Ahmet Özgüneş, "Kaliforniya badem üreticilerinin örgütlenmesine benzer bir örgütlenmeyi hükümetin fındık konusunda Türkiye'de gerçekleştirmesinin zorunluluğuna değiniyor."Türkiye nasıl dünyanın en büyük fındık üreticisi, ve pazar yapıcısı ise, badem konusunda da Kaliforniya aynı durumda. Türkiye fındıkta, Kaliforniya bademde dünya pazarında yüzde 75 paya sahip.Bademde de fındıkta da ürün miktarı tabiat şartlarına bağlı olarak yıldan yıla değişiyor. İki üründe de pazarlama şartları birbirine benziyor. Hükümet "emir ve kumanda"yla fındık fiyatını yükseltemez ve de üreticiden yüksek fiyatla fındık satın alması için Fiskobirlik'e para aktaramaz ama, fındıkta fiyat dalgalanmalarının önlenmesini sağlayacak düzenlemeyi yapabilir. Yapmak zorundadır. İki ürün de sanayi ürünü.Fiyat dalgalanmaları hem üreticiyi hem alıcıları üzüyor. Dalgalanmayı azaltmanın yolu, ürünün fazla olduğu yıllarda tamamını satacak yerde fazla bölümünü stok etmek. Ürünün az olduğu yıllarda stokları eritmek. Böylece arz ve talebi dengede tutmak.Bunu yapacak bir merkezi kuruluşa ihtiyaç var.Kaliforniya'da badem üreticileri için kurulan, 5.300 üreticinin ortak olduğu "Blue Diamond" kooperatifi, dünya badem pazarının yüzde 40'ını kontrol ediyor. Sadece fiyatta istikrar sağlamıyor. Kalite kontrolü, pazar geliştirme konularında da faal.Ahmet Özgüneş diyor ki, "Fındık Türkiye'de çok ailenin ana geçim kaynağı. Karadeniz dağlarının yeşil kalmasını fındığa borçluyuz. Dik yamaçlarda fındık ve çay ekilmese. Kısa sürede erozyon sonucu yeşil yamaçlar kayalığa dönüşür. Fındıktan gelen dövizin tamamı ülkede kalıyor. Bu üründe çok az girdi ithalatı var." Kooperatifsiz fındık olmaz Savaş Gürpınar uyarıyor : 2003 yılından 2005 yılına kadar üretim düşüklüğü sonucu ihracatta iç fındığın ton fiyatı 2 bin dolardan 10 bin dolara tırmandı. Geçen yıl fındık ihracatından 2 milyar dolar gelirimiz oldu. Bu yıl ürün bol olduğu için ihraç fiyatı 3 bin dolara doğru geriliyor. Yıllık ihracat geliri 600 bin dolara düşecek. Bu, ülkenin ihracat gelirinde 1.4 milyar dolar azalma demektir. Fiyat dalgalanmalarından sadece üretici değil, ülke ekonomisi de kaybediyor.Ahmet Özgüneş diyor ki, "Tarım üretiminde destekleme alımı olmadığında, ürün fiyatları gerçek fiyatın altına düşer. Çünkü üretici ile alıcılar arasında bilgi ve finansman asimetrisi vardır. Alıcılar kolayca anlaşarak finansman gücü zayıf çiftçinin malını ucuz fiyatla satın alabilir." guras@milliyet.com.tr Fındıksız Karadeniz olmaz