Sonuç olarak bütçe açığı aşağıya çekildi. Bütçe açığı o kadar aşağıya çekildi ki, açığın milli gelire oranı yüzde 2'lere indi. AB ülkelerinde bütçe açığının, milli gelirin yüzde 3'ünün altında kalması gerekiyor. Fransa, Almanya gibi zengin ülkeler bile bu yüzde 3 hedefini tutturamıyor. Yüzde 4'lerde 5'lerde dolanıyor.Bütçe gelirlerinin yüzde 35'i ile faiz ödenirken, bütçe gelirlerinin yüzde 30'u faiz dışı denge olarak ayrılırken, hükümetimizin bütçe açığını bu kadar küçültebilmesi "finansal" bir başarıdır. Sayın Başbakan dün AKP grup toplantısında "finansal göstergeler"deki iyiliklerden söz etti. Vergi gelirleri arttı. Kamu harcamaları kısıldı. Hükümet, halktan vergi olarak topladığı paranın büyük bölümüyle faiz ödedi. Faiz dışı fazla beklenenin üzerinde gerçekleşti. Ancak bu "finansal" başarı, ekonomide "fiziki" yıkıma dayanmaktadır. Finansal başarı, halkın harcama gücünün kısılması, vergi gelirlerinin artırılması, halka yönelik hizmetlerin kısılmasıyla gerçekleşebilmiştir.Bütçe gelirini artırmak için halktan toplanan KDV ve ÖTV gibi. (Maydanoz, tüpgaz, buzdolabı üzerindeki) vergileri artırırsanız, topladığınız paralarla sadece faiz ve borç ödersiniz, halka yönelik hizmetleri, yatırımları ve harcamaları kısarsanız, bütçe açığı küçülür. Daha ileri giderseniz bütçe denkleşir. Hatta fazla verir.İyi de koskoca AB devletleri, o zengin ülkeler, bizdeki büyüklükte faiz faturaları olmadığı halde, faiz dışı fazla gibi sorunları olmadığı halde, bütçe açığını milli gelirin yüzde 3'lük sınırının altına çekmekte neden zorlanıyor? Çünkü o ülkelerde "bütçenin hedefi" halka hizmet götürmek. Hizmet için para yok Önemli olan önce halka götürülecek hizmetleri belirlemek, sonra da (halkın satın alma gücünü yok etmeden, gelir dağılımını dikkate alarak) bu hizmetlerin gerçekleştirilmesini sağlayacak parayı bulmaktır.Ekonomi politikalarının hedefi "insandır". Finansal göstergelerdeki düzelme eğer yatırım ve üretimi harekete geçirmiyor, iş ve aş arayanları mutlu edemiyorsa ekonomi politikalarında bir yanlış var demektir.Sayın Başbakan'ın "finansal" göstergeleri düzeltme yolundaki çabasını küçümsemeye imkân yok. Tartışılması gereken, bu göstergelerin nasıl düzeldiği, bu göstergeleri düzeltmek için halkın ne fatura ödediğidir. Tartışılması gereken, finansal göstergelerdeki iyileşmenin "fiziki" göstergelere ne zaman yansıyacağı, yatırımların, üretimin, istihdamın ne zaman artacağı, halkın gelir dağılımı ve fakirlik konularındaki sıkıntılarının nasıl ve ne zaman çözüleceğidir. Yatırım, üretim artmıyor guras@milliyet.com.tr
