Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İzmirli kardeşler bir arada olamıyor
İzmirli kardeşler bir arada olamıyor

İzmirliler tepeye tırmanıyor, orada duramıyor ya... Gene havasından mıdır, suyundan mıdır bilinemez, İzmirlilerin bir başka özelliği var. Baba ölünce, İzmirli iki kardeş bir arada duramıyor. Ya işi ikiye bölüyor ya da büyük kardeş küçüğü "yiyor"... Daha kötüsü birbiriyle itişip kakışırlarken, babalarının kurduğu müessese elden gidiyor.
İzmirli ekonomi yazarı Ali Ekber Yıldırım, İzmir'in birbirini "yiyen" kardeş işadamları ile ilgili ilginç bir araştırma yaptı. Bu araştırma Globus dergisinde yayımlandı. Ali Ekber Yıldırım'ın araştırmasından yararlanarak, sayın okuyucularıma İzmirli kardeşlerin bir arada olamamalarının örneklerini vereceğim.
İzmir'de General Motors acentesi Feyzi Özakat vardı. Ben de tanımıştım. Antony Gallia, Cristiane Reggio ve Roger Mainetti'nin ortaklığı ile önce BP ve Austin temsilcisi oldu. Sonra 1964 yılında British Leyland ile Türkiye'nin ilk otomotiv tesisi BMC'yi kurdu. Ege Endüstri ve Egebank ile devleşti. 1980 yılında ölünce ikisi de yurtdışında eğitim görmüş büyük oğlu Melih Özakat ile küçük oğlu Ergün Özakat bir arada olamadı. Grup parça parça satıldı.
İzmir sanayiinin öncülerinden Durmuş Yaşar'ı da ölmeden tanımıştım. İlk şirketinin adı "Durmuş Yaşar ve Oğulları" idi. Ama ölünce büyük oğlu Selçuk Yaşar, küçük oğlu Selman Yaşar ile bir arada olamadı. Selman Yaşar öldü. Şimdi Selçuk Yaşar kendi oğlu Selim Yaşar ile birlikte olamıyor. Selçuk Yaşar işinin başında iken, Selim Yaşar ile kardeşlerinin yolları ayrıldı.
Nevzat Özgörkey ile kardeşi Erdoğan Özgörkey 29 yıl birlikte çalıştı. Yurtiçinde, dışında 11 şirket kurup büyüttü. 29 yıl sonra yolları ayrıldı. Çocukları ile birlikte farklı alanlara yöneldiler.
Babaları öldüğünde 16 ve 13 yaşlarında olan Önder Esen ile Salih Esen, "Esen Şirketler Grubu" olarak işlerini büyüttüler, büyüttüler... Derken geçen temmuz ayında işleri paylaştılar, yollarını ayırdılar.
Türkiye'nin ilk özel büyük demir çelik tesisi Metaş'ı kuran Raşit Özsaruhan krizden olumsuz etkilendi. Metaş'ı kaybetti. Sahip olduğu diğer şirketlerde oğulları Enis Özsaruhan ile Haluk Özsaruhan birlikteliklerini sürdüremedi, farklı işler yapıyor.
Hüseyin Özyavuz, kayınbiraderi Tonguç Ösen ile Cevher Şirketler Grubu'nu kurdular. Kaliteli motor parçaları ve jant döktü. Yabancı otomotiv firmalarına ürün satabilecek kalite ve maliyete ulaştılar. İşin yönetimini oğullarına devrettiler. Oğulları ise geçen şubat ayında şirketi böldü. Biri bir parçasını, öbürü öbür parçasını aldı.
Kırk yıl önce İzmir'in en büyük, en ünlü mağazası Hüseyin Hüsnü İkbal'in "İkbal" mağazası idi. Ölümünden sonra üç oğlu Samim, Tahir ve Nusret işleri devam ettirdi. İşlere ek olarak "İkbal" sinemasını kurdu. Sonra dağıldılar. Üçü de İstanbul'a gitti. İkbal sineması yandı. Yerine işhanı yapıldı. İkbal mağazası sahip değiştirdi.
Bir zamanlar İzmir'in en saygın eğitim kurumu "Maarifçi Yusuf Ziya Bey'in" Yusuf Ziya Okulu idi. Üç oğlundan Adnan ve Ziya Düvenci babalarının ölümünden sonra okulla ilgilendi. Daha sonra Adnan Düvenci, Demokrat İzmir gazetesini satın alarak başka alana atladı. Üçüncü kardeş Ziya Düvenci kerestecilik yaptı. Okul sahip değiştirdi.
İzmir'de yollarını ayırmadan, müesseselerinin kapısına kilit vuran kardeşler de var. Hollanda'dan gelerek bundan iki yüz yıl önce İzmir'e yerleşen Dutilh ailesinin son iki ferdi Hendrick ve Karel Dutilh, sahip oldukları aile işletmesi olan denizcilik ve turizm şirketi ile yabancı armatör ve turizm şirketlerinin temsilciliğini yapıyordu. 16 kez İzmir, 4 kez Türkiye vergi şampiyonu olmuşlardı. Yılın başında yorulduklarını ve işlerini devredecek kimse bulamadıklarını söyleyerek iki yüz yıllık aile şirketinin kapısına kilit vurdular.
İzmir'in ünlü şahsiyetlerinden Eczacıbaşı Süleyman Ferid Bey'in çocukları da bir arada olamamıştı. Dr. Nejad Eczacıbaşı'nın iki oğlu Bülent ve Faruk Eczacıbaşı Allah nazardan saklasın baba işini birlikte sürdürüyor.
Türkiye'de aile işletmelerinin kurumsallaşmasını bekliyoruz ama, kurumsallaşma demek, paylaşma demek... Kardeşi ile gücünü paylaşamayanlar acaba işini profesyonele nasıl emanet edebilir? Yurtdışında asırlık müesseseler vardır. Tabelalarında "Mr. John ve Biraderi", "Mr. Smith ve Oğulları" diye yazar. O tabelalar yıllardır kapıda durur.
Etrafınıza bakınız kaç tane "Bay Tevfik Güngör ve Biraderi" veya Bay Tevfik Güngör ve Oğulları" diye dükkan tabelası var?