Boş kutu
Kapı çalındı. Gelen postacı. Elinde ayakkabı kutusu boyutunda bir paket. Önce endişelendim, sonra meraklandım. Alındı kağıdını imzalarken gönderenin Sibel Kutman olduğunu anlayınca rahatladım.
Sibel Kutman, her ocak ayında, farklı, güzel kutular içinde bir şişe şarap gönderir. Paketin üzerindeki kağıtları yırttım. Gene güzel, her yıl olandan farklı bir kutu. Üzerinde ‘Sarafin’ markasının amblemi var. Benim ismim yazılı.
Kutuyu açtım... Aaaa... O da nesi?... Kutunun içi boş. Şarap şişesi yerine, şarap şişesine benzetilerek kutunun içindeki kartonu şekillendirmişler.
Ufak bir karta Sibel Kutman şunları yazmış:
“Ailemiz 88 yıldır şarap üretiyor. 2013 Haziran’da yürülüğe giren kanuna göre, her ne amaçla olur ise olsun, hediye, eşantiyon, promosyon olarak içki dağıtamıyoruz. Bu uygulama bizi hayatımızdaki özgürlükleri, temel hak ve hürriyetlerimizi yeniden gözden geçirmeye yönetti. Gelecekte de sizlere şaraplarımızı hediye edebileceğimiz günler olabileceği konusundaki ümidimiz yok olmadı.”
Üzümde dünya 5’incisiyiz
Sibel Kutman ve Ali Kutman, Doluca Şarapları’nın üçüncü kuşak yöneticileri. Dedeleri Nihat Kutman, 1927 yılında şarap üretmeye başlamış. Babaları Ahmet Kutman, Amerikan Koleji’nden arkadaşı Güven Nil ile birlikte farklı bir işe soyundu. Güven Nil, 1990’lı yılların başında Çanakkale’de, Saroz’da 700 dönüm arazi üzerine Fransa’dan getirilen Chardonnay ve Cabernet Sauvignon türü bağ fidelerini dikerek üzüm yetiştirmeye baslamıştı. Bu bağlardan elde edilen üzümler Doluca Şarap fabrikalarında 1995 yılından bu yana şaraba dönüştürülüyor. Sarafin markası ile yurtdışında ve içinde pazarlanıyor.
Üzüm üretiminde dünya beşincisiyiz. Dünyada bugün zengin sofraların en para eden içkisi şarap. Bizde çıkan üzümün sadece ve sadece yüzde 3’ü ile şarap yapabiliyoruz.
Prof. Dr. Ziya Gökalp Mülayim, “asmanın gen merkezinin, bağcılık ve şarapçılığın anavatanının Anadolu olduğunu, Anadolu’da bağcılık ve şarapçılığın tarihinin milattan önce 3-4 bin yıllarına kadar uzandığını” yazar.
Hititler’in Anadolu’da yetiştirdikleri üzümden şarap yaptıkları bilinmektedir.
Bulabildiğim bilgiler doğru ise 1994 yılında 340 milyon litre olan şarap üretimi, şimdilerde 100 milyon litreye kadar gerilemiş.
Suvla markası ile şarap üretmek için üzüm yetiştiren, kaliteli şarapçılığa soyunmak için önemli ölçüde yatırım yapan Selim Ellialtı diyor ki:
“Bizde Şarap Üreticileri Derneği şemsiyesi altında toplanan 40 büyük şarap üreticisi var. Bu sayı Fransa’da 45 bin, İtalya’da 35 bin. Büyük yatırımlar yapılarak Türkiye’de kaliteli şarap üretimi gelişiyordu. Kaliteli şarap tanıtım ile tadım ile öne çıkar. Bizde tanıtım da tadım da yasaklandı...”
