Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Henri Prost (1874 - 1959), çok ünlü bir Fransız mimarı ve şehircilik uzmanıdır. İstanbul'un planını yapması için Atatürk'ten aldığı bir davet ile 1936 yılında İstanbul'a geldi. Şehrin güzelliğini ve tarihi karakterini koruyarak modern yaşamın gereklerine ve modernleştirilmesine dönük olarak hazırladığı nazım planını 1937 yılında tamamladı.
1938 yılında İstanbul Valiliği ve Belediye Başkanlığı'na Lütfi Kırdar (1889 - 1961) getirildi. Lütfi Kırdar İkinci Dünya Savaşı'nın zor koşullarına, parasızlığa rağmen Prost'un hazırladığı planı uygulayarak İstanbul'a çağdaş bir görünüm kazandırmak için yola çıktı.
Altyapı yatırımlarına öncelik verdi. Çok sayıda okul yaptırdı. Eminönü, Üsküdar ve Beşiktaş meydanlarının da arasında bulunduğu 18 meydan açtı. Taksim Kışlası'nı yıkarak Taksim Gezisi halinde parka dönüştü. Halka ucuz bahçeli ve modern ev yaptırma arayışındaki Emlak Bankası'nın desteği ile Levent, Mecidiyeköy ve Haseki mahallelerini oluşturdu.
Şehir Armonisi'ni, Şehir Orkestrası'nı, Korosu'nu, Türk Musiki Heyeti'ni kurdu. Maçka'daki eski İtalyan Elçiliği Binası'nı Belediye Konservatuvarı yapmak üzere İtalyanlardan aldı. Şehir içi yolları genişletti. Yeni yollar açtı. Şehire verilen su kapasitesini artırdı, su gitmeyen evlere su bağlattı.
Prost Planı'nda İstanbul için bir opera, bir açıkhava tiyatrosu, bir spor ve sergi salonu ve bir stadyum da vardı.
Lütfi Kırdar, opera binasını yaptıramadı ama, diğerlerini o günün zor şartlarında yaptırmayı başardı.
Bunların çizimi için o dönemde Avrupa'da spor tesisleri çiziminde ünlenmiş olan İtalyan mimar P. Vietti Violi'i İstanbul'a getirtti. Violi, Türk meslektaşları Fazıl Aysu ve Şinasi Şahingiray ile birlikte Spor ve Sergi Sarayı ile İnönü Stadyumu'nun, Nihat Yücel, Nahit Uysal ile birlikte Açık Hava Tiyatrosu'nun planlarını çizdi.
İkinci Dünya Savaşı'nın zor şartlarında bu üç tesis de kısa sürede tamamlandı. 1947 - 1948'lerde açıldı.
Lütfi Kırdar milletvekili seçildiğinden 1949 yılında İstanbul Valiliği ve Belediye Başkanlığı'ndan ayrıldı. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı yaptı. Yassıada duruşmaları sırasında öldü.
İstanbul Belediyesi bir kadirbilirlik yaparak Spor ve Sergi Salonu'na 1988 yılında Lütfi Kırdar adını verdi. Bina, Dalan'ın belediye başkanlığı döneminde "Kongre ve Sergi Salonu" olarak yenilendi. Büyütüldü. Kongre ve Sergi Salonu'nun yeni yönetimi, Lütfi Kırdar'ın anısını yaşatmak için binanın içinde bir köşe oluşturdu. Bu vesile ile de geçen hafta sonu bir toplantı düzenledi. Tanıyanların, sevenlerin, takdir edenlerin katıldığı toplantı, Lütfi Kırdar'ın oğlu, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın kurucusu ve ilk yöneticisi, Büyükelçi Ünder Kırdar'ın "hoş geldin" konuşması ile başladı. Lütfi Kırdar'ın hizmetleri ve eserleri anıldı...
Bu ülkede iyi bir şeyler yapanların, öldükten sonra eserleriyle yaşaması ne güzel bir şey...
Belediye Başkanı olarak Lütfi Kırdar'ın 1938 yılında uygulamaya başladığı, 1949 yılına kadar uyguladığı, o ünlü "Prost Planı" denilen şey acaba ne oldu? Hani, İstanbul, doğal güzelliği ve tarihi karakteri korunarak modern bir şehir haline gelecekti?