İmam hatip eğitimi görenlerden 605 devlet memuru, Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı kurumlardan ayrılarak Milli Eğitim Bakanlığı kadrolarında çalışmaya başlamış. Adalet Bakanlığı'na, Enerji Bakanlığı'na, Maliye Bakanlığı'na geçenler var.Acaba Diyanet İşleri Başkanlığı'nda çok sayıda imam hatip eğitimi gören var da, kadro fazlaları başka bakanlıklara mı dağılıyor? Hayır. AKP hükümeti geçen yıl, Diyanet İşleri Başkanlığı'nda "imam açığı" olduğu gerekçesiyle 10 bin kadro istemişti.İmam hatip eğitimi, din adamı yetiştirmeyi hedef alır. Eğitim görmüş din adamlarına ihtiyacımız olduğu tartışılamaz. Bu açıdan imam hatip eğitimi veren kurumların önemi vardır. Milliyet'te dün bir haber vardı. Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in açıklamasına göre, imam hatip eğitimi gören 1.107 devlet memuru, Diyanet İşleri Başkanlığı kadrolarından, değişik bakanlıkların kadrolarına geçmiş. Sorun bu ülkede din eğitimi ile bilim eğitiminin birbirine karıştırılması, devlet yönetiminde bilim eğitimi görenlerin işlerini ve sorumluluklarını din eğitimi görenlerin üstlenmeye başlamasıdır.Bizler ilkokulda okurken öğrettiler ki, "Din ile devlet ayrı şeydir, birleşmez/Din bir duygu, ona kimse ilişmez/ Devlet işlerine ise din karışmaz."Her dinde din "öğretimi" de vardır, "eğitimi" de. Din "öğretimi", insanlara inandığı din hakkında bilgi verir. Din "eğitimi" ise insanların din adamı olarak yetişmesini sağlar.Din adamı olarak yetişenlerin (örneğin imam hatip eğitimi görenlerin) sorumluluğu, yaratanın buyruklarını, peygamberin sözlerini nakletmektir. Tanrı'nın buyruğuna, peygamberin söylediklerine bağlıdırlar. Tanrı'nın ne buyurduğu, peygamberin ne söylediği, kitapta ne yazıldığı sorgulanamaz. Sebep-netice ilişkisi araştırılamaz. Din ve bilim farklı Bilim adamı ise sadece "akıl"a bağlıdır. Akıl, nedenselliği sorgular. Kendini denetler. Düzeltir. Bilimin bağlı olduğu bir kitap yoktur. Devamlı olarak sıfırdan başlayarak sebep-sonuç ilişkisini araştırır.Dostum Ege Cansen bir yazısında, "Din tabii ki akla dayanır. Dine tabii ki akıl kapısından girilir. Ama bilime din kapısından girilemez. Çünkü din 'nakil', bilim ise 'akıl'dır" demişti.İmam hatip eğitimi önemli bir eğitim. İmam hatip eğitimi iyi din adamlarına sahip olmamız bakımından önem taşıyor. Yanlış olan, din eğitiminin dini kadrolara insan yetiştirecek yerde, giderek bilim eğitiminin yerine geçmeye başlamasıdır. Din ile devletin birbirine karıştırılmasıdır.Bu çok önemli (ve de hassas) bir konudur. Bunları tartışmanın "dinsizlik-din düşmanlığı-imam hatip karşıtlığı" ile ilgisi yoktur. Olması gereken din ile devleti birbirinden ayırmaktır. Din adamı olmak isteyen, imam hatip eğitimi görür. Ama devlet adamı olmak isteyenin bilim eğitimi görmesi esastır. Nasıl ki devlet adamı dini yönetemez ise din adamının da devleti yönetmeye soyunmaması gerekir. guras@milliyet.com.tr Bilim "akıl"dır