Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Küresel sermaye hareketleri aşık kemiğiyle oynanan aşık oyununa benzer. ‘Gariban oyuncu’ ütülmemeyi öğrenene kadar oyun hep silbaştan başlar...

‘Aşık Oyunu’ teorisini, rahmetli Sadun Hoca’dan dinlemiş, daha önceleri de yazmıştım. Hatırlatayım.
Keçinin arka ayaklarının diz kısmından çıkarılan ve dört yüzü değişik şekiller gösteren kemiğe “aşık kemiği” denilir. Çocuklar bu kemikleri kuruturlar. Yere düştüğünde farklı şekiller gösteren kemiği zar gibi kullanarak oyun oynarlar.
Mülkiye’de bizlere ders veren Sadun Aren, dış borçların işleyişini ‘aşık oyunu’nu hikâye ederek anlatırdı.
Sadun Hoca’nın anlatımına göre, “mahalledeki çocuklardan” her biri aynı beceriye sahip olamaz. Biri ‘aşık oyunu’nda ustalaşır. Bütün çocukları ‘üter’ (yener), ellerinde ne kadar aşık kemiği var ise toplar.
Ne var ki, aşık kemiklerinin tamamı usta oyuncunun eline geçince oyuna devam etme imkânı kalmaz.
O zaman usta oyuncu mecburiyetten, elinde biriken aşık kemiklerinin bir bölümünü, daha önce aşık kemiklerini ellerinden aldığı çocuklara üçer beşer dağıtır. Daha doğrusu, dağıtmak zorunda kalır. Böylece oyunu tekrar başlatır. Oyun devam eder. Bir süre sonra aşık kemikleri gene ustanın elinde toplanır. Gene diğer oyunculara üç beş kemik dağıtır. Böylece ‘Aşık Oyunu’ sürer gider.
Sadun Hoca, “Küresel sermaye hareketleri, işte, bu aşık oyununa benzer. Üttükleri ülkelerin elinde para kalmadığını gören zengin ülkeler, onların masadan kalkmasını isteyemez. O zaman karşılarında oyun oynayacak (mal satacak, para satacak) ülke kalmaz. Onları tekrar oyuna sokar. Gene üter... Ellerindekini, avuçlarındakini alır. Sonra gene oyunu başlatır. Oyun da böyle sürüp gider. Ta ki, gariban oyuncular ütülmemeyi öğreninceye kadar...”der idi.
İyi müşteriyiz!
Ben de rahmetli hocanın talebelerinden biri olarak diyorum ki, “Evet, çok zor bir dönemden geçiyoruz. Evet, 5 kırılgan ekonomiden biri olarak adımız çıktı, ammmaaa... Bu küresel düzen, bu 5 kırılganın ve de özellikle Türkiye’nin piyasadan silinmesini yok olmasını isteyemez.
Türkiye, hem mal piyasasında, hem para piyasasında iyi müşteri... Türkiye’nin elindeki tüm kemikleri toplayamazlar. O zaman oyun biter.

Haberin Devamı

Kırılgan Beşli ‘Sekizli’ oldu

Haberin Devamı

Financial Times’ın haberine göre Brezilya, Hindistan, Endonezya, Güney Afrika ve Türkiye’den oluşan Kırılgan Beşli’ye Şili, Macaristan ve Polonya da eklendi. Böylece beşliler, şimdilerde Kırılgan Sekizli oldu. Geliniz görünüz ki, en kırılganı da Türkiye.
Bu ülkelerin kısa vadeli yabancı borçlarını ödeme kabiliyetleri üzerine yapılan bir araştırmaya göre, sekiz ülkenin sekizi de ciddi risk taşıyor.
Kırılgan Sekizli’ye akan sermayenin durması veya çıkmaya başlaması durumunda dış borcu olan şirketler güç duruma düşecek.
Dış borçların döviz rezervleri ile karşılayabilme güçlerine bakıldığında, Türkiye Kırılgan Sekizli’nin en kırılganı durumunda. Türkiye’nin rezervi, borcunun 0.9 katı iken, rezervlerin kısa vadeli dış borcu karşılama göstergesi Şili’de 1.0, Endonezya’da 1.1, Hindistan’da 1.2, Güney Afrika’da 1.2, Macaristan’da 1.7, Brezilya’da 2.0 ve Polonya’da 2.1 olarak belirlenmiş durumda.
Sonuç: İyi de, bu sekiz ülke de piyasadan çekilir ise, zengin Batılı ülkeler kimin ile Aşık Oyunu oynayacak?

Haberin Devamı

‘Aşık Oyunu’nda artık ütülmesek

İhracatta ‘tarihi rekor’ derken ithalat patladı

Sık sık krizlere girip çıkmamak için, ihracatı artırıp, ithalat ile ihracat arasındaki açığı (dış ticaret açığını) kapatmak zorundayız. Dış ticaret açığı “Cari Açık” denilen belanın kaynağıdır. Türkiye’yi kırılgan yapan, krize sokan, cari açık sorununu çözememesidir.
Özet ile;
- 2013’te ihracat önceki yıla göre artmadı. Yüzde 0.6 azaldı.
- Buna karşı ithalat yüzde 7.6 arttı. Sonuç olarak, dış ticaret açığı 99.7 milyar dolara ulaştı.
- 2013 yılı dış ticaret açığına göre, 2013 yılında cari açık, 63 milyar dolara ulaşacak. GSYH’nin (milli gelirin) yüzde 7.7’si dolayında gerçekleşecek.
- Cari açık 2011 yılında 75 milyar dolar olunca, ekonomide frene basıldı. Açık, 2012 yılında 48.5 milyar dolara indi. Ne var ki, 2013 yılında dış ticaret açığı büyüyünce cari açık tekrar 63 milyar dolar oluyor. İşte bizi kırılgan yapan da bu.

‘Aşık Oyunu’nda artık ütülmesek
Döviz fabrikası kuralım
TİM’ciler (Türkiye İhracat Meclisi) her ay şölen düzenliyor. Her ay “İhracatta Tarihi Rekor” kırdıklarını ilan ediyor. Devletin rakamları ise tarihi rekorların ithalatta kırıldığını gösteriyor.
Bu sayfada ihracat şampiyonu sektörlerin, ihracatlarına karşı ne kadar ithalat yaptıklarını gösteren tablo var.
Demir çelikçiler 18 milyar dolar ithalat yapıp 10 milyar dolarlık ihracat geliri sağlıyor. Makine ve cihaz üreten sektörün ithalatı 30 milyar dolar, ihracatı 12 milyar dolar.
İthalatın yüzde 73’ü üretimde kullanılan ara malı ve hammadde ithalatı. Ara malı ve hammadde ithalatı 182 milyar dolar, tüm ihracat 151 milyar dolar.
Özet: Kırılganlıktan çıkmanın, krizlerden kurtulmanın tek yolu var. Dışarıdan gelen dolarlarla AVM, toplu konut, köprü yapmadan önce “döviz fabrikaları” kuracağız. Dövizimizi üretemez isek, el kesesinden para yedikçe, işte böyle krizlere gire - çıka perişan oluruz.