Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Türkiye’de parası olanların bu son krizden zarar görmedikleri anlaşılıyor. Kriz döneminde halkın ve firmaların finansal varlıkları azalmamış, hatta artmış. Birikimlerini borsada değerlendirenler büyük ölçüde kayba uğramamış. Halkın harcanabilir geliri artmış. Gayrimenkul fiyatlarında da büyük ölçüde gerileme olmadığına göre de... Parası olanlara “kriz teğet geçmiş” denilebilir.
Bunları Merkez Bankası’nın yayımladığı finansal istikrar raporunda yer alan rakamlardan anlıyoruz.
- Halkımızın 2008 yılı sonunda toplam finansal varlığı 368 milyar TL iken, 2009 yılında azalmamış artmış. 419 milyar TL olmuş. 2010 Mart ayında 429 milyar TL’ye yükselmiş.
- Halkımızın (gerçek kişilerin) borsadaki birikimleri kriz rüzgârında 2008 sonunda 10 milyara TL’ye kadar gerilemiş ama, 2009 sonunda 24 milyar TL olmuş. 2010 Mart ayı sonunda 24 milyar TL’ye yükselmiş.
- Firmalarımızın döviz varlıklarında krizde bir azalma olmamış.
- Firmalarımızın banka borçları kriz nedeniyle patlamamış, çatlamamış. Büyük artış göstermemiş.
Sakın ola ki, “Ne var bunda ?” demeyiniz... Böyle bir tablo birçok ülkede yok. Hele Amerikalılar için inanılamayacak bir tablo.
ABD’de kriz nedeniyle önce insanlar varlıklarını kaybetti. Firmalar varlıklarını kaybetti. Gayrimenkullerin değerleri büyük ölçüde eridi.
Türkiye’de halkın ve firmaların varlıklarının krizden zarar görmemesinin nedeni, finansal varlıkların büyük ölçüde nakit olmasıdır. Finansal varlıkların büyük bölümü mevduat hesaplarındadır.

Para parayı çeker
Bundan önceki krizlerde “devalüasyon zorunluluğu” nedeniyle nakit varlıklarda önemli kayıplar olmuştu. Fakat bu krizde devalüasyon riski ile karşılaşılmadı.
Başta ABD’de olmak üzere birçok sanayileşmiş ülkede birikimlerini hisse senedine ve zehirli kâğıtlara bağlayanların finansal varlıkları büyük ölçüde azaldı. Yok oldu. Bu ülkelerde eski duruma dönüş imkânsız görülüyor.
Birikimini doğrudan kâğıda bağlayanlar, emeklilik fonu kâğıda bağlı olanlar büyük kayıplarla karşı karşıya. Gayrimenkullerinin değeri düşenlerin yapabileceği bir şey yok.
Bu insanların tüketici olarak tekrar piyasaya girmeleri zaman alacak. Kriz döneminde firmaların borçları arttı. Varlıkları azaldı. Bankaların ve firmaların ayağa kalkması zaman alacak.
Bizim başkalarından farkımız parası olan (nakit durumu iyi olan) insanların ve firmaların finansal varlıklarının kriz döneminde azalmamasıdır. Bu fark ekonominin krizden çıkışını kolaylaştıracaktır.
İyi de... Bu fark nereden kaynaklanıyor? Krizde işsiz sayısının arttığı ortada. Kriz maaş ve ücretlerde reel artışa mani oldu. Esnaf ve sanatkâr kötü durumda. KOBİ’ler ağlaşıyor. Bazı sanayi kuruluşları üretimi yavaşlattı... Kimin durumu iyi? Cevap: Parası olanın durumu iyi. Parası olanın krizde bile finansal varlığı azalmıyor, artıyor.
Ne demiş büyüklerimiz: ”Zengin arabasını dağdan aşırır/Züğürt düz ovada yolunu şaşırır!” İşte o biçim.

Parası olanlar krizden zarar görmedi