Ayşe Hanım Teyzem soruyor: “Deniz Bey gitti. Kemal Bey geldi... Çok kişi bayram ediyor... Ben CHP’li değilim. AKP’li de değilim. Aklım kime yatar ise seçimlerde ona rey veririm... Deniz Bey’in gitmesi Kemal Bey’in gelmesiyle ne değişecek? Mesela benim durumumda bir iyileşme olacak mı? Anlatın da ben de sevineyim...” Başladım anlatmaya:
“Ayşe Hanım Teyzeciğim” dedim, iktidarsız devlet olmaz. Her ülkede iktidar vardır. Ama yasal (meşru) muhalefet sadece demokratik, parlamenter ülkelerde vardır. Yasal muhalefet, demokratik, parlamenter rejimin teminatıdır. Yasal muhalefet ülkenin yönetim kalitesini yükseltir. Muhalefet iktidarı etkiler. Dikte edemez ama yönlendirir.”
İktidarı yönlendirebilir
Ayşe Hanım Teyzem, “Şimdi sen Kemal Bey’in bundan sonra, Recep Bey’i yönlendireceğini mi söylüyorsun?” diyerek söze girdi. Ayşe Hanım Teyzem’e Ege Cansen kardeşimin karı-koca ilişkisi örneğini anlattım. “Bazı ailelerde kocanın, bazılarında da kadının sözü geçer. Ama sözü geçmeyen, sözü geçeni şu veya bu şekilde, şu veya bu ölçüde etkiler. Sözü geçen erkek de olsa, kadın da olsa eşinin söylediklerini, uyarılarını, tavsiyelerini dikkate alır. Çünkü uyarıyı yapan onun düşmanı değildir. Esas olan da ailenin refahı ve dirliği ile birliğidir... İşte bu anlatıdaki gibi...” dedim, “Kemal Bey, Recep Bey’i yönlendiremez ama etkiler...”
Ayşe Hanım Teyzem “İyi de acaba Kemal Bey seçimi kazanır mı?” diye sordu. Cevaplamaya çalıştım, “CHP’de yönetim değişti. Seçimi kazanır iktidar olur ise, ancak o zaman bu değişikliğin yararı ortaya çıkar diye düşünmek, her şeyi seçime bağlamak yanlış olur. Ayşe Hanım Teyzeciğim, sizin bekleyişiniz ne? Damadınızın, kızınızın işi olsun. Evinize giren para artsın. Ülkede huzur olsun. Daha iyi okul, daha iyi hastane olsun. Ülke çağdaş ülkelerle aynı çizgiye tırmansın... Bunları istemiyor musunuz? Her siyasi parti bunları yapacağını söylüyor. Bu iddia ile iktidar oluyor. O nedenle mesele iktidarların değişmesi değildir. Yönetimin kalitesinin değişmesidir.
CHP iktidara gelmeden de, doğru dürüst muhalefet yaparak da ülkede yönetiminin kalitesini yükseltebilir. İktidarın yanlışlarının, yolsuzlukların üzerine giderek bunları önleyebilir. İktidarı doğru politikalara yönlendirebilir. İktidarın her söylediğinin, her yaptığının doğru olmadığını halka anlatarak, iktidarı doğru yola sokabilir.”
Ayşe Hanım Teyzem gene sözümü kesti “Kemal Bey geldi diye, benim durumumda ne değişiklik olacak... Onu söyle bakalım” dedi. “Ayşe Hanım Teyzeciğim dedim Kemal Bey geldi... Cebimize ne girecek, diye merak etmek, işsizliğin, yolsuzluğun sona ermesini, gelir dağılımının düzelmesini beklemek yanlış olur. Bunların olması üretim artışına bağlıdır. Üretim artmadan bunlar sadece onun cebinden alarak buna verilerek yapılabilir. Ama Kemal Bey’in gelmesi ile CHP daha etkin ve yetkin bir muhalefet partisi olarak AKP’nin peşine düşer ise, ülkenin yönetim kalitesi yükselir. Bu ekonomiye yansır. Ekonomideki düzelmeden doğrudan olmasa da bu ülkede yaşayanların tümü şu veya bu ölçüde yararlanır.”
Ayşe Hanım Teyzem, dinledikçe suratını astı, “Sen, değişen pek bir şey yok... Fazla ümitlenme, diyeceksin de diyemediğinden lafı dolandırıyorsun” diyerek kalktı. Gitti.