Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


     Bugüne kadar olmayan neden bu defa oldu? Bugüne kadar BDDK 20 bankaya el koydu... Bugüne kadar bu bankalarda repo hesabı olanların paraları ödendi ve de bu bankalardan Hazine bonosu alanların bonoları ve bono faizleri ödendi de, neden İmar Bankası batınca bir repo ve bono sorunu çıktı?
İmar Bankası'nda repo hesabı olanlar ile bu bankadan bono satın alanlar durumlarının ne olduğunu bilemediğinden üzgün... Ama onların dışında başka bankalarda repo hesabı açtırmış olan ve başka bankalardan bono satın almış olan binlerle insan var... Onlar da endişe içinde ve şaşkın... Acaba bugün İmar Bankası müşterilerinin başına gelen yarın da onların başına gelir mi?
Sayın okuyucularıma neyin ne olduğunu anlatmaya devam edeyim...

İmar'da parası olanın durumu farklı
Bundan önce el konulan 20 banka ile İmar Bankası'nın el konulma şekilleri farklı. Bundan önce el konulan 20 bankayı BDDK batırmadan, kucağına aldı. Bu nedenle sadece tasarruf mevduatının tamamını değil, karşılığı olsun olmasın her türlü yükümlülüklerini ödedi. Halbuki İmar Bankası önce kapatıldı. Sonra devir alındı. Kapatılan bankada devlet güvencesi (mevduat sigortası) sadece ve sadece tasarruf mevduatı için söz konusu. Hükümet 50 milyar liralık güvence limitini genişletti. Bir yıl süre ile batmış ve batacak bankalardaki tasarruf mevduatı hesaplarının tamamının ödeneceğini açıkladı.
İmar Bankası'ndan önce BDDK'nın "batırmadan kucağına aldığı" 20 bankanın her türlü yükümlülüğü ödendiği için, bu bankalarda repo hesaplarının karşılığı var mı yok mu, makbuz karşılığı satılan bonolar kasada mı değil mi tartışması yaşanmadı... BDDK, açığa yapılmış repoların da, açıktan satılmış bonoların da parasını ödedi. Faturasını halkın sırtına yükledi...
Repo işlemleri ve de bankaların makbuz karşılığı bono satış işlemleri "Tasarruf Mevduatı Sigortası" kapsamında değildir. Ama bankaların açığa repo yapıp yapmadıklarını, açıktan bono satıp satmadıklarını kontrol etmek, bu konuda halkın hakkını korumak BDDK'nın sorumluluğudur. Halkımız, BDDK'ya Merkez Bankası'na ve de SPK'ya güvenerek bankalarda repo işlemi yapar ve bankalardan bono satın alır. İşlem karşılığı bonoların banka kasasında durup durmadığını kontrol etmek bu işlemleri yapanların değil, BDDK'nın, Merkez Bankası'nın, SPK'nın görevidir, sorumluluğudur. Bunlar görevlerini yapmadıklarından bankalar açığa satış yapar ve sonra da batar ise, bunların halka "- Banka kasasında bono yokmuş... Siz iflas masasına başvurun... İflastan sonra para kalır ise size de bir ödeme yapılabilir..." diyemezler...

Banka müşterilerinin huzuru kaçtı
Bu tabloda halkın banka sistemine güveni kalmaz... Batmayan bankalarda repo hesabı olanlar, batmayan bankalardan bono satın alanlar da huzursuz olur. Uyuyamaz... Repo piyasası ölür... Halk bankalar aracılığıyla bono satın almaktan vazgeçer...
Sayın okuyucularım, eskiden Hazine bonoları ve devlet tahvilleri kağıda basılırdı. Üzerine numara yazılırdı. İsteyen bonoyu, tahvili alır kendi saklardı. Veya bankalar numarasını belirleyerek bonoyu, tahvili saklamaya alırdı.
Günümüzde bono ve tahviller "sanal alemde" işlem görüyor. Hesaben alınıp satılıyor. Basılı kağıdı yok. Numarası yok.
Bu nedenle 1990'ların ortalarında SKP ile Merkez Bankası tarafından bir düzenleme yapıldı. Aracı kurumlara ve bankalara repo yaptıkları, işlem yaptıkları kağıtları kayda geçirmek, bloke etmek, müşteri ismiyle eşleştirmek zorunluluğu getirildi. Bankalar satın aldıkları Hazine kağıtlarını "sanal olarak" Merkez Bankası'nda depo ediyor. Bankalar bu Hazine kağıtlarıyla ilgili işlemleri her gün günlük olarak ve de hafta sonu haftalık olarak Merkez Bankası'na bildiriyor. BDDK, SPK bu işlemleri kontrol ediyor...
Bütün bunlardan sonra söyleyiniz bakalım... Repo karşılığı olan veya makbuz ile satılan bonolar banka hesaplarında görünmüyor ise, banka bu işlemleri açığa yapmış ise, sorumlu kimdir? Bu işlemi yapan banka yönetimi sorumludur... Ama gözetim ve denetim sorumluluklarını yerine getirmeyerek, halkın soyulmasına göz yumanların, halkı perişan edenlerin, huzursuz edenlerin hiç mi suçu yok?