BDDK bağımsız bir kamu kurumudur. BDDK'ya başkanlık yapan kişi hükümet tarafından atanmış bir kamu görevlisidir. BDDK Başkanı istifa ederek görevinden ayrıldı. Üç gün sonra BDDK ve de istifa ederek görevinden ayrılan eski başkanın meskeni basıldı.
İlk açıklamalara göre bütün bunların arkasında "kimliğini açıklamayan bir kişinin ihbarı" var... Demek ki, kimliği açıklamayan biri ihbarda bulunduğunda Türkiye'de devletin resmi daireleri ve de insanların evleri basılabiliyor... Devletin bir kurumu, bir başka kurumunu basıyor. Devletde en üst görevde bulunmak, uzun süre sorumluluk taşımak bir değer ifade etmiyor...
Devletin daireleri ve üst düzey kamu görevinde bulunanların evleri böyle basılabildiğine göre, özel kesimdeki büyük iş adamlarının, bankacıların, yazarların, düşünürlerin çalıştıkları yerler ve evleri neden basılmasın?
Bu baskın iyi olmadı. İçerisi için iyi olmadı: (l) Bundan sonra kamu görevlileri hele hele sorumluluk üstlenme durumundaki kamu görevlileri "risk" almak istemeyecektir. Üst düzey kamu görevlileri "durumu idare etmeye / ne şiş yansın ne kebap" usulü çalışmaya yönelecektir. (2) Bundan sonra sadece kamu kesiminde değil özel sektörde de şu veya bu şekilde öne çıkanlar devamlı "polis" korkusu ile yaşayacaktır... (3) Kamuda cesur uygulamalar beklenen görevlere bundan sonra eleman bulmak pek kolay olmayacaktır. BDDK'nın ve eski başkanının karşılaştığı muamele insanları tereddüde sevkedecektir.
Dışarısı için iyi olmadı: (1) Türkiye'de olan biteni dış dünya yakından izliyor. Hele hele olumsuz gelişmeler abartılarak değerlendiriliyor. BDDK, dış dünyada özellikle finans çevrelerinde "önemsenen bir kurum". BDDK eski başkanı uygulamaları nedeniyle tanınan bir şahıs. BDDK'ya ve eski başkanının meskenine yapılan baskınlar dışarıda büyük tepki görecektir. (2) Türkiye iç ve dış borçlarını dış finans kesiminin desteği ile döndürüyor. Dış finans kesimi için Türkiye'deki banka sistemine güven çok önemli. BDDK bu güveni yaratan bir kuruluş. BDDK'ya ve BDDK eski başkanının meskenine yapılan baskın dış finans çevrelerinde güven bunalımına yol açacak.
Bütün bunlar dikkate alındığında baskının hiç de iyi olmadığı görülebilir. Dikkati çeken bir başka nokta da şu: Bugüne kadar yirmiyi aşkın banka battı, batırıldı... Bu bankaları batıranlara uygulanmayan şiddet, batan bankalardaki paraları kurtarmakla görevli BDDK'ya ve eski başkanına uygulanıyor... Bu işte bir terslik yok mu?