Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

1 Halkımızın derdi nedir? n Enflasyon ne olacak? Giderler artarken, gelirimiz artmadığına göre biz ne yapacağız? İşi olanlar işlerini kaybedebilir mi? İşsizlerin durumu ümitsiz mi?
2 Büyüğüyle, küçüğüyle iş adamlarının, kadınlarının derdi nedir?
* Enflasyon ne olacak? Faizler ne olacak? Doların fiyatı ne olacak? Maliyetler ne kadar artacak? Maliyet artışları fiyatlara yansıtılabilecek mi? Piyasa ne zaman açılacak? İç talep daha da kısılır mı? Dışarıya nasıl mal satılabilir?
3 Görülüyor ki, tüketicinin de üreticinin de ortak derdi:
* Enflasyon
4 Enflasyon sorunu önemsenmez olmuştu. Ne değişti de sorunlar listesinin başına geldi oturdu?
İki tür enflasyon var:
* Talep Enflasyonu
* Maliyet enflasyonu
Ankara, talebi kıstı. Talep kontrol altında. Talep enflasyonu söz konusu değil.
5 2014 yılını maliyet enflasyonu etkileyecek.
* Tarım ve sanayi kesiminde üretilen her türlü malın ithalat girdisi büyüdü. Bu nedenle döviz fiyatındaki artış tarım ürünlerinin de sanayi ürünlerinin de maliyetini artırıyor.
* Merkez Bankası’nın faizi dizginleme çabasına rağmen, üreticinin kredi maliyeti artıyor. Daha da artacak gibi.
* İç ve dış talepteki yavaşlama sonucu kapasite kullanımı azaldıkça işletmelerde maliyet yükseliyor.
* İşletmeler önlerini göremediklerinden fiyatlamada riski göze alamıyor, bu nedenle maliyetleri fiyata tam, hatta biraz da “risk primli” olarak yansıtıyor.
6 Ankara enflasyonun “ipini bırakmış” gibi.
* Ankara yeni yıla “Dakika bir, gol bir (!)” vergi artırımı ile başladı. Tüketicide de üreticide de vergi artışının devam edeceği bekleyişi oluştu.
* Yakında elektrik, doğalgaz ayarlamaları yapılacak. Bunlar maliyetlere büyük yük getirecek.
* Ankara’nın enflasyon ve döviz kuru hedeflerinin tutmaması nedeniyle, enflasyonu ve döviz kurunu belli bir noktada tutma iddiasından vazgeçtiği görülüyor.
* Faiz artırımı zorunluluğunun ortaya çıkacağını gösteren gelişmeler var.
* Ankara, ekonomiyi unuttu. Yargı ve poliste temizlik operasyonu ile uğraşmaktan ekonomide olan biteni izleyemiyor.
7 Operasyonlar içeride büyük sermaye gruplarının, dışarıda Türkiye’ye yatırım yapanların kafalarını karıştırdı.
* Operasyonların içeride halkın büyük kesimince önemsenmediği anlaşılıyor. Fakat büyük sermaye grupları 2014 yatırım ve üretim proğramlarını gözden geçirmeye başladı.
* Yurtdışında Türkiye ile ilgilenenler için hukuk, polis, rüşvet, yolsuzluk söylemleri önem taşır.
8 Anadolu anlatımı ile bunların “şuuyu, vukuundan beterdir...”
* Bu tür söylemler devam ederken yabancılar Türkiye’ye yatırım yapmak, üretim yapmak için gelmez. Bırakınız yatırımları, getirisi ne kadar yüksek olursa olsun yabancılar para göndermez. Daha önce gelenler kaçmaya başlar.
* Bizim ekonomimizin çarkının dönmesi için her ay 5 - 6 milyar dolar döviz girişine ihtiyacımız var. Bu kadar döviz girmez ise, dolar fiyatı artar. Merkez Bankası istemeye istemeye faizi yükseltmek zorunda kalır. Sonunda enflasyon kontrolden çıkar.
Durum budur. Bu durum “bizim kaderimiz değildir”. Yapılan yanlışlarla bu noktaya geldik. Doğru politikalarla az hasar ve zarar ile bu sorunların altından kalkmak mümkündür.