Bu karar bizim için önemlidir. Çünkü hükümetimiz, bizim limanlarımızı "serbest rekabete" açma arayışında özelleştirmeye başladı. Yerli ve yabancı sermaye gruplarına kiralıyor, satıyor. Yerli ve yabancı işletmecilere limanları kendi isteklerine göre işletme serbestisi tanıyor.Parlamentonun reddettiği teklif, AB'nin taşımacılıktan sorumlu komisyon üyesi Jacquet Barrot'a aitti. Barrot (denizlerde ve iç sularda) gemi taşımacılığının ekonomideki önemini öne sürerek limanların serbestleştirilmesini savunuyor. (İlgilenenler internetten Barrot'un 22 Kasım 2005'te Brüksel'de yaptığı konuşma metnini ve diğer konuşmalarını okuyabilir.) Geçen çarşamba Avrupa Birliği (AB) Parlamentosu, Strasbourg'da toplandı. AB üyesi 25 ülkenin 400 dolayındaki limanının "serbest rekabete" açılmasına yönelik karar teklifini, 120 olumlu reye karşı 532 olumsuz reyle reddetti. Barrot diyor ki, "AB ticaretini geliştirmek için en güvenilir, en ucuz, en hızlı ulaşım ağını kurmaya mecburuz."Karayolu güvenilir değil. Her yıl AB ülkelerinde kazalarda 44 bin kişi ölüyor. Petrol pahalı. Egzoz gazı çevreyi kirletiyor. Trafik ağır. Alternatifler demiryolu ve su yolu. Demiryolu belli noktalar arasında çalışıyor. Bu nedenle denizleri ve iç suları kullanmak gerekiyor. O zaman da limanlar önem kazanıyor. Bugün AB ülkelerinde dış ticarette gemi taşımacılığının payı yüzde 90, iç ticarette yüzde 43 oranında. Bu çerçevede limanlar tamamen serbestleştirilmeli. Limanlar üzerinde hiçbir kısıtlama olmamalı."Barrot'un teklifi üzerine AB üyesi ülkelerdeki liman işçileri "kazan kaldırdı". Çoğu, sendika üyesi olan işçiler, limanlardaki yükleme ve boşaltma işini yavaşlattı. Milli ve uluslararası sendikalar gösteriler düzenledi. Son olarak teklifin tartışılacağı ve oylanacağı, Strasbourg'daki AB Parlamentosu önünde düzenlenen gösteriye AB ülkelerinden gelen on bin liman işçisi katıldı. Gösterideki çatışmalarda çok kişi yaralandı. Parlamento binası hasar gördü. Bu gösterilerden sonra toplanan parlamentoda ülke temsilcileri ülke halkının eğilimlerini dikkate alarak "limanların serbest rekabete açılmasına yönelik Barrot teklifini" reddetti. Gemi taşıması en ucuzu Olan biten, bizim için çok önemli. Çünkü görülüyor ki, "küreselleşme ve serbest rekabet" konusunda başkalarına ders veren ülkeler bile, belli konularda kendi halklarının tepkilerini dikkate alabiliyor.Olan bitenden bizim alacağımız dersler var. AB Parlamentosu kararını yorumlayan Mümtaz Soysal Hocamız alacağımız dersleri iki maddede topluyor: (1) Küreselleşme ve serbest rekabet şampiyonu AB ülkeleri limanları serbest rekabete açma konusunda bu kadar dikkatli davranır, halkın ve halk temsilcilerinin reyine bu kadar önem verirken, bizim hükümetimiz özelleştirme adı altında limanlarımızı yerli ve yabancılara alelacele kiralıyor, satıyor. Kimsenin sesi çıkmıyor. Eleştirenler "özel sektör-yabancı sermaye düşmanı" olarak azarlanıyor. (2) Emekçiler ve özellikle liman işçileri ve de işçi sendikaları, AB ülkelerinde önemli politika kararlarına etkin olabilirken, bizde işçilerin, hiçbir konuda sesi çıkmıyor. Sendikalar ise, sendika seçimlerinden ve işçi aidatlarının paylaşımından başka konuya ilgi göstermiyor. guras@milliyet.com.tr Üç yanımız deniz