Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Doğan grubuna iktidar partisinin Sayın Başkanı’ndan vergi cezası yağmaya devam ediyor. Şimdilerde yağmur doluya dönüşmüş durumda. Dün açıklanan ceza 3.7 milyar TL idi.
Bu rakamın büyüklüğünü anlatabilmek için birkaç önemli kuruluşun piyasa değerini sıralayayım. Ünlü Ülker firmasının piyasa değeri 891 milyon TL, Ford Otosan firmasının 3.2 milyar TL, koskoca Arçelik’in 2.7 milyar TL, ünlü Tofaş otomotiv firmasının piyasa değeri 1.9 milyar TL’dir. Doğan grubuna gelen 3.7 milyar TL cezanın büyüklüğünü bu rakamlara bakarak değerlendiriniz.
Şimdilerde içeride ve dışarıda çok kişi biliyor ki, bu cezaların tek amacı var: Doğan Medya Grubu’nun sesini kesmek. İçeride ve dışarıda çok kişi biliyor ki bu cezaların olağan vergi işlemleriyle ilgisi yok.

Hedef, yok etmek
Doğan Medya Grubu’nun yayımladığı gazetelerden birinde yazıyorum. Bu nedenle gruba tebliğ olunan her vergi cezası beni de ilgilendiriyor. Eğer vergi cezasıyla grubun sesini kesmek isteyenler amaçlarına ulaşırlarsa benim yazımı yayımlayan gazete kapanacak. Ben işsiz kalacağım. Benim ile birlikte 7 bin kişi işsiz kalacak. Bu yıl 6.8 milyar TL vergi ödeyen grubun kapısına kilit vurulacak. Bu yıl 12.1 milyon TL vergi ödeyerek vergi şampiyonu olan, Doğan grubunun kurucusu ve büyük pay sahibi Aydın Doğan, artık vergi ödeyemez hale gelecek.
İktidar partisinin Sayın Başkanı’nın hedefi bu... Böyle bir şey iktidar partisinin Sayın Başkanı’nı çok hem de çok mutlu eder de... Acaba bu, Türkiye’ye ne kazandırır?
Bir taraftan “Kürt açılımı” ve “demokratik” açılım adı altında otuz yıldır kendi askerine silah çekenlere barış dalı uzatmaya, onların gönlünü almaya çalışırken, iktidar partisinin Sayın Başkanı’nın hoşuna gitmeyen yayınlar yapan bir gruba karşı sürdürdüğü kanun, mantık ve insaf dışı savaşı anlamak mümkün değildir.
Denilebilir ki, “Vergi cezası mı geldi... Gidersiniz mahkemeye... Mahkeme kimin haklı olduğuna karar verir, olur, biter... Dertlenmeye ne gerek var?”

Korku dağları bekliyor
Bekâra hanım boşamak kolay gelirmiş... Vergi cezası gelenin mahkemeye gitmesi, mahkemede derdini anlatması bu ülkede hiç de kolay bir iş değildir. Türkiye’de kümese girmemiş, kümesin kapısından geçmemiş kazlarla kimse ilgilenmez. Kümese giren kazın ise yolunmaktan tüyü kalmaz.
İlginç olan şudur: İktidar partisinin Sayın Başkanı o kadar “korku” yarattı ki, Doğan grubuna uzun süredir yağan vergi cezaları karşısında kimse sesini çıkaramıyor. Her konuda görüş veren iş çevreleri, her konuda açıklama yapan işveren kuruluşları, iktidar partisi başkanını kızdırmaktan korktuklarından olan biteni sessizce izliyor.
Bu tabloda olan biteni tarafsız olarak değerlendirebilecek tek bir makam, tek bir kişi kaldı: Makam Cumhurbaşkanlığı makamı, kişi Sayın Cumhurbaşkanı.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın “N’oluyor? Neden oluyor?” diyerek olan biteni değerlendirmesi beklenir. O da sesini çıkarmazsa, işte o zaman “Bırakınız ipin ucunu...” Bu gibi durumlar için Anadolu’da kullanılan pek çok deyim vardır.