Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Döviz fiyatında bir düzeltme bekleniyordu. Ama düzeltme beklerken, süreli bir fiyat artışı ortaya çıktı. Artışın ne zaman ve hangi rakamda duracağı belli değil.Gerçekçi olalım... Dün Merkez Bankası'nın döviz tanzim satışını tekrar başlatmasına rağmen, ABD dolarının 1.77 YTL'den alıcı bulabilmesi döviz piyasasında bir "çılgınlığın" işaretidir.Türkiye'de fabrikalar kapanmadı. Bankalar batmadı. İç harp çıkmadı... O halde yabancılar neden fiyatına bakmadan dövize saldırıyor. Dövizlerini alarak bu ülkeden çıkmak istiyor? Bu noktada piyasadaki çalkantıyı durdurmak için yapılacak tek bir şey var: Sayın Başbakanımız zaman kaybetmeden (1) Yabancı medya aracılığıyla dış dünyada güven tazelemeye çalışmalıdır (2) Türkiye'de riski bulunan yabancı bankaların, finans kuruluşlarının ve yatırım fonlarının temsilcilerini toplantıya çağırarak onlara güven vermeye çalışmalıdır. Bugüne kadar Merkez Bankası kullanacağı silahları kullandı. Faizi artırdı. İşe yaramadı. Döviz tanzim satışı yaptı. İşe yaramadı.Maliye Bakanı, Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı toplantı yaparak güven tazelemeye çabaladı. Maliye Bakanı, yabancılara vergi muafiyeti getirdiğini açıkladı. İşe yaramadı.Cuma akşam üzeri, piyasalar kapandıktan sonra Merkez Bankası'ndan, "Para Piyasası Kurulu"nun pazar günü toplanacağı açıklandı. Para Piyasası Kurulu ne karar alabilir? (1) Faizi biraz daha artırır (2) Döviz tanzim satışını sürdürme kararı alır.İyi de... Yabancılar Türkiye'de faizi yetersiz buldukları için, döviz getirileri düşük olduğu için kaçmıyor. Türkiye'yi bundan sonra riskli buldukları için kaçıyor.Türkiye riskini ne artırdı? Sakın ha... Merkez Bankası Başkanı değişti de böyle oldu demeyiniz... Bugünkü sarsıntının temelinde eski Merkez Bankası Başkanı'nın ısrarla uyguladığı "Yüksek faiz, düşük kur" politikası vardır. Bu politikanın sürdürülemez olduğunu, döviz fiyatında patlamaya yol açacağını anlatmaya çalışanları dinleyen olmadı. Keşke eski başkan görevde kalsaydı da ne yapacağını görebilseydik. Sorun "güven" bunalımı Şu anda yangının nedenini ve sorumlularını tartışmak yersiz. Şu anda yangını nasıl söndüreceğimizi, kimin söndüreceğini tartışmalıyız.Görülüyor ki, yatırımcıların ülke riski konusundaki kaygıları yangını büyütüyor. Görülüyor ki, bugüne kadar cari açığı (döviz açığını) riskli görmeyen ABD, AB, IMF ve Batı'nın sermaye çevrelerinin himaye ve desteğiyle Türkiye ekonomisinde sorun çıkmayacağını düşünen yabancı yatırımcılar, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın ABD, AB, IMF ile arasının bozulması, bu kuruluşların güvenini ve desteğini yitirmeye başlaması, ekonomik, sosyal ve politik istikrarı önemsemez, "kavgacı" bir politika görünümü vermesi karşısında "Türkiye'ye olan güvenlerini yitirdi".İşte bunun için şu noktada Sayın Başbakanımızın Batı dünyasında, Batı'nın sermaye çevrelerinde sarsılan güveni onarmak için bir an önce harekete geçmesi gerekir. Bu konuda her geçen gün kayıptır. Aman dikkat... Önemli olan içeriye mesaj vermek değil. Öncelik dış dünyadır. guras@milliyet.com.tr Başbakan'ın sorumluluğu büyük