Ayşe Hanım Teyzem için 'AB' demek 'euro' demek

Ayşe Hanım Teyzeme hak verdim. Bizim halkımız bir zamanlar Alman markını pek severdi. Alman markı ortadan kalkıp euro ortaya çıkınca halkımız bir süre euroya alışamadı ama, sonra euro markın yerini aldı. Son zamanlarda ABD dolarının değer kaybetmesi karşısında halkımız euroya daha fazla ilgi gösterdi.Şimdilerde halkımızın bankalardaki döviz mevduatının, cebindeki ve de yastık altındaki dövizlerin çoğu euro. Evler euro ile alınıp satılıyor, kiralanıyor. Otomobil ve diğer ithal mallarının fiyatı euro ile belirleniyor. İhracatımızın büyük kısmını euro ile yapıyoruz. Euro güçlü ise, ihracatçının talebi artıyor, geliri artıyor. Ayşe Hanım Teyzem, "Fransızlar, Belçikalılar 'hayır' dedi... AB çöküyor mu? Bana kısaca anlat..." diyerek geldi, masamın karşısındaki iskemleye oturdu. Çay ısmarladım. Başladım anlatmaya... "Efendim, Fransa ve Belçika'daki halkoylamasında halk, elitlerin politikalarına karşı..." Daha ilk cümlemi tamamlamadan Ayşe Hanım Teyzem atıldı... "Bırak şimdi hikâyeyi anlatmayı... Sadede gel... Benim için, benim gibiler için AB demek euro demek... Euro ne oluyor? AB çöker ise, euroya bağlı tasarruflar da pul mu olacak?.. Sen onu anlat..." dedi. Avrupa Birliği ülkelerinde Anayasa için halkoylaması gündeme geldiğinden bu yana euro değer kaybetmeye başladı. Euronun arkasında tek bir ülke yok. Avrupa Birliği var. Birlik zayıflar ise, euro da zayıflar. Birlik çöker ise, euro da çöker. Sadece Ayşe Hanım Teyzem için değil, bizim halkımız için, bizim ekonomimiz için şimdilik (kısa sürede) AB demek euro demek... Ama anayasa için halkoylaması tartışmaları yapılırken Türkiye'nin durumunu tartışanlar bu konuya değinmiyor... Şu anda tartışmayı yürütenlerin tek derdi anayasanın geleceği, Türkiye'nin müzakere tarihi... Tamam onlar da önemli ama, "Eurodan n'aber?"Eurosu olanlar bir zamanlar 1 euro ile 1.36 dolar alabilirken şimdi 1 euro ile 1.22 dolar alabiliyor... Euronun değer kaybının devam edeceği söyleniyor.Ayşe Hanım Teyzeme bir şeyler söylemem gerektiğini biliyorum. Ama euronun ne olacağını bugün kimsenin tahmin edemeyeceğini de biliyordum. Onun için "topu ortaladım". Şunları anlattım:"Tasarrufunun tamamını tek bir paraya bağlamayanın, tasarrufunu Türk lirası-dolar-euro" diye üçlü bir sepette tutanın, doların ve euronun değerindeki oynamalar karşısında heyecanlanarak "pozisyon değiştirmesi"ne (o paradan bu paraya geçmesine) gerek yoktur. Bu tür küçük tasarruf sahipleri pozisyon değiştirerek, "Ne abat olur/Ne berbat olur." Euro değer yitiriyor Euro değer kaybediyor diye paniğe kapılarak euroları satarak ne alacaksınız? Çok ucuz bir ev buldunuz. İhtiyacınız var. Onu alacaksınız. Eyvallah... Yok euro satarak dolar alacaksanız, "Atacağınız taş ürküteceğiniz kurbağaya değmez..."Her zaman kaçan balık büyük olur... Sakın ha, "1 euro ile 1.36 dolar satın alınırken euroları elden çıkarsaydım" diye hayıflanmayınız. Bunu çok az kimse yapabilir. Bunu yapanlar sadece kazanmaz. Kaybedebilirler de.Avrupa Birliği bu anayasa oylamaları nedeniyle sarsılır ama çökmez. AB çökmedikçe de euronun değeri sıfır olmaz... Parasını euroya bağlayan küçük tasarrufçu, ihtiyacı nedeniyle euroyu satmak zorunda kalır ise, mutlaka kayba uğrayacaktır. Ama euroyu satmaya mecbur değil ise, şimdilik beklemekten başka yapacak şey yok..."Ayşe Hanım Teyzem beni dinledi dinledi... "Paran mı yok, derdin var. Üç kuruş paran mı var?.. Gene derdin var..." diyerek uzaklaştı. guras@milliyet.com.tr Paniğe gerek yok