Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Olayların içinden AYŞE HANIM TEYZEM PİYASALARDAKİ DALGALANMAYI SORUYOR: Amerika'da işler nasıl? Amerikan Merkez Bankası Başkanı ne söyledi? Amerikan Merkez Bankası ne yapacak? Bize ne Amerika'dan?" Geçen cuma namazdan sonra Amerika Merkez Bankası faiz indirmiş... Piyasaya para akıtacakmış... Onun için bu pazartesi sabahından itibaren Türkiye'de de işler düzelmeye başlayacakmış... Amerika faiz indirdi, para musluğunu açtı diye biz neden seviniyoruz... Amerika'dan bize ne? Ayşe Hanım Teyzem soruyor: "Sabah radyoyu açıyorum, gazeteye bakıyorum... Ekonomiden söz edenlerin gözü kulağı Amerika'da... Ayşe Hanım Teyzem'e anlatmaya çalıştım: "Ayşe Hanım Teyzeciğim" dedim,"Şimdilerde bizin ekonomimizin kaderini Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası değil, kısaca FED denilen, Amerikan Merkez Bankası belirler oldu. Bizim Merkez Bankamız sadece faizleri yüksek tutarak ülkeye döviz çemmeye çalışıyor. Ekonominin para musluğu Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın elinde değil, Amerikan Merkez Bankası'nın elinde. Ekonomi YTL kredi kullanmıyor, döviz kredisi kullanıyor. Kredi kullananlar için YTL faizi değil, döviz faizi önemli. Kaderimiz FED'e bağlandı Amerikan Merkez Bankası (FED), geçen hafta sonu cuma günü öğleden sonra faiz oranını indirdi. ABD'deki bankalara "İstediğiniz kâğıdı getirin. Bunlar karşılığı 30 güne kadar vade ve de yüzde 5.75 yıllık faiz ile istediğiniz kadar para vereceğim" dedi. Böylece sadece ABD'deki değil, diğer ülkelerdeki piyasalar da rahatladı.Bu arada biz de rahatladık. Ayşe Hanım Teyzem sordu: "Piyasalar nasıl rahatladı? ABD Merkez Bankası kararı bizi nasıl rahatlatacak? FED bizi de rahatlattı Diyorlardı ki, dünyada para bolluğu var. Para bolluğu var idi ise, neden merkez bankaları şimdilerde piyasaya para çıkarmak zorunda kalıyor? Neden merkez bankalarının piyasaya çıkardığı paralar piyasaları rahatlatıyor?"Ayşe Hanım Teyzeme dedim ki, "Evet, dünya piyasalarında para bolluğu var ama, bu paralar likit durumda değil. Bir yere bağlanmış. Paraların bağlı oldukları varlıklardan kısa sürede çözülmesi zor. Hele hele herkes varlıkdan likit hale gelme (nakite dönme) arayışına girer ise bu talepler kısa sürede karşılanamaz." Para var, nakit yok İşte bu nedenle "varlığa bağlı paraların çok olması" bir şey ifade etmiyor. Talebin doruğa çıktığı dönemde merkez bankalarının piyasaya (geçici olarak) talebi karşılayacak ölçüde likidite (nakit para) salmaları gerekiyor.Ayşe Hanım Teyzem meraklandı: "Merkez bankaları piyasaya nasıl para salar?" diye sordu. Anlattım: "Merkez bankaları bankaların bankasıdır. Merkez bankalarının ana sorunluluğu piyasadaki likiditeyi (nakit para stokunu) ekonominin dengelerini gözeterek ayarlamaktır. Merkez bankaları piyasanın dengelerine göre bankalara para akıtır. Veya bankaların elindeki parayı toplar." Musluğun başı Amerikan Merkez Bankası'nın (FED) iki farklı faizi var. Biri, piyasaları yönlendiren gösterge faizi, diğeri bankaların borçlanma (iskonto) faizi. FED'in gösterge faizi yüzde 5.25, iskonto faizi yüzde 6.25 idi.FED, gösterge faizini değiştirmedi. İskonto faizini yüzde 6.25'den yüzde 5.75'e indirdi.Ve de bankalara ve kamu oyuna mesaj verdi. Dedi ki, "Bankalar borçlulardan aldıkları senetleri teminat göstererek yüzde 5.25 faiz ile FED'den istedikleri kadar para çekebilirler."Açık anlatımla, merkez