Milliyet Ekonomi’de üç gündür, “Merkez Bankası’nın döviz satacak yerde, bankaların zorunlu karşılık hesaplarındaki dövizleri neden iade etmediği” konusu tartışılıyor.
Merkez Bankası eski başkan yardımcılarından iktisatçı Ercan Kumcu, bu konuyu gündeme getiren kişidir.
Ercan Kumcu diyor ki; “Ekonomide fırtına esmeye başladığında, döviz satmak isteyenler ‘kurlar daha da artar’ diye beklemeye geçer. Döviz almak isteyenler ‘kurlar daha da artmasın’ diye acele eder. Sığ bir piyasada çok ufak döviz alımları dahi kurları çok fazla yukarı çekebilir.”
Ercan Kumcu, “Böyle dönemlerde Merkez Bankası ne yaparsa yapsın, ekonomiden döviz çıkacaktır” dedikten sonra anlatıyor: “Ne kadar çıkacağını kimse bilemez. Girdiği kadar çıkabilir. Bir şekilde, çıkmak isteyen dövizin ekonomi tarafından sağlanması gerekiyor. Ekonomi, çıkmak isteyen dövizi sağlamakta zorlandığı sürece kurlar artacaktır. Böyle dönemlerde ekonominin döviz borçlanması kısıtlı olurken döviz ihtiyacı artar. Bankacılık kesimi arz-talep dengesini sağlamakta aciz kalır. Bu dengeyi merkezi otoriteden başka, Merkez Bankası’ndan başka hiçbir kuruluş sağlayamaz.”
Rezervi büyütüyor
Ercan Kumcu, Merkez Bankası’nın toplam döviz rezervinde, bankaların zorunlu karşılık olarak yatırdıkları dövizlerle büyüklüğüne işaret ediyor. Diyor ki, “Döviz rezervleri bugünler için biriktirilir. Merkez Bankası’nın 20 Ocak 2012 tarihi itibariyle brüt döviz rezervleri 75.3 milyar dolarken, 21 Haziran 2013 tarihi itibariyle 107.6 milyar dolar oldu.
Son bir buçuk yıldır biriktirilen döviz rezervlerinin neredeyse tümü bankaların Merkez Bankası’na döviz mevduatı yapması yoluyla sağlandı. Bankalar Merkez Bankası’na döviz mevduatı yapabilmek için yurtdışından borçlandı. Yabancıların tahvil veya hisse senedi almak için getirdikleri dövizlerin alımını yapıp Merkez Bankası’na mevduat yaptı. Şimdi bu paraların bazıları çıkıyor. O halde, Merkez Bankası bu mevduatların bir bölümünü çözmek durumundadır.”
Ercan Kumcu anlatıyor: “Eğer Türkiye piyasalarından milyarlarca dolar çıkıyorsa, döviz ihaleleri yoluyla satılan dövizler ihtiyacı karşılayamaz. Karşılayamadığı için de döviz kurları yukarı yöndeki hareketini sürdürür.”
Döviz iade edilsin
“Döviz kurları fırlarsa, fırlasın, yeter ki dövizler cebimizde kalsın” yaklaşımı elbette benimsenebilir. Bir ölçüde şimdi yapılan da bu. O takdirde, fırlayan döviz kurlarının ekonomide neden olabileceği olumsuzlukları da kabul etmiş oluyoruz.
Ercan Kumcu, ”Döviz kurlarındaki tırmanışı törpüleyerek olumsuzlukları asgaride tutabiliriz. Bunun da tek yolu Merkez Bankası’nın daha aktif olmasıdır” dedikten sonra, Merkez Bankası’nın zorunlu karşılık olarak Türk Lirası yerine topladığı dövizlerin kullanımı konusunda da şunları anlatıyor:
“Rezerv opsiyon mekanizmasının (döviz rezervlerinin son dönemde artmasını sağlayan uygulama) döviz kurlarındaki oynaklığı törpüleyen bir mekanizma olduğu iddia ediliyordu. Gerçekten böyleyse, rezerv opsiyon mekanizmasının, yalnızca döviz rezervlerini artırmak yönünde değil, döviz piyasasının sığlaştığı dönemlerde piyasanın ihtiyacını karşılayacak yönde de aktif olarak kullanılması gerekiyor.”
Ercan Kumcu, Merkez Bankası’nda uzun yıllar çalışan, Merkez Bankası’nın böyle özel durumlarda ne yapması gerektiğini,ne yaptığını bilen, deneyimli bir iktisatçı. O nedenle yazdıkları önem taşıyor.
Özay Şendir
Ayıplı bir tartışma, 'işine yarayacak'
14 Mayıs 2025
Didem Özel Tümer
Türk şirketlere BAE’de finansa erişim kolaylığı
14 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
En son imparator!
14 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
EOKA’nın köyünde ölümle burun buruna! Neşe Karaböcek’ten Kıbrıs anıları…
14 Mayıs 2025
Dilara Koçak
Yaz gelmeden detoks değil, denge zamanı
14 Mayıs 2025