Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Mahallemizin “Yardımlaşma Programı”nın onuncu yılını idrak ediyoruz. Bizim mahalle “Yeniköy”de. Yeniköy eski bir Rum mahallesi. Bu mahallede yıllarca Rumlar, Ermeniler, Museviler ve Türkler bir arada yaşamış. Sinagogumuz var. Ortodoks, Katolik ve Ermeni kiliselerimiz var. Camilerimiz var. Yeniköy nüfusunun çoğunluğunu oluşturan Rum asıllı vatandaşlarımızın sayıları azaldı.
Yeniköy’de şimdilerde sahildeki yalılarda, siteler içindeki bahçeli evlerde, apartmanlarda üst gelir grubundan insanlar yaşıyor ama, çok sayıda eski küçük Rum evinde, vakıflara intikal etmiş eski meskenlerde, terk edilmiş eski Rum ilkokulunda yaşayan alt gelir grubundan komşularımız da var. Bunlar genelde yaşı ilerlemiş, ilgiye ve desteğe muhtaç insanlar.
Bundan on yıl önce mahallemizden iki hanım, Gülengül Giray ile Dölen Eker’in öncülüğüyle bir yardım programı başlatıldı.
Yardım programının amacı, ilgi ve destek bekleyen çoğu yaşlı, Yeniköylü komşularımıza Ramazan ayı boyunca sıcak yemek dağıtmak, yıl boyunca da mutfak ihtiyaçlarını karşılamaktı.

Haberin Devamı

Yardımda din farkına bakılmaz
Bizim mahallede Ramazan boyunca çadır kurulup, çadıra gelebilenlere yemek yedirilmiyor. Muhtarın da yardımıyla önce ilgiye ve desteğe muhtaç aileler belirleniyor. Bu ailelerin bazıları “gayrimüslim”... Ama yıllar geçtikçe maalesef gayrimüslim aile sayısı azalıyor. Çünkü ölüyorlar. Ramazan ayı için bir yemek şirketiyle anlaşılıyor. Şirket her gün saat 14.00’te ailelerin nüfus sayısına göre yemek getiriyor. Bu yemekler caminin altında dükkânını tahsis eden bir hayır sahibinin işyerinde, Müslüman ve Müslüman olmayan ailelere dağıtılıyor. Ailenin bir ferdi, boş kapları getirerek yemekleri alıyor. Yemek almaya gelemeyen ailelerin yemekleri evlerine götürülüyor. Dağıtıma genelde o günkü yemeğin faturasını üstlenen kişi nezaret ediyor.
Dünkü iftar mönüsünde mercimek çorbası, kebap köfte ve kızarmış patates, pilav ve çoban salatası vardı. Ailedeki fert sayısına göre yemek ve ekmek dağıtılıyor.
Bu faaliyet, yardımlaşma programının “Ramazan” ayağı... Ama “Ramazan ayı” sonunda, ilgi ve destek bekleyenleri unutmak olmaz. Ramazan’da karnınızı doyurduk... Bundan sonra ne haliniz varsa görün demek olmaz...Yardımlaşma programı Ramazan sonu, yıl boyu devam ediyor. Bazı gönüllüler, ilgi ve desteğe muhtaç olanların belli giderlerini program dışında, doğrudan karşılıyor. Yakacak, aydınlatma, ilaç faturalarını ödüyor. Ama yardımlaşma komitesi, toplanan paraya ve ailelerin özelliğine göre aile başına aylık bir ödenek belirliyor.

Haberin Devamı

Yardım yıl boyu sürmeli
Ailelerin temel gıda maddeleri her ay bu ödenek sınırı içinde, anlaşmalı bir marketten temin ediliyor.
Bu çark, hayır sahiplerinin 175 YTL’lik katkısıyla dönüyor. İmkânı olan hayır sahipleri, 175 YTL’nin birkaç katı katkıda bulunuyor. Katkı arttıkça ilgi ve destek bekleyenlere yönlendirilen imkânlar da artıyor. (İlgilenenlere, Gülengül Giray: 212-262 11 42)
Tabii ki bu yardım programının ağır bir sorumluluğu var. On yıldır Gülengül Giray ve Dölen Eker bu sorumluluğu taşıdı. İki hanımın kızları Ömür Giray ile Sumru Küçükonat ve dostları onlara yardımcı oldu.
Başkalarına da örnek olabilir diye düşünerek bunları hikâye ediyorum. İftar çadırlarının parti propagandasında kullanıldığını, düşkünler için kurulan çadırların protokol masalarında politikacıların karın doyurduğunu ve gösteri yaptığını gördükçe üzülüyorum. “Neden sadece Ramazan’da ve sadece çadırda? İhtiyaç sahiplerini yıl boyu evlerinde doyursak daha iyi olmaz mı?” diye soruyorum.