bankası piyasaya parayı doğrudan salmıyor, bankalar aracılığıyla salıyor." Kredi faizi ucuzladı Ayşe Hanım Teyzem, "Bunları anladım da, piyasalar nasıl rahatlayacak onu anlayamadım" dedi. Anlatmaya çalıştım, "ABD'de konut balonu söndü. Konut fiyatları yükselirken düşüşe geçti. Konut fiyatlarındaki yükselişin devam edeceği, bugün alıp yarın satanların para kazanacağı inancı ile yüksek faizli kredi kullananlar borçlarını ödeyemez duruma düştü. Borçların teminatı olan konutlar para etmez oldu. Konut kredisine kaynak yaratan kuruluşlar ve fonlar kredi vermede kullandıkları parayı başkalarından toplamıştı. Konut kredisine aracılık eden kuruluşların zor duruma düştüğünü gören tasarruf sahipleri bu kuruluşlara verdikleri paraları geri istemeye başladı." Krizin sebebi Konut kredisine aracılık eden kuruluşlar (fonlar) kendilerinden para isteyenlerin paralarını ödeyebilmek için 2 şey yapabilirler:(1) Sahip oldukları varlıkları fiyatına bakmadan satarlar. Bunun sonucu hem bu kuruluşlar(fonlar) batar, hem piyasalar alt-üst olur.(2) Bir yerlerden para bularak paniğe kapılanların paralarını öderler ve dalgayı atlatmaya çalışırlar.Geliniz görünüz ki böyle durumda, böyle güçlükle karşılaşan kuruluşlara (fonlara) (a) Kimse kredi vermez, (b) Verir ise yüksek faiz ister. İşte bunun içindir ki FED, "Getiriniz elinizdeki kâğıtları. Teminat olarak kabul edeceğim. Karşılığında yüzde 5.75 faiz ile istediğiniz kadar nakit para (likidite) vereceğim" diyor. Nakit bollaşınca kriz bitiyor Bu durumda aracı kuruluşların (fonların) ellerindeki varlıkları ne fiyat ile olur ise olsun satma zorunluluğu ortadan kalkıyor. Aracı kurumlar (fonlar) rahatlıyor. Zararı zamana yayma imkanı ortaya çıkıyor. Zaman ise, çok sorunu çözüyor."Ayşe Hanım Teyzem, "Amerika Merkez Bankası'nın faiz indirmesi para musluğunu açması ile bizim nasıl rahatlayacağımızı da kısaca anlat da gideyim" dedi. Zararı zamana yayıyorlar "Ayşe Hanım Teyzeciğim" dedim, "Dünyanın her köşesinde insanlar ve şirketler, ellerindeki riskli (karşılığı olmayan) varlıkları paraya (nakite) çevirme paniğine kapılınca, dünya piyasalarında nakit (likidite) sıkıntısı ortaya çıktı. (1) Yabancıların Türkiye'de de varlığa bağladıkları paraları var. Türkiye'de para bağladıkları varlıklar riskli değil ama, nakit (likidite) arayışında onları de ellerinden çıkarmaya kalktılar. Bu nedenle borsada fiyatlar düştü. Faiz arttı. (2) Bizde döviz fiyatının ucuzluğunun ardında, yüksek faiz cazibesinde ülkeye ihtiyacın üzerinde döviz girişi var. Yabancıların likidite (nakit) ihtiyacı artınca döviz girişi azalıyor. Tersine döviz çıkışı başlıyor. Bunun sonucunda da döviz fiyatı yükseliyor. Dünyada pişer... Amerikan Merkez Bankası faizi indirip,para musluğunu açınca, dünya piyasaları rahatlamaya başladı. Bundan sonra nakit (likidite) bulma arayışında Türkiye'deki varlıklarını satmak zorunda kalmayacaklar. ABD'nin faizi indirmesi, bizim yüksek faizin cazibesini güçlendirecek. Yüksek faiz için para girişi yavaşlamayacak. Döviz bolluğu nedeniyle döviz fiyatları eskisi gibi ucuzlayacak."Ayşe Hanım Teyzem, "Anladım" dedi. "Anladım, gazetelerde, radyolarda, TV ekranlarında sabahdan akşama neden Amerika'da faiz ne imiş, enflasyon ne olmuş, Merkez Bankası Başkanı ne demiş hikâyesi dinliyoruz. Bizim ekonomimizin, paramızın kaderi göbekten Amerika'ya bağlanmış da benim haberim yokmuş!" guras@milliyet.com.tr Eski günlere döneceğiz