İsveç radyosu yönetimi, "Türkçenin İsveç'te yaşayan Süryani ve Kürtler için çok hassas bir dil olduğunu, bu kişiler üzerinde olumsuz etki yapabileceğini, anadili Türkçe olmayanlar üzerinde psikolojik rahatsızlık yaratabileceğini göz önüne alarak" yayına son verdiklerini açıkladı.İsveç devlet radyosu program şefi Kertsin Brunnberg, "Türkler kırk yılı aşkın süredir İsveç'teler. İsveççeyi öğrenmeliydiler. Öğrenemedilerse, bu onların sorunudur" dedi. İsveç'te yüz bini aşkın Türk yaşıyor. Danimarka'dan sonra İsveç devlet radyosu da Türkler için yapılan Türkçe yayına 15 Ocak 2006 tarihinde son verdi. İsveç devlet radyosunda Türkçe yayınlar kaldırılırken Kürtçe yayınların artırılmasına karar verildi. Türkçe yayınların kaldırıldığı 15 Ocak'tan itibaren Kürtçe yayınlar günlük yapılmaya başlandı.Bu bilgileri İsveç'te yaşayan Osman İkiz'in mektubundan aktarıyorum.İsveç'in, Danimarka'nın başı çektiği Avrupa ülkeleri, Türkiye'de Kürt vatandaşlarımız için Kürt dilinde yayın yapılması konusunda değişik girişimlerde bulunuyor. Hatta bu yayınların başlatılması AB'yle tam üyelik müzakerelerinin şartları arasında yer alıyordu.Biz bu konuda geciktik ama RTÜK'ün izniyle yerel TV kanallarında ve radyolarda Kürtçe yayınlara yakında başlanıyor... Çifte standart Burada, Anadolu anlatımıyla "Başkasına verir talkını, kendi yutar salkımı" durumu var. Biz gecikerek de olsa "yapılması gereken"i yapıyoruz. Avrupalı ise "çifte standart" alışkanlığıyla, (bu ne büyük Türk düşmanlığı, bu ne büyük hınç ki), otuz yıllık yayını durduruyor.Ben İsveç'te yaşamadım ama İsveç'e yaptığım gezilerde İsveç devlet radyosunun Türkçe yayınının orada yaşayan Türkler için ne kadar önemli olduğunu gördüm. İsveç devlet radyosunun Türkçe yayınlarını dolaylı olarak uzun süredir dinliyordum. Gazeteci dostum Osman Saffet Arolat, 1977-1993 yılları arasında bu radyonun muhabirliğini yaptı. Boynuna astığı koskocaman siyah bir kutuyla dolaşırdı. Bu siyah kutu Üsküdar'da bir radyo teknisyeninin yaptığı, Türk işi kayıt ve yayın cihazıydı. Osman Arolat'ın günlük röportajları İsveç radyosunda yayımlanırdı. Bunların en ilginci 1980 yılında kaçırılan Diyarbakır uçağında Yılmaz Yalçıner'le yaptığı röportajdı. Bu röportaj hava korsanıyla, havada yapılmış ilk ve tek röportaj olarak ödül kazanmıştı. guras@milliyet.com.tr Biz doğru yapıyoruz
Özay Şendir
Küfür çok ayıp, geçmişi yazmak yeter...
6 Haziran 2025
Abbas Güçlü
Yaşadığımız toprakların farkında mıyız?..
6 Haziran 2025
Zafer Şahin
Senin kısmetine Kent Lokantası düştü İstanbul
6 Haziran 2025
Abdullah Karakuş
Savaş tamtamları ile barış olur mu?
6 Haziran 2025
Mehmet Tez
Pink Floyd, Live in Pompeii: Woodstock’ın tam tersi
6 Haziran 2025