Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Ekim ayının sonlarına doğru döviz fiyatlarındaki kıpırdamaya rağmen, toptan eşya fiyatlarındaki artışın yüzde 0.6 oranında, tüketici fiyatlarındaki artışın yüzde 1.6 oranında kalması, geçen ekimden bu ekime, 12 ayda toptan eşya fiyatlarındaki artışın yüzde 16.1, tüketici fiyatlarındaki artışın yüzde 20.8 olarak gerçekleşmesi bu ülkede yaşayan tüm insanlar için iyi bir gelişmedir. Çok kişi "Enflasyonun düştüğünü ben hiç mi fark edemiyorum? Neyin fiyatı ucuzladı? Kira, aynı kira. Tüpgaz ve dolmuş fiyatı, aynı fiyat..." diyecek... Doğrudur...
Ancak, dikkatten kaçan bir nokta var. Enflasyonun yavaşlaması, "dün"den çok, "yarın"ı ilgilendiren bir gelişmedir.
Enflasyonun yavaşlaması, "yarın hesabı" yapanların karar ve eylemlerini etkiler. Ekonominin esası "yarın hesabı"na dayanır. İnsanlar "yarın"ki talebe göre mal ve hizmet üretir. Fiyat belirler. İnsanlar "yarın"ki durumlarını düşünerek, harcama kararı verir. Para harcar. Ekonomi denilen şey "yarına dönük" kontratlar zinciridir. Çok kişi "kontrat" denilince sadece "kira kontratı"nı düşünür. Gerçekte her bir işe soyunmak, bir kontrattır. Bir kişiyi işe almak bir kontrattır. Bir yatırıma girişmek bir kontrattır. Bir mal üretmek için yola çıkmak bir kontrattır.
Bu kontratları yapanlar "yarın" fiyatın ne olacağını düşünerek karar verir...
Eğer fiyatlar devamlı bir yükseliş eğilimi içinde ise, enflasyon tırmanıyor, buna paralel olarak döviz fiyatı da devamlı artıyor ise, insanlar buna göre "pozisyon alır". Fiyatları bu artışa göre belirler... Tersine enflasyon geriliyor, fiyatlar düşüyor ise, insanlar gelecek için daha farklı davranış içine girer...
O nedenle, insanlar enflasyonun devamlı bir gerileme çizgisi takip ettiğini, fiyatların devamlı düşmeye başladığını gördüklerinde kötümserlikten iyimserliğe geçer... Hiçbir şeyin fiyatı olduğu yerden geriye gitmez ama, ya olduğu yerde kalır, ya da daha az artar. Eskiden 100 - 110 - 120 diye artan fiyatlar, bu defa 100 - 101 - 102 diye artar.
Türkiye'de yıllık fiyat artışları 1970 yılına kadar yüzde 10'un altında idi. Halkımız 1978 yılından bu yana yüzde 70'ler dolayında enflasyon ortamında yaşıyor... Yirmi beş yıl yüzde 70 dolayında enflasyon ortamında yaşayanlar şimdilerde yıllık yüzde 20 fiyat artışına alışmakta tabii ki zorlanıyor. Enflasyonun önümüzdeki yıl yüzde 10'lara gerileyebileceğine çok az kimse inanıyor.
Ama unutmayınız, bu işin "püf" noktası inanmaktır... İnsanlar inanacak ki, geleceğe ait "kontratlarını" (fiyatlamarını) düşük enflasyona göre yapsın. Bunun tersi yapılır ve de insanlar fiyatlamaları hala geçmişteki enflasyonun zararını telafi etme endişesi ile yüksek tutar ise, fiyat artışları beklenen ölçüde yavaşlayamaz.
Ama şöyle veya böyle, ekim ayı sonunda toptan eşya fiyatlarında 12 aylık enflasyon yüzde 16.1'e, tüketici fiyatlarında yüzde 20.8'e gerilemiş durumda... Bu, böyle gider ve de bir aksilik çıkmaz ise, önümüzdeki yıl bu aylar, 12 aylık yüzde 10'lar dolayında bir enflasyon rakamını görüp sevinebiliriz...