Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Açık 2003 yılında 8,0 milyar dolar, 2004 yılında 15,6 milyar dolar oldu. 2005 yılında 22,0 milyar dolar olacağa benziyor.IMF destekli istikrar programının yanlış bir yanı var. Bu program "Cari açığı/döviz açığını büyütüyor. Bir an önce tedbir alalım" diyenlere önce, aldıran olmadı. Sonra, bunu yazanlar ve söyleyenler "felaket tellalı" olarak küçümsendi. Cari işlemler hesabı (ülkenin döviz gelir-gider hesabı) 2002 yılında 1,5 milyar dolar açık vermişti. IMF yetkililerince de cari açığı/döviz açığı sorunu uzun süre önemsenmedi. "Bu sorunun kendinden işleyen mekanizmalarla (dalgalı kur sayesinde) çözüleceği iddia edildi." Açık giderek küçülecek, denildi. Hükümet ve de iş çevreleri buna inandı.IMF (gecikerek de olsa) IMF programının döviz açığı yaratan bir program olduğunu, bu açığın programda yer alan tedbir ve mekanizmalarla kendiliğinden kapanamayacağını fark etti. IMF de önemsemedi Geçtiğimiz günlerde IMF Birinci Başkan Yardımcısı Bayan Krueger'in "cari denge sorununa dikkati çekmesi" üzerine, bugüne kadar, "Cari açık sorun değil" diyenler "ağız değiştirmeye başladı"...TÜSİAD'ın Ankara toplantısında "ülkenin en önemli sorunlarının cari açık, işsizlik ve bölgesel dengesizlik" olduğu vurgulandı.Ancak her konuda "reçete yazan" TÜSİAD, "cari açığın/döviz açığının" nasıl aşağıya çekilebileceği konusunda hiçbir öneri getiremedi.IMF destekli program, ekonominin kontrolünde kullanılacak tüm mekanizmaları hükümetin elinden aldı. Merkez Bankası "parayı", Maliye "harcamaları" kısar ise, "dalgalı kur" sisteminin tüm ekonomiyi dengeleyeceği varsayıldı. Merkez Bankası yüksek reel faiz ile bir yandan ülkeye ucuz döviz girişini sağlarken, öte yanda enflasyonu kontrol altına almada başarılı oldu. Sorun yok diyorlardı Bugün gelinen noktada cari açığı/döviz açığını azaltmanın sadece 2 yolu var: (1) Merkez Bankası faizleri aşağıya çekecek. Reel faiz (döviz getirisi) düşecek. Ülkeye döviz girişi yavaşlayacak. Döviz pahalanacak. Açık küçülecek. Ancak bunu yapmaya imkân yok. Faiz daha fazla aşağıya çekilir ise, enflasyon patlayacak. Bu defa tekrar faiz artırımı gündeme gelecek. (2) Maliye Bakanlığı (a) Önce faiz dışı fazlayı artıracak. Hükümet daha az harcama yapabilecek. (b) Daha sonra vergiyi artıracak. İç talep kısılacak. Harcamalar ve sonuçta döviz kullanımı azalacak.İyi de... Halktan dolaylı olarak alınan vergiler (KDV ve ÖTV gibi maydanoz, buzdolabı vergileri) son iki yılda yüzde 25 dolayında yükseltildi. Bu yıl ocak-kasım döneminde halkın ödediği KDV ve ÖTV gibi vergiler, şirketlerin ve gerçek kişilerin ödediği toplam kurumlar vergisi ve gelir vergisi tahsilatının üzerine çıktı.Anlaşıldığı kadarıyla KDV ve ÖTV artışı 2006 yılında da devam edecek. Faiz indiremeyen IMF, vergiye bindirecek. guras@milliyet.com.tr Geciktikçe çözüm güçleşti