlerimizin, armatörlerimizin, bankalarımızın getirdikleri dövizde azalma var.(2) İhracattaki büyük artışa rağmen

Yazının Devamı

İhracat dövizi deliği kapamıyor

7 Kasım 2002


<#comment>Döviz gelir - gider hesabında olumsuz gelişme var. Döviz geliri ile gideri arasındaki açık büyümeye başladı. İhracatçılarımızın büyük fedakarlıklar ve büyük çaba ile artırdıkları döviz geliri deliği kapayamaz oldu.
Bu gidiş iyi bir gidiş değil. Kusura bakmayınız... İyi haberler veremiyorum ama, döviz açığının büyümesi, döviz kıtlığına yol açar... Döviz kıtlığında dövizin fiyatı yükselir.
İyimserlik fırtınalarının estiği, döviz fiyatının bir yıl önceki rakamlarda gezindiği günlerde bunları yazmak, sıcak aşa soğuk su katmaya benzer. Neşeyi kaçırır ama... Benden yazması...

İhracat artışı eridi gitti
Merkez Bankası, 2002 yılının Ocak - Ağustos aylarındaki döviz gelir - gider rakamlarını açıkladı.

Yazının Devamı

Dubakalım Nolacak?

6 Kasım 2002

Başkalarınınkini anlıyorum da, Ayşe Hanım Teyzemin iyimserliğini anlamakta zorluk çekiyorum. Yıllardır Umudumuz Ecevit, Ezilmişlerin Karaoğlanı diyerek bağrına bastığı Ecevitin reylerinin yüzde 1.2ye düşmesine üzülmemesine, Ecevitin Ak Günlerini unutarak, şimdi de AK Partinin Ak Günlerinin bekleyişine girmesine şaşırıp kalıyorum. Pazartesi sabahı yataktan sağ tarafından" kalkan, besmele ile sağ ayağını yere basarak güne başlayanlar bir iyimser, bir iyimser ki... Anlatılamaz... Ayşe Hanım Teyzem iyimser Benim tepkimi bildiği için Ayşe Hanım Teyzem çekinerek masanın öte yanındaki iskemleye oturdu... Evladım dedi... "Ak Günleri Ecevit aklımıza soktu. Bir türlü Ak Günleri getiremedi. Ama politika hayatının sonunda AK Partiyi iktidara getirdi... Bunlar da Ak Günler vaat ediyor... Bekleyelim bakalım ne yapacaklar? Baksana, hiçbir şey yapmadan, havaları ile iki günde işler düzelmeye başladı bile... Bir de işbaşı yapsalar... Demek ki düze çıkacağız..." Teyzemin bu methiyesini hiç de yadırgamadım... Belki insanların karamsarlıktan kurtulma arayışından, belki beliren bir umuttan, belki tek parti iktidarı özleminden, belki de bizim insanımızın güce tapma ve güçten yana olma alışkanlığından,

Yazının Devamı

Du’bakalım N’olacak?

6 Kasım 2002


<#comment>Pazartesi sabahı yataktan ‘sağ tarafından" kalkan, besmele ile ‘sağ ayağını’ yere basarak güne başlayanlar bir iyimser, bir iyimser ki... Anlatılamaz...
Başkalarınınkini anlıyorum da, Ayşe Hanım Teyzemin iyimserliğini anlamakta zorluk çekiyorum. Yıllardır ‘Umudumuz Ecevit, Ezilmişlerin Karaoğlanı’ diyerek bağrına bastığı Ecevit’in reylerinin yüzde 1.2’ye düşmesine üzülmemesine, Ecevit’in ‘Ak Günler’ini unutarak, şimdi de AK Parti’nin ‘Ak Günler’inin bekleyişine girmesine şaşırıp kalıyorum.

Ayşe Hanım Teyzem iyimser
Benim tepkimi bildiği için Ayşe Hanım Teyzem çekinerek masanın öte yanındaki iskemleye oturdu... ‘Evladım’ dedi... "Ak Günler’i Ecevit aklımıza soktu. Bir türlü ‘Ak Günler’i getiremedi. Ama politika hayatının sonunda AK Parti’yi iktidara getirdi... Bunlar da ‘Ak Günler’ vaat ediyor... Bekleyelim bakalım ne yapacaklar? Baksana, hiçbir şey yapmadan, havaları ile iki günde işler düzelmeye başladı bile... Bir de işbaşı yapsalar... Demek ki düze çıkacağız..." Teyzemin bu ‘methiye’sini hiç de yadırgamadım... Belki insanların karamsarlıktan kurtulma arayışından, belki beliren bir umuttan, belki tek parti iktidarı özleminden, belki de bizim

Yazının Devamı