Önce "tiyatro sahnesinde" oynanan "Kuru Gürültü" (Much ado about nothing)'den söz edeyim. Sonra "hayat sahnesi"ndekini tartışayım.İnsanoğlu, dirayetsizlikten, akılsızlıktan, düşüncesizlikten ya da salt insan olduğu gibi, sürekli olarak sevgi ile yalnızlığın, uyum ile felaketin, komedi ile trajedinin sınırında gezinir.Sevgiyi ve mutluluğu istermiş gibi davranırken, bunları dışlamak için sürekli olarak yanlışlar yapar.Ya da hayati ilişkileri, küçük rastlantılarla veya rasgele söylentilerle bozmaya hazırdır.William Shakespeare, yazdığı oyunda bunları işler ve de insanların işlerine geldiği zaman kendilerini ne kadar güzel ve ustalıkla kandırabildiklerini gözler önüne serer. Kuru Gürültü (Much ado about nothing), William Shakespeare'in 1598 yılında yazdığı bir oyun. Günümüzde de oynanıyor... Bazen "tiyatro sahnesi"nde, bazen "hayat sahnesi"nde... "Kuru Gürültü" ülkemizde ilk defa Shakespeare'in 400. doğum yılı olan 1964 yılında İstanbul Şehir Tiyatrosu'nda sahnelendi. (Bu bilgileri Anadolu Üniversitesi Tiyatro Topluluğu arşivinden sayın okuyucularıma aktarıyorum).Şimdi de gelelim "hayat sahnesi"ndeki "kuru gürültü"ye.Halkımız, kendini yönetenlerin iyi şeyler yapmasını bekliyor. Aş ve iş istiyor. Can ve mal güvenliği içinde, huzur içinde yaşamayı hayal ediyor. Ama politikacılarımız bu konularda halka moral vereceğine, müjde vereceğine günlerini kuru gürültüyle geçiriyor.Sayın Başbakanımız son zamanlarda çok sinirli. Esiyor, üfürüyor... Her konuda birilerini karşısına alıyor. Bağırıyor, çağırıyor, azarlıyor.Sayın Başbakanımızın bu hırçın davranışları toplumun, halkın sinirlerini geriyor. İnsanlar huzursuz oluyor. Halk kendilerinden aş ve iş beklediği, icraat beklediği devlet adamlarının her gün bir başkasıyla kavgaya tutuşmasından rahatsız oluyor. 'Tiyatro Sahnesi' başka Sayın Başbakanımızın durup dururken TÜSİAD ile kavgaya tutuşmasının bu ülkeye, bu halka ne yararı var? TÜSİAD'ın yöneticilerinin seçim bareminin inmesinden, Van Üniversitesi Rektörü'nün tutukluğundan söz etmesinden alınacak, gücenecek, sinirlenecek ne var?Sayın Başbakanımız, her gün bir farklı konuda gürültü koparacak, konuşmalar yapacak, gazetelerde manşete çıkan, TV ekranlarında gündeme gelen her konuyu "sorun haline getirerek" hırçınlaşacak yerde, kendi gündemini kendi oluştursa ne güzel olacak... Halkımız Sayın Başbakanımızın gereksiz konularla uğraşmasından, gündemi germesinden hiç mi hiç mutlu değil... Sayın Başbakanımız, ona buna kızarak, sinirlenerek gürültü koparacağına, ona buna laf yetiştirmek için vakit harcayacağına, iktidar olarak ülkeye getirdikleri iyilikleri halka anlatsa, hem kendi, hem de halk rahatlayacak. Kuru gürültü arasında bu ülkede olan biten iyilikler de ortaya çıkmıyor. Çıkamıyor... Bu ülkede konuşulacak, tartışılacak hiç mi iyi bir şey yok? Neden "kuru gürültü" ile günleri geçiriyoruz? guras@milliyet.com.tr 'Hayat Sahnesi' başka