Olayların içinden Mustafa Alçiçek, "Eyvah" dedi, "Helikopterler gene şehit veya yaralı getiriyor."Gökte helikopter göründüğünde Elazığlıların yüreği ağızlarına geliyor. Yürekleri cızz ediyor. Çünkü Harput Tepesi'nin hemen eteğinde Elazığ Askeri Hastanesi var. Helikopterin gökte görünmesi demek çatışmada şehit düşen veya yaralanan bir Silahlı Kuvvetler mensubunun hastaneye getirilmesi demek...AKP seçim mitingi öncesi öğle saatlerinde Gökçe Gül ve Coşkun Kamaç ile Kapalıçarşı'da Nevzat Kızılelma'nın "Tava Fırını"na uğradık. Kapalıçarşı esnafı öğle saatlerinde bu fırında tava pişirtiyor veya pide yaptırıyor. Kürekçi Mehmet Usta, "Hocam, esnafın durumunu anlamak için pişirtmek için getirdiği tavanın içindeki ete bakacaksın. Eskiden sebzenin üzerine 3 kg kuşbaşı et konulurdu. Şimdilerde yarım kilo et koyabiliyorlar. Bazıları etsiz sebze tavası getiriyor. Bazısı da ipe dizilmiş yeşil dolmalık biberi fırınlatarak ekmekle yiyor" diyor.Biz taze yağlı Elazığ peyniriyle pide yaptırdık. Elazığ pidesinin özelliği peynirin üzerine tozşeker serpilmesi. Elazığ'ın DP'li (DYP'li) Belediye Başkanı Süleyman Selmanoğlu geniş yollar açmış. Yolların etrafında yaya kaldırımları yapmış. Yolları yeşillendirmiş, çiçeklendirmiş. Şehir tertemiz. İnsanlar sokaklarda... Elazığ, MÖ 3 bin yılında kurulan Harput kentinin devamı. Malazgirt Savaşı ile 1087 yılında Türk egemenliğine girdi. Eyalet merkezi oldu. 1937 yılında Atatürk "tahıl ambarı ve bereket" anlamına Harput'a "El'azık" adını verdi. Sonra bu ad, kullanım dili olarak "Elazığ" oldu. Eski Harput kenti tepenin üzerinde kurulu. Harput Kalesi'nin hemen dibinde eski bir Ermeni evinin onarımıyla oluşturulan Şefik Gül Kültür Merkezi'ni gezerken tepemizden bir helikopter geçti... Bir helikopter daha geçti... Bir helikopter daha geçti. AKP Başkanı, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın konuşma yapacağı İstasyon Meydanı'na giden yollar kalabalıklaşmaya başladı. Ben ilk defa bir AKP mitingini izleyeceğim ve ilk defa Erdoğan'ın konuşmasını dinleyeceğim için merakla etrafa bakınıyorum.Elazığ'da çarşıda, kahvede devamlı olarak işsizlikten, parasızlıktan yakınan "Elazığ Mehmet Ağar'ın kalesidir... Tayyip Bey buradan rey alamaz" diyen Elazığlıların Tayyip Bey'i nasıl karşıladıklarını göreceğim. Miting 11.00'de başlayacaktı. İstasyon Meydanı'nda (tahmin edenlerin yalancısıyım) 30 bin kişi toplanmıştı. Toplananların çoğunluğunu (başlarında klasik şekilde başörtüsü taşıyan-açık anlatımıyla türbansız) kadınlar ve çocuklar oluşturuyordu. Erkekler ortanın altı gelir grubundakilerdi. Sıcağa rağmen meydan cıvıl cıvıldı. Erdoğan ve Gül saat 12.15'te kürsüye çıktı. Miting 14.00'e sürdü. Sokağın derdi... Gül "coşkulu konuşuyor". Ve de halkı coşturuyor. "Cumhurbaşkanı seçimini yaptırmamak için Meclis'ten kaçanlara mı oy vereceksiniz?" diye konuşunca, meydandakiler önce kaçanlara yuh çekti, sonra "Beş, beş, beş" (Elazığ'dan beş milletvekilinin AKP'li olacağı anlamına geliyor) diye bağırmaya başladı.Erdoğan sakin, halka sorular yönelterek uzun uzun konuştu. "Vur vur inlesin, Mehmet Ağar dinlesin" sloganları atılmaya başlayınca, "Biz vurmuyoruz... Bizim buraya gelişimiz kavga için değil. Biz sevgi için geldik" dedi."Halep orada ise arşın mutfakta... Asgari ücretle çalışanlar o ücretle bizden önce kaç kilo et, peynir, şeker alıyordu. Bugün ne kadar alıyor? Daha az ise bize rey vermeyin. Daha çok ise bize rey verin" diye konuştu.Biz değişim partisiyiz, diğerleri inadım inat partisi... Biz tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet için çalışıyoruz, diyerek uzun konuşmasını tamamladı. "Beraber yürüdük biz bu yollarda" şarkısıyla kürsüden ayrıldı.Elazığ'dan Malatya'ya gidiyor. Ben de peşinden gideceğim. Bakalım Malatya'da neler olacak? Elazığ mitingi 14'üncü mitingmiş. Akşamüzeri Malatya'da konuşacak. Sonra Adıyaman, Diyarbakır. "Seçime kadar Abdullah Bey kardeşim ile 81 vilayeti gezmiş olacağız" diyor. guras@milliyet.com.tr Hedef "Ağar"