Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


     Dünkü cuma, öğle saatlerinde Kürkçü Mustafa ile Mısırçarşısı önünde buluştuk. Rüstempaşa Camii'ne doğru işportacıların arasından yürüdük. Kocaman, kıpkırmızı bahçe domateslerinin kilosu bir milyon lira, Salihli kirazının, bal kokulu üzümün kilosu bir buçuk milyon lira idi.
Kebapçı Hamdi, dükkanın önüne camlı tezgah kurmuş. Kilosu 7 milyon liraya "ikindi köhkesi" satıyordu. "- Nedir bu?" dedim... "- Hocam bu Gaziayıntab'ın susamlı gevreğidir... Çay yanında iyi gider..." cevabını aldım. İçeri buyur ettiler. Fırından yeni çıkmış baklavanın kilosu 13 milyon lira, şöbiyetin fiyatı 16 milyon lira. Ağzım sulandı ama, o saatte tatlı yiyecek halde değildim.
Rüstempaşa Camii'nin durumu yüreğimi parçalar. 1560 yılında yapılan Mimar Sinan'ın deniz kenarında inşa ettiği 3 camiden biri olan bu cami Osmanlı mimarisinin en süslü camii olarak ün yapmıştır. Çinileri eşsizdir. Deniz kenarında inşa edildiğinden Sinan hem dalgadan korumak hem de silüetini etkili kılmak için bu camii dükkanların ve bir platformun üzerine çıkarmış, yükseltmiştir. Camiin giriş kapılarına avlunun dört yanındaki her yanı kapalı merdivenlerden çıkılır... Rüstempaşa Camii bir külliyenin parçasıdır. Çevresinde medresesi ve de cami ile medreseye gelir getirecek hanı ve hamamı vardır. Ne yazık ki bizim Vakıflar İdaremiz, Rüstempaşa'nın bu vakfiyesini sattı, savdı. Camiin çevresinde en düşük gelir grubundaki insanlar için işportalar kuruluyor. Kullanılmış bir çift ayakkabı, kullanılmış iç çamaşırı, kullanılmış takma diş satılıyor.
Yaz nedeniyle olsa gerek cemaat kalabalık değildi. Kürkçü Mustafa ile camiden çıktık. Avlunun önündeki dar sokağa masalar dizilmişti. Ucuzcu "Alaman" turistler "Bereket Büfe"den bir buçuk milyon liraya aldıkları yarım ekmek içi döner ile karın doyuruyordu.

Camiin yanındaki caddenin adı Hasırcılar Caddesi. Burada 88 numaralı ufacık bir dükkan vardır. Burası İstanbul'da nesli tükenen "tırnak makası bileyicileri"nin son temsilcisi Osman Yaşar Ayanoğlu'nun dükkanıdır. Yaşar, konuşmayı sevmez. Dükkanının camına astığı bir yazı dikkat çeker. "Konuşup da aptallığını belli etmekten ise, konuşmamak daha iyidir..." Yaşar siftah etmemişti. "- En iyi tırnak makasınız hangisi ise ondan veriniz..." dedim. 5 milyon liraya Alman Solingen tırnak makası satın aldım. Hem de fiş verdi. Vergi daireleri madalya verecek ise Yaşar gibi namuslu esnafa vermeli...
Tahtakale Caddesi'nde Kamil Eryılaz'ı tanıdım. Kamil, askerden geldiğinden bu yana işsiz. 28 yaşında, evli, iki çocuğu var. Kışın işportada ceket, yazın sarmısak doğrama makinesi satıyor. Akşam eve 15 milyon lira götürürse bayram ediyor. 3 milyon lira verdim. Plastik sarmısak doğrama makinesi aldım. Biraz ilerideki kaldırımında nohutlu pilav arabasının önünde kuyruk vardı. Kürkçü Mustafa ile kuyruğa girip birer tabak nohutlu pilav aldık. Tabağa 500 bin lira ödedik. Kaldırım kenarında bembeyaz doktor gömleği giyerek kendi yaptığı tatlıları satan Fatihli Susam Ali'nin oğlu Malta Canavarı İlhan'ın ballı fındık - fıstık tatlısını tattık. 1 milyon lira ödediğimiz tatlı pek nefisti. Şalvarlı ve fesli Osmanlı giysileriyle vişne şerbeti satan Osman Bal, "Abi... Akşama sosyete partisinde şerbet satacağım... Verin 500 bin lira size iki bardak şerbet vereyim..." diyerek peşimize takıldı...
Biraz ilerideki döner büfesi önüne kondurduğu işporta tezgahında seks araç ve gereçleri satan "Prezervatifçi Ali"ye, "Ne var ne yok?" diye sordum. "Hocam artık sadece Viagra satılıyor. Beşlik paket 20 milyon lira..." dedi.
Benim derdim modacı Figen Özdenak'a sürpriz yapmak... Dostum Figen Özdenak, nedense hep koyu renk giyinir. Kadında koyu giysi benim içimi karartır. "- Ben size cart renkli kumaşlar alacağım... N'olur bir gün de renklenin" demiştim. Kürkçü Mustafa Beni Mahmutpaşa Yokuşu Caddesi 250 numarada rengarenk Buldan kumaşları satan Coşkun Tekstil'e götürdü. Kumaşlar tam benim istediğim gibi idi. Ama bu cart renkliler sipariş ile üretiliyormuş. En az 100 metrelik bir top kumaş ısmarlamak zorunda imişim... Gözüm almadı...
Mahmutpaşa'dan Yeni Camii'e doğru indim. Yeni Cami altındaki vakıflara ait dükkandan Aydın Zeytinlik İşletmesi tarafından kutulanan bir litrelik sızma zeytinyağı aldım. 5 milyon 750 bin lira ödedim...