Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bugünlere kadar bizde ekonomi döviz yokluğundan krize girerdi. Bu defa krize girmemize rağmen döviz kıtlığı yaşamadık.
Daha az döviz harcadığımız için değil. Döviz açığımızdan fazla döviz bulabildiğimiz için...
-Yazının altındaki tabloya bakınız. Cari açığın (döviz açığının) büyüklüğü sorunun önemini ortaya koyuyor. Yılın ilk 4 ayında açık 14.2 milyar dolar oldu.
(4 aylık ihracat geliri TÜİK’e göre 35.6 milyar dolar, MB’ye göre 36.1 milyar dolar. Görülüyor ki, ihracat gelirinin nerede ise yarısı kadar döviz açığı veriyoruz) Bu gidiş ile yıl sonuna kadar döviz açığı en az 45 milyar dolara ulaşacak.
- Geliniz görünüz ki, “gökden döviz yağıyor”. 4 ayda 14.2 milyar dolar açığa karşılık ülkeye 20.7 milyar dolar döviz girdi. Giren dövizin (net) 11.7 milyar doları döviz kredisi. 7.2 milyar doları (net) bono, hisse senedi satın almak için gelen döviz. 1.7 milyar doları genelde arsa, bina, şirket satın almak için yabancıların getirdikleri döviz.
- Dışarıdan ülkeye giren döviz, döviz açığını kapatmak için gelmiyor. Tersine, dışarıdan “oluk gibi döviz” girince,
(1) döviz ucuzluyor. (2) ucuz döviz ile ucuz ithalat yapılıyor. (3) döviz açığı kontroldan çıkıyor. Büyüyor.
- Ülkeye “oluktan akar gibi akan” döviz, bizim emeğimizin, üretimimizin, alın terimizin karşılığı döviz olsa, “kalıcı olur”. O zaman da zaten döviz açığı (cari açık) olmaz. Ülkeye giren döviz “sıcak para” dedikleri “kalıcı olmayan” döviz. Döviz kredilerini faizi ile ödeyeceğiz. Bonoya, hisse senedine gelen dövize karşılık faiz, kâr payı ödeyeceğiz. Getirenler istedikleri zaman bonoları hisse senetlerini satıp gidecek.

Döviz faize geliyor
- Ülkeye “gökten döviz yağarken”, akıl karıştıran bir gelişme sürüyor. Eskiden nereden geldiği belli olmayan döviz girişi varken, şimdilerde nereye gittiği belli olmayan döviz çıkışı başladı. Mart ayında nereye gittiği belli olmayan 301 milyon döviz çıkışı vardı. Nisan ayında, bir ayda nereye gittiği belli olmayan döviz çıkışı
3.0 milyar dolar oldu.
Bu yazıyı yazarken Asaf Hoca (Prof. Dr. Asaf Savaş) ile de konuştum. Hoca, nereye gittiği belli olmayan dövizi, krizde dışarıdaki varlıklarını getirmek zorunda kalanların, şimdi dışarıdaki hesaplarına döviz aktarmalarına bağlıyor.
Hoca, ilk 4 aydaki döviz girişlerinde ise başka ülkelere göre yüksek olan faizin etkili olduğunu söylüyor. İlk 4 aydaki döviz girişlerinde kamu borçlanmasının ağırlığına dikkati çekiyor. “İlk 4 ayda yabancılar TL. tahvil alımı için 4.3 milyar dolar, Hazine’nin döviz tahvillerine 3.6 milyar dolar getirdi, merkezi hükümet dışı kamu borçlanması da 1.4 milyar dolar oldu” diyor.
Hasan Pulur usta, bu gibi olayları değerlendirirken “Güzel gidiş bu gidiş, eğer sonu gelir ise!” der.


Cari açık büyüyor, ama ‘döviz bol’ gibi