İkrazatçı sayımız 28’e düştü. Bu ihrazatçıların sermaye toplamı 94 milyon TL. 2008’de işlem sayıları 63.567, kullandırdıkları toplam kredi 417 milyon TL. Bizde tefeciler ile ikrazatçılar birbirine karıştırılır. Devamlı ve mutad meslek halinde, faiz veya her ne ad altında olursa olsun bir ivaz karşılığı veya ipotek almak suretiyle, ödünç para verme işleriyle uğraşan veya ödünç para verme işlerine aracılık eden ve kendilerine Hazine Müsteşarlığı tarafından faaliyet izni verilen gerçek kişilere “ikrazatçı” denilir
İkrazatçılar, devletin izin ve denetimiyle faiz karşılığı para dağıtan kişilerdir. İzin almadan bu işi yapanlara “tefeci” denilir.
İkrazatçılık 1933 yılında çıkarılan 2279 sayılı Ödünç Verme İşleri Kanunu ile düzenlenmişti.1983 yılında yürürlüğe giren 90 sayılı Ödünç Para Verme İşleri Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname ile, izin, faaliyet ve denetim şartları yeniden belirlendi.
İkrazatçılar sadece kendi imkânları ile başkalarına borç verebilirler.
Tahvil ihraç edemezler
Kanun hükmündeki kararnameye göre, ikrazatçılar, ikrazatçılık faaliyeti dışında hiç bir iş yapamayacakları gibi mevduat veya her ne ad altında olursa olsun bir ivaz karşılığı para toplayamazlar.
İkrazatçılar her ne ad altında olursa olsun tahvil ve benzeri borçlanmaya yönelik sermaye piyasası aracı ihraç edemezler; 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu çerçevesinde sermaye piyasası
faaliyetinde bulunamazlar.
İkrazatçıların faaliyetlerini sürdürmek amacıyla bankalar dahil her türlü kaynaktan borçlanmaları ve bu fonları ödünç para verme işlerinde kullanmaları, bankaların da bu kişilere ödünç para verme işleri ile ilgili olarak kredi açmaları veya bunların borçlarını teminen teminat mektubu vermeleri yasaktır.
İkrazatçılıkla uğraşacak gerçek kişiler bir beyanname ile Hazine Müsteşarlığı’ndan faaliyet izni almak zorundadırlar. ikrazatçıların ödünç para vermelerine dair sözleşmeler yazılı olarak yapılmadığı takdirde geçersiz sayılır.
Yazılı ödünç sözleşmesi iki nüsha olarak düzenlenir, bir nüshası ödünç alanlara verilir, diğer nüsha ise ikrazatçılar
tarafından saklanır.
Kanun Hükmünde Kararname uyarınca ikrazatçılık yapmak için, izin alınmadan, faiz veya her ne ad altında olursa olsun, bir ivaz karşılığı veya ipotek almak suretiyle, ödünç para verme işlemlerinin yapılması veya bu işlerin meslek ittihaz edilmesi ve Kanun Hükmünde Kararname uyarınca alınan ikrazatçılık izni iptal edildiği halde ödünç para verme işlerine devam edilmesi
tefecilik sayılır.
Sayıları giderek azalıyor
İkrazatçı sayısı giderek azalıyor. Bizde yanlış bir inanış vardır. İkrazatçıların tamamının garımüslim Türk vatandaşları olduğu sanılır. 2004 yılında 35 ikrazatçı vardı. İkrazat işi yapanların 7’si gayrımüslim vatandaşımızdı. 2008 yılında ikrazatçı sayısı 28’e, gayrımüslim ikrazatçı sayısı 5’e düştü. 2008 yılı sonunda ikrazatçıların toplam kredi rakamları (417 milyon TL) bankalarının toplam kredi rakamlarının (390 milyar TL) yanında yüzde olarak ifade edilemeyecek kadar küçük görünüyor.
Fakat gene de bir yılda 63 bin işlem yapmaları, ikrazatçıların kredilemede çok kişi ve kuruluşa sağladıkları desteğin belli bir boyutda olduğunu gösteriyordu.
2008 yılında en büyük işlem hacmına sahip ikrazatçı toplam 103 milyon TL kredi kullandırmıştı. Onu izleyen büyük ikrazatçıların kullandırdıkları toplam kredi toplamları 43 ve 35 milyon TL idi.
İkrazatçılar ile ilgili bilgiler Hazine Müsteşarlığı tarafından kamu oyuna düzenli olarak yansıtılıyor.
Bu bilgilere göre ikrazatçılar 2008 yılında aylık yüzde 6.0 ile yüzde 1.0 arasında faiz ile kredi kullandırmışlar. Ortalama aylık faiz yüzde 3.1 olmuş. (2009 yılı rakamları yayımlanmadı.)