Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

"The British Museum" dünyanın en büyük müzelerinden biri. İngilizler dünyanın her köşesinden ne kadar değerli eser var ise müzeye taşımışlar. Kat kat bina. Salon salon bölümler. Bizim Anadoludaki kazılardan götürülen eserler, üst kattaki 53 ve 54üncü salonlarda sergileniyor. O bölümde Bodrum ile ilgili bir şey yok. Sordum. Soruşturdum. "Bodrum, birinci katta, 19, 20 ve 21 numaralı salonlarda" dediler. Bu bölümü hiç görmemiştim. 19 numaralı salonda, 1856 yılında Charles Newtonun, Bodrum yöresinde yaptığı kazılardan İngiltereye taşınan koskocaman bir anıt mezar "Payava Anıtı" (Likya) ile bir tapınak "Nereid Tapınağı" (Ksanthos - Lykya) sergileniyor. O koskoca mezar anıtı ve tapınağı nasıl taşımışlar? İnsan inanamıyor. Ben "Bodrum"un peşindeyim. Ünlü müzecimiz Nazan Ölçer Hanım, "The British Museumda Bodrumu gördükçe içim cız ediyor" deyince, ne dediğini önce anlayamadım. Daha önce Londradaki bu ünlü müzeye birkaç defa gitmişliğim var. "Bodrum ile bu müzenin ilgisi nedir ki?" diye düşündüm. Nazan Ölçer sayesinde Londradaki Bodrumu ben de gördüm. "Bodrum" 20 ve 21 numaralı salonlarda imiş ama bu salonlar kapalı imiş (!). Neden kapalı anlayamadım. "Özel izin gerekli" dediler. Neden özel izin gerekli? Kimden izin alacağız diye dertlenirken, müze görevlisi genç bir kız "Kimse görmesin... Beş dakika girip dolaşın" diyerek yardımcı oldu. Aman ya Rabbi... O da nesi? Bodrumda bulunduğu ve de dünyanın yedi harikasından biri olduğu söylenilen Moseleumu ben bir "masal" diye dinler, çizimlerini "hayal" sanırdım. Meğer gerçekmiş. İngilizler, 1839 yılında padişahın izni ile Moseleumun kalıntılarını Londraya taşımışlar. Moseleum kalıntısı bir at başı var. Atın başı bir binek otomobili büyüklüğünde... Siz anıtın tamamının ne büyüklükte olduğunu tahmin ediniz.Londrada Times Nehrinin karşı kıyısı "South Bank" diye adlandırılıyor. Kıyı boyu müzeler ve tiyatrolar sıralanmış.Eski elektrik santralı binasının yenilenmesi ile açılan "Tate Modern" müzesi cıvıl cıvıl. Onun bitişiğindeki "National Theatre"ın üç ayrı salonunda farklı eserler sahneleniyor.Tiyatro binasının ilerisindeki eski belediye meclisi binasının alt katındaki "Country Hall Galleryde Dalinin heykelleri ve tabloları var. Binanın ana toplantı salonlarını ünlü reklam grubu "Saatchi and Saatchi" firması, Saatchi Galleryye dönüştürmüş. Beş ünlü sanatçının çağdaş tabloları sergileniyor. Moseleumu Londrada Londra eskiden görkemli müzikalleri ile ünlü idi. Devletin tiyatrolara yardımı kesmesi ve de insanların artık tiyatro için büyük ödemeleri göze alamaması nedeniyle pahalı müzikaller artık sahnelenemiyor.Uzun süredir devam eden "Operadaki Hayalet", "Sefiller" ve "Chicago" gibi müzikaller yanında en yeni ve en ilgi gören oyun "The Woman In White" (Beyaz Elbiseli Kadın). Bu yeni müzikal, Lloyd Webberin eseri. İngilterede çok bilinen romanlara, filmlere ve oyunlara konu olan eski bir (Victorian) hikayenin, müzikale dönüştürülmüş şekli. Eskiden müzikal denilince sahneye yüzlerce insan çıkar, giysiler, dekorlar değişir, salon gümbür gümbür inlerdi. Beyaz Elbiseli Kadında dekor, ekrana yansıtılan film görüntüleri. Giysiler tek tip. Eser oyuncu kadrosu yedi kişi. Bütün bunlara rağmen oyun etkileyici. Bilet fiyatları bizim YTL ile 150 - 200 YTL. Gene de oyun için bilet bulmak imkansız. Karaborsa bilet fiyatları ise daha da pahalı. guras@milliyet.com.tr Eski müzeler tarih olmuş