Ayşe Hanım Teyzem dahil, herkes soruyor: 2010 yılında ekonomi bir yıl öncenin aynı dönemine göre yüzde 11.7 büyüdü. İyi de neden üretim, yatırım ve istihdam bu ölçüde artmadı? Başka ülkelerde halkın tüketiminde 1-2 puan artış olunca üretimde, istihdamda canlanma başlıyor da... Bizde halkın talebi yüzde 9.9 oranında arttığı halde, üretim ve istihdam neden yerlerde sürünüyor ?
Özet cevap: Bizde talep artıyor. Arttı. Ama ve lakin artan talebi biz içerideki üretim ile karşılamıyoruz. Karşılamadık. Talebi ithalat ile karşıladık. Ucuz döviz ile bolca ithalat yaptık. (2010 yılı ocak-mart ithalatı 38.3 milyar dolar.) Harcadığımız para ile başka ülkelerin üretimini ve istihdamını artırdık. Bunları ben söylemiyorum. Devletin (TÜİK’in) rakamları gösteriyor. Ayşe Hanım Teyzem için bu önemli konuyu basitleştirerek anlatayım.
n Ülkede üretimin, istihdamın, yatırımların artması için telebin canlanması gerekir. Talep, iç talep ile dış talepten oluşur. Dış talep ihracattır. İç talep, hane halkının tüketim talebi, kamunun (devletin) tüketim talebi, özel sektörün ve kamunun toplam yatırım talebi, stoğa giden mal için ortaya çıkan talepten oluşur.
Talep canlanıyor
-2010’un ilk 3 ayında (iç talep-dış talep/ihracat) toplam talebin yapısı, TÜİK’in “Harcamalar Yöntemiyle Gayrı Safi Yurtiçi Hasıla” tablolarında, cari ve sabit fiyatlarla (1998 yılı fiyatlarıyla) verilmiştir.
- TÜİK’e göre 2010’un ilk 3 ayında, hane halkının toplam talebi (1998 yılı fiyatlarıyla) 17.2 milyar TL, kamunun toplam tüketimi 2.3 milyar TL, özel ve kamu yatırımı talebi 5.0 milyar TL olmuş, stoğa mal gitmemiş, tersine stoktan 0.5 milyar TL’lik mal çıkmıştır. Bunlar iç talebi oluşturmaktadır. İç talebe dışarıdan gelen talep ile gerçekleşen 5.5 milyar TL’lik ihracatı ekleyince, toplam talebin 29.3 milyar TL olduğu ortaya çıkmaktadır.
- Demek ki, iç ve dış talep nedeniyle (özellikle tüketim harcamalarındaki canlanmaya dayalı olarak) 2010 yılının ilk 3 ayında ekonomide 29.5 milyar TL’lik bir parasal talep oluşmuştur. İyi de... Aynı dönemde bizim Gayrı Safi Yurtiçi Hasıla’mız, (Toplam mal ve hizmet üretimiz) sadece 23.3 milyar TL’dir
Talebi ithalat karşılıyor
- Demek ki talep büyük ama, üretim küçük. Talep ile üretim arasındaki fark nasıl karşılanmış? İthalatla karşılanmış. Yurtdışından içeriye giren mallar önemsiz ölçüde mi? Hayır. Bizim toplam üretimizin (GYSH’nin) yüzde 26’sı büyüklüğünde. Toplam talebin yüzde 21’i büyüklüğünde.
- Makinelerimiz boş, insanlarımız işsiz iken neden 100 birimlik talepte paracıklarımızın yüzde 21’ini yurtdışına yollayarak başkalarının fabrikalarına iş imkânı yaratıyoruz? Neden bizim ekonomi yerlerde sürünürken yabancı ekonomilerin canlanmasına katkıda bulunuyoruz?
- Çünkü döviz ucuz. Ucuz döviz ile ucuz ithalat yapıyoruz. Ucuz ithalat içeride üretimi öldürüyor. İşsizliği coşturuyor.
Özet ile telebin canlanması içeride üretim, yatırım ve istihdam artışına yol açmıyor.Canlanan talebi ucuz ithalat karşılıyor. Biz de ekonomi yüzde 11.7 büyüdü diyerek kendi kendimizi avutuyoruz. “Üretimi, yatırımı, istihdamı büyütemeyen milli gelir artış oranını ben neyleyim?”