Merkez Bankası bugüne kadar döviz fiyatlarındaki aşırı (dikkat buyurunuz aşırı) yükselmeyi döviz tanzim satışı yaparak frenlemeyi beceremedi. Piyasa oyuncuları Merkez Bankası’nın faiz artırımının döviz fiyatlarındaki tırmanışı durdurmaya yararı olabileceğini söylüyorlardı.
Merkez Bankası tam anlamıyla ”iki dere bir ara”da kaldı. Bir yanda, “Faizi sakın artırma” diyen Başbakan ve bakanlar, öte yanda “Faiz artmaz ise olmaz” diyen piyasa oyuncuları.
Merkez Bankası “Faizi ya artıracak, ya artırmayacak” diyenlere karşı dün Milliyet Ekonomi’de “iki tarafı da memnun etmenin vardır bir orta yolu” diye yazmıştık. Anlatmıştık, “yazı tura” oyununda illa da yazı, tura çıkacak diye bir garanti yok. Para dik de durabilir”. İşte o biçim, Merkez Bankası “Ne şiş yansın ne kebap” dedi, faizi resmen artırmadı ama, faiz artışı bekleyenlere, “faiz artışına karşı olanlara çaktırmadan faizi bazı günlerde artıracağım” mesajını verdi.
Merkez Bankası ne yapacak? Bankalara gecelik olarak verdiği paranın faiz tavanı yüzde 7.75. Banka “Bu oranı değiştirmiyoruz, faizi yükseltmiyoruz” amma ve lâkin... Gerek görülen günlerde bankalara verilen faizin oranı yüzde 9.00’a kadar çıkabilir” mesajını veriyor.
Her derde deva: Sıkılaştırma
Dikkat edilmesi gereken şu: Merkez Bankası, “Ek sıkılaştırmanın gerekli görüldüğü günlerde” faizi yükseltmenin gerekçesini de şöyle açıklıyor:
“Enflasyon görünümünü orta vadeli hedeflerle uyumlu hale getirmek amacıyla likidite duruşunun sıkılaştırılması ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Ek parasal sıkılaştırma gerekli görülen günlerde, bankalar arası piyasadaki faizlerin yüzde 7.75 yerine yüzde 9 civarında oluşmasının sağlanması kararlaştırılmıştır.”
Konuya yabancı olanlara kaba bilgi arz edeyim. Merkez Bankası, bankalar aracılığıyla piyasaya para akıtıyor. Akıtılan para yaklaşık 38 milyar TL. Bu toplam para miktarı farklı isimler altında, farklı faiz oranlarıyla bankalara kullandırılıyor.
Kabaca faiz oranlarını ve her faiz oranı ile bankalara verilen paranın miktarını sayın okuyucularıma özetlemek istiyorum.
Merkez Bankası bankalara;
- Haftalık Repo adı altında yüzde 4.50 dolayında faiz ile 6 milyar TL dolayında para veriyor.
- Piyasa yapımcısı diye seçilen bankalara yüzde 6.75 faiz ile 10 milyar TL dolayında para akıtıyor.
- Ek sıkılaştırma günleri bankalara kalan parayı yüzde 7.75 faizle kullandırıyor.
- Bütün bu işlemler sonucu 38 milyar TL dolayındaki fonlamanın ortalama faizi yüzde 7.00 dolayında oluyor.
Dünkü kararla ek sıkılaştırma günleri uygulanan faizin yüzde 7.75’ten yüzde 9.00’a çıkarılabileceği belirtiliyor.
Faiz % 7 iken % 8 olabilir
Ancak unutulmasın. Ek sıkılaştırma günlerinde Merkez Bankası bankaların ihtiyacını bu orandan karşılayacak. Şimdilerde yüzde 7.00 dolayında olan aylık fonlama faizinin yüzde 8,00 dolayına yükselmesi söz konusu.
Söz konusu... Açık anlatımıyla belirsiz. Çünkü Merkez Bankası’nın ayda kaç gün “Ek Sıkılaştırma” ilan edeceği (EPS) ve o günlerde ne kadar döviz satacağı ne kadar TL açığı doğacağı belirsiz. Piyasa oyuncuları en geç 28 Ocak’taki enflasyon raporu toplantısı açıklaması ile bu konuda açıklığın ortaya çıkmasını bekliyor.
Sonuç... Merkez Bankası enflasyon beklentisi çıpalama, dövizdeki oynaklığı önleme ve zedelenen güvenini onarma fırsatını kaçırdı. Merkez Bankası kararı reel ekonomiye yönelik kredilerde faizin yükselmesine yol açacak. Bu dolaylı faiz artırımı dövizdeki tırmanışı frenlemede yetersiz kalır, artış devam eder ise, Anadolu anlatımı ile “Yandı kebap helvası!” Hem döviz yükselişi sürecek, hem faizler artmış olacak